"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/287 E., 2024/555 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/445 E., 2023/1188 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu kaza öncesinde ülkesinde eğitim sektöründe full-time çalışıp hafta sonlarında da ev hizmeti şeklinde hemşirelik yaptığını, müvekkilinin davalılardan ... Tour şirketinin organize ettiği turistik gezi kapsamında Türkiye'de Muğla ili, ... ilçesine geldiğini, ... mevkiinde aynı tur şirketinin düzenlediği yamaç paraşütü etkinliğine katıldığını, bu etkinlik esnasında meydana gelen kaza neticesinde ayak bileğinde kırık, dirsek ve dizaltında da muhtelif sakatlıklar meydana geldiğini ve kaza tarihi itibariyle çalışamaz hale geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle kazanç kaybının yanı sıra acı ve ızdırap da duyduğunu, ekonomik geleceğinin sarsılıp sürekli olarak iş göremez hale geldiğini ileri sürerek; sürekli işgöremezlik ve diğer tüm bedensel zararlar ile ekonomik geleceğin sarsılması, kazanç kaybı nedeniyle 10.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat ile 3.000,00 TL paraşüt kazası nedeniyle yapılan sağlık masraflarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 04.01.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 881.065,83 TL'ye yükseltmiştir.
II.CEVAP
1. Davalı ... A.Ş. vekili; davacının yabancı olması nedeniyle öncelikle teminat yatırması gerekip gerekmediğinin araştırılması gerektiğini, usulüne uygun tutulan resmi tutanak ile kazanın ispat edilmesi gerektiğini, davalının söz konusu olay nedeniyle sorumlu olmadığını, davacının etkinliğe kendi rızası ve isteği ile katıldığını, sürekli sakatlık için Adli Tıp Kurulundan heyet raporu alınması gerektiğini, manevi tazminatın teminat dışında kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ....İnş Ltd Şti vekili; davacının Belçika vatandaşı olması nedeniyle teminat yatırması gerektiğini, dava dilekçesinde kaza tarihinin belirtilmediğini, maddi manevi tazminatlar için zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin turistik gezi düzenleme faaliyeti bulunmadığını, davacının kendi kusuru ile yamaç paraşütü etkinliği sırasında yaralandığını, tedavisi için her türlü imkanın sağlandığını ve tedavi masraflarının karşılandığını, Turkiye'deki tıbbı şartları beğenmeyen davacının yurt dışına gittiğini, Turkiye'de başlatılan tedavi sürecinde her türlü özenin gösterildiğini, davacının bu kaza nedeniyle ülkesindeki sigorta şirketinden tazminat aldığını, davacının zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin yeniden yargılama yapılması için iade kararı üzerine, davacının 10.07.2013 tarihinde Muğla ili ... İlçesi, ... mevkiinde davalı tur şirketinin düzenlediği yamaç paraşütü etkinliğine katıldığı ve bu etkinlik esnasında meydana gelen kaza neticesinde yaralandığı, diğer davalı ... A.Ş. tarafından sigortalı diğer davalı .... Tic. Ltd. Şti. adına 01.04.2013 başlangıç ve 30.11.2013 bitiş tarihli faaliyet konusu ''Yamaç Paraşütü İşletmeciliği'' olarak kaydedilen üçüncü kişilere karşı sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği, 10.07.2013 tarihinde meydana gelen dava konusu kazanın poliçe vadesi süresi içerisinde toplam 250.000,00 Euro poliçe limiti ile sınırlı olduğu, poliçede üçüncü şahsın sorumluluğu için muafiyetin her bir hasarda uygulanacak şekilde 2.000,00 Euro tenzili muafiyet şartının mevcut olduğunun anlaşıldığı, 16.08.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının iniş sırasında ayağını yukarı kaldırmak yerine pilottan önce yere basması sebebiyle %40 kusurlu olduğu, davalı tur şirketinin ise paraşütün iniş yaptığı anda yaralanma ile sonuçlanan olayda indiği alanda gereken önlemlerin alınmasını sağlamaması, denetim ve gözetim görevini yerine getirmemesi, uygun olmayan durumları düzeltmemeleri sebebiyle %60 kusurlu olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurulunun 03.09.2021 tarihli raporunda davacının iş göremezlik süresinin sonundan itibaren E cetveline (yaşına) göre %25 (yüzdeyirmibeş) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, işgöremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 ay'a kadar uzayabileceğinin belirtildiği, iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan ve kusur indirimi yapılarak hesaplanan 18.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 7.581.18 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 820.484,65 TL olarak hesaplandığı, sigorta uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 12.12.2022 tarihli raporda ise; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 1409/2 maddesi uyarınca hasarın teminat dışında kaldığının ispat yükünün sigorta şirketine ait olacağı, dosyada bu hususa ilişkin belge ve bilgi bulunmadığından 10.07.2013 tarihinde meydana gelen kazanın poliçe teminatı kapsamında kaldığının belirtildiği, davacının kaza tarihi itibariyle yaşı, ekonomik ve sosyal durumu, kusur durumu, maluliyet durumu ve yaralanmalarına ilişkin raporlar ile kaza sonrası çekilen ızdırap ve tedavi süreci dikkate alınarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, dosyaya sunulan ödeme belgeleri ve kusur indirimi dikkate alınarak 3.000,00 TL tedavi giderinin tahsilinin de yerinde olduğu, dava konusu olayda davalıların müteselsilen sorumlu oldukları, davalı ... şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu, diğer davalı tur şirketinin ise verdiği hizmetin güvenliğini tam olarak sağlayamadığı anlaşıldığından her iki davalının da davacının maddi zararından, poliçe kapsamında olmayan manevi zarar isteminden ise yalnızca davalı tur şirketinin sorumlu olduğu, davalı ... Tour şirketi zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de dava konusu olayda davacının yaralandığı ve yaralanması sonrasında maluliyetinin tespiti gerektiği, zararının tam olarak 03.09.2021 tarihli maluliyet raporu ile öğrenilip zamanaşımının da bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği ve zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 828.065,83 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının (sigorta şirketinin sorumluluğu 792.523,23 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL tedavi masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tur şirketinden alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın 10.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tur şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... Tour Turz. Taş. Emlak İnşaat Ltd. Şti. vekili; Mahkemenin istinaf kararına rağmen ilk karardaki gibi davalıları müteselsilen sorumlu tuttuğunu, zamaşımı itirazının dikkate almadığını, müvekkilinin acente olduğunu, kusuru olmadığını, manevi tazminatın yüksek olduğunu, müvekkilinin iş göremezlik tazminatından davalı ... ile birlikte sorumlu tutulmasının riskin sigortalanması ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... A.Ş. vekili; kısa kararı değiştirecek ve müvekkili şirketin sorumluluğunu genişletecek nitelikte karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tavzih kararını tekrar etmek suretiyle karar verdiği manevi tazminatın müvekkili yönünden hüküm tesis edilmemesine rağmen yargılama gideri hesabında dikkate alınmadığını, ıslah talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 12.12.2022 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müphem olan gelire dayanarak hesaplama yapıldığını, zarar görenin müterefik kusurlu sayılması gerektiğini, teminatın kapsamının belirlenmesi amacıyla olay tarihindeki hava durumunun araştırılması gerektiğinin belirtilmesine rağmen bu konuda eksik inceleme yapıldığını, adına belge düzenlenmemiş davacının uğradığını iddia ettiği zararlar için sigorta teminatın işlendiğinden söz edilemeyeceğini, davacıya atfedilen kusurun düşük olduğunu, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı nedeniyle hükmedilecek vekalet ücretinden iki davalının birlikte sorumlu olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuata uygun olmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesindeki kabul ve değerlendirme yerinde olduğundan davalıların esasa yönelik istinaf başvurularının yerinde olmadığı, ancak yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden de davalı ... şirketinin sorumlu olduğu 792.532.23 TL üzerinden diğer davalı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, sigorta şirketinin sorumluluk tutarını aşan kısım üzerinden de diğer davalının tek başına sorumlu olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davalıların istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne, 828.065,83 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının (sigorta şirketinin sorumluluğu 792.523,23 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL tedavi masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tour Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın 10.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tour Şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Tour vekili; ıslah dilekçesinin taraflarına 19.01.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, ıslaha beyan süresi iki hafta olup bu sürenin 02.02.2023 tarihinde dolduğunu, 02.02.2023 tarihinde ıslah ve ayrıştırma dilekçesine itiraz dilekçesi sunduklarını, mahkemece beyan sürelerinin dolması beklenmeden 27.01.2023 tarihinde karar verildiğini, yine anılan kararın 20.02.2023 tarihinde esaslı unsurları , hüküm altına alınan tutar değiştirilerek tavzih edildiğini, kararın her iki yönden de hatalı olduğunu, tazminat hesaplanırken davacının kusurunun indirilmediğini, davacının meslekte kazanma gücü kaybı hesaplanırken kendi ülkesi mevzuat ve belgelerinin esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının gerçek zararının üzerinde maddi zarara hükmedildiğini, manevi tazminat talebinin kabulünün de hatalı olduğunu, davalıların hükmedilen maddi tazminattan müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, davalının 250.000,00 Euroluk sigorta kapsamındaki zarar tutarından münhasıran diğer davalı ... şirketinin sorumlu olduğunu, kararın sigorta şirketi tarafından istinaf edilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, davalı tur şirketinin düzenlediği yamaç paraşütü etkinliğine katılması ve bu etkinlik esnasında meydana gelen kaza neticesinde yaralandığından bahisle açılan maddi ve manevi tazminat talebi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi,
2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi,
3.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1409 ncu maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, 16.08.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda tarafların kusur oranının hükme esas almaya elverişli olduğu, Adli Tıp Kurulunun 03.09.2021 tarihli raporunda davacının iş göremezlik süresi sonundan itibaren E cetveline (yaşına) göre %25,0 (yüzdeyirmibeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, işgöremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan ve kusur indirimi yapılarak hesaplanan 18.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 7.581,18 TL ve sürekli iş göremezlik zararının da 820.484,65 TL olarak doğru şekilde hesaplandığı, sigorta uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 12.12.2022 tarihli raporda ise; 6102 sayılı Kanunun 1409/2 maddesi uyarınca hasarın teminat dışında kaldığının ispat yükünün davalı ... şirketine ait olacağı, dosyada bu hususa ilişkin belge ve bilgi bulunmadığından 10.07.2013 tarihinde meydana gelen kazanın poliçe teminatı kapsamında kaldığı yönündeki değerlendirmede de bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının kaza tarihi itibariyle yaşı, ekonomik ve sosyal durumu, kusur durumu, maluliyet durumu ve yaralanmalarına ilişkin raporlar ile kaza sonrası çekilen ızdırap ve tedavi süreci dikkate alınarak hüküm altına alınan manevi tazminatın da yerinde olduğu, dosyaya sunulan ödeme belgeleri ve kusur indirimi dikkate alınarak 3.000,00 TL tedavi giderinin hüküm altına alınmasının da doğru bulunduğu, dava konusu olayda davalıların müteselsilen sorumlu oldukları, davalı ... şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu, diğer davalı tur şirketinin ise verdiği hizmetin güvenliğini tam olarak sağlayamadığı kuşkusuz olduğundan her iki davalının hüküm altına alınan maddi tazminattan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmalarında da bir isabetsizlik olmadığı, poliçe kapsamında olmayan manevi zarar isteminden ise yalnızca davalı tur şirketinin sorumlu olduğu, davalı tur şirketi her ne kadar zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de maluliyet durumunun raporun alındığı 03.09.2021 tarihinden itibaren başlaması nedeniyle zamanaşımı itirazının da yerinde olmadığının anlaşılmasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.