"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/755 E., 2024/556 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/87 E., 2022/555 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...‘ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; mülkiyeti davalı Belediye'ye ait olan taşınmazın 02.06.2017 tarihli kira sözleşmesi ile diğer davalı şirkete kiralandığını, davalı şirketin ise taşınmazı 15.10.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile müvekkiline kafe, restoran ve pastane işletmesi olarak kiraladığını, taşınmazın kiralandığı durumu ile kafe, restoran ve pastane olarak kullanılmasının mümkün olmadığından yapı için inşaat ruhsatı alındığını, yapının ruhsata uygun olarak 01.08.2018 tarihinde tamamlanmasını takiben 11.06.2018 tarihinde yapı kullanım belgesi (iskan ruhsatı) için talepte bulunulduğunu, bu süreçte müvekkilinin işletme için gerekli malzeme ve teçhizatları aldığını ve davalı Belediye tarafından gerekli incemelerin yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusur ve hatası bulunmadığı halde yapı kullanım belgesinin verilmediğini, bu süre zarfında müvekkilinin kiralanandan faydalanamadığı ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar, saklı kalmak üzere, müvekkilinin kiralanan taşınmazın kullanımının engellenmesi nedeniyle zararına karşılık şimdilik 10.000,00 TL'nin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı şirket vekili; kiralananın sözleşme tarihindeki fiziki durumuyla davacıya teslim edildiğini, müvekkilinin ifa yükümlülüğünün taşınmazın teslimi ile sınırlı olduğunu, davacının kiralanan taşınmazda esaslı değişiklikler ve ilave tesis inşa ederek sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu nedenle iskan ruhsatı alamadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı Belediye vekili; Belediyenin herhangi bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı şirket arasında kira sözleşmesi kurulmuş ise de kiralama amacına uygun olarak faaliyete geçilmediği, davacı şirketin ticari faaliyette bulunmaması nedeniyle ticari defter,vb. kayıtların bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV.İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 15.10.2017 tarihli kira sözleşmesinin (5.) maddesinin (d) bendinde "Kiracı, kiraladığı yerde yürüttüğü faaliyet dalı ile ilgili olarak her türlü kurum ve kuruluşlarca yapılan kanuni, idari düzenlemelere uyacak, alınması gereken tüm yasal izinler ve ruhsatlar kiracı tarafından alınacak ve bunların masrafları kiracıya ait olacaktır."; (e) bendinde "Kiracı, kiraya verilen mahalde belediye ruhsatını gerektiren bir iş yaptığı takdirde iş yerini bununla ilgili mevzuata uydurmak zorundadır. Bu konuda muvafakati Ankara Büyükşehir Belediyesinin ilgili Daire Başkanlığı verir. Kiracı herhangi bir sebeple işletme ruhsatını alamaması veya geç alması nedeniyle kira bedelinden indirim yapamaz, herhangi bir hak ileri süremez, zarar ziyan talebinde bulunamaz."; (i) bendinde ise "Kiracı, ANFA'nın yazılı muvafakatini almadan kiralanan yerde kısmen veya tamamen her hangi bir değişiklik yapamaz. Kiracı tarafından bir tadilat yapılması halinde, yapılacak tadilatların tüm masrafları kiracı tarafından karşılanacaktır. Kiracı, hiçbir hak ve bedel talep etmeksizin yaptığı tadilatları ANFA ya terk ve teslim edecektir" hükümlerinin öngörüldüğü, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan kira sözleşmesi hükümleri ve özellikle (5.) maddesinin (e) bendi dikkate alındığında davacı kiracının kira konu yer ile ilgili tüm yasal izinleri ve ruhsatları alma yükümlülüğünün bulunduğu, kiracının herhangi bir sebeple idari nitelikteki işletme ruhsatını alamaması veya geç alması nedeniyle herhangi bir hak ileri süremeyeceği, zarar ziyan talebinde bulunamayacağına dair şart nedeniyle İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı mal sahibinin hazırladığı ve onayladığı projeyi yaptığını, inşaat mimari projeye uygun yapılmış iken kiralanan park kullanımında olduğu için yapının yıkımına karar verildiğini, park yerinin kiraya verildiği, projenin davalı Belediyenin isteğine göre yapıldığı ve kusurun davalılarda olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kiralananın ayıplı olduğu iddiasına dayalı gelir kaybı istemine ilişkindir.
1. Bölge adliye mahkemelerinin duruşma yapmaksızın esas hakkında istinaf incelemesi yapmaları durumuna dair karar verme usulü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 353/1- (b) maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesi; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya kararın gerekçesinde hata edildiği durumlarda düzelterek yeniden esas hakkında karar verir. Bölge adliye mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar ise aynı Kanun'un 359 uncu maddesinde belirtilmiş olup, buna göre kararda; “Tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “İlk Derece Mahkemesi kararının özeti”, “İleri sürülen istinaf sebepleri” ve “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” yer alması gereken zorunlu unsurlardır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
2. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince, davacının gelir kaybını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince; kira sözleşmesi hükümlerine göre davacının gelir kaybı talep edemeyeceği belirtilmek suretiyle, kararın gerekçesi değiştirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
3. O halde Bölge Adliye Mahkemesince; yukarıda yer verilen hükümler gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni gerekçe ile yeniden davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4. Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371/1 maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.