"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/558 E., 2024/581 K.
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının Bayrampaşa Şehir Parkının işletilmesi amacıyla yapılan ihale sonucunda imzalanan 08.08.2016 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesine aykırı olarak 18.04.2018 tarihli yazısında 2018 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarına ilişkin %18 oranında KDV tahakkuku yaptığını ve bundan sonraki aylarda da kira bedeline KDV tahakkuk edileceğinin bildirildiğini, ihale şartnamesi ve kira sözleşmesinde kira bedeline ek olarak KDV ödemesi yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığını, sözleşmede kira bedelinin KDV dahil belirlendiğini ileri sürerek; 08.08.2017 ile 07.08.2018 dönemi kira bedelinin KDV dahil 184.720,00 TL olduğunun tespitine, 2018 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ayları için tahakkuk ettirilen toplam 232.747,20 TL KDV borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Bayrampaşa Şehir Parkının (Adapark) tesisleriyle birlikte 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılan ihale sonucunda 08.08.2016 tarihli ve 10 yıllık kira sözleşmesi ile davacı şirkete kiraya verildiğini, 2018 yılı Şubat Mart aylarında yapılan Sayıştay denetimlerinde işletme hakkının kiraya verilmesi şeklinde yapılan kiralamalarda KDV alınması gerektiğinin rapor edildiğini, buna istinaden davacı şirkete yazı gönderilerek 2018 yılından itibaren aylık kira bedeline ek olarak %18 oranında KDV tahakkuku yapılarak ödeme yapılmasının istendiğini, davacı şirkete KDV tahakkukunun idari bir işlem olması nedeniyle Vergi Mahkemesinin görev alanında olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2019 tarihli kararıyla; taraflar arasındaki sözleşme ve ihale şartnamesinde KDV’nin ayrıca ödeneceğine ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, taraflar arasındaki 08.08.2016 tarihli kira sözleşmesinin 08.08.2017- 07.08.2018 kira dönemi için aylık kira bedelinin KDV dahil 184.720,00 TL olduğunun ve davacının 2018 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ayları için davalı tarafından tahakkuk ettirilen 232.747,20 TL KDV borcu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf etmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2022 tarihli kararıyla; taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira bedelinin aylık 160.000,00 TL ve her ay peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin (16.) maddesinde "Kiralanan iş yerinin stopaj vergisi kiracıya aittir." şeklinde hükmün yer aldığı, ihale şartnamesinin (8.) maddesinde de "... Sözleşme harç ve masrafları, noter ücretleri ile halen var olan ve sonradan koyulacak her türlü vergi, resim, harç ve ücretler kiracıya aittir." hükmünün bulunduğu, vergilerin kiracıya ait olacağına ilişkin şartlar dikkate alındığında, davacının kira bedeline ayrıca %18 KDV ilave edilerek kiraya verene ödenmesi gerektiği, kararın davacı yönünden usul ve yasaya aykırılık taşımadığı gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1.Dairenin 12.12.2023 tarihli ilamıyla; sözleşmede kira bedelinin KDV ile birlikte ya da haricen ödeneceği konusunda açık bir düzenleme olmadığı, sözleşmenin (16.) maddesinde yer alan kiralananın stopaj vergisinin kiracıya ait olduğuna dair hüküm ile genel şartnamenin (8.) maddesinde yer alan sözleşme harç ve masrafları, noter ücretleri ile halen var olan ve sonradan koyulacak her türlü vergi, resim, harç ve ücretlerin kiracıya ait olacağı şeklindeki hükümlerin kiracının ayrıca KDV ödeyeceği şeklinde yorumlanamayacağı, kira sözleşmesinde belirlenen kira bedelinin net kira nedeli olduğu, taraflar arasında kararlaştırılan kira bedelinin KDV dahil bedel olduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinde belirlenen kira bedelinin net kira olduğu, kira bedeline ayrıca KDV ekleneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile taraflar arasındaki 08.08.2016 tarihli kira sözleşmesinin 08.08.2017-07.08.2018 kira dönemi için aylık kira bedelinin KDV dahil 184.720,00 TL olduğunun ve davacının 2018 Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran ve Temmuz ayları için davalı tarafından tahakkuk ettirilen 232.747,20 TL KDV borcu olmadığının tespitine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; kira sözleşmesinin eki niteliğindeki genel şartnamenin (8.) maddesi ile halen var olan ve sonradan koyulacak her türlü vergi resim, harç ve ücretlerin kiracıya ait olduğunun açık ve anlaşılır bir şekilde konuyu düzenlediğini, konuyla ilgili vergi mevzuatı gereğince de sözleşmeye konu işletmeye ilişkin KDV'nin kira bedeline dahil olmadığını, kiraya verenin vergi mükellefi değil vergi sorumlusu olarak vergiyi kiracıdan alınıp Hazineye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına istemiştir.
C. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık, kira bedelinin net mi brüt mü olduğuna ilişkin çekişmenin giderilmesi ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalan hususların incelenmesinin artık mümkün olmadığı, bozma ilamında da belirtildiği üzere kira sözleşmesinde kira bedelinin net kira bedeli olduğu tespit edilmekle KDV'nin kira bedeline dahil olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.