"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2549 E., 2024/791 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1624 E., 2021/430 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma talepli ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı vekilinin duruşma talebinin miktar itibariyle reddine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında, müvekkilinin maliki olduğu 2 adet parselin kiralanmasına ilişkin 01.07.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin süresinin dolması üzerine yenilenen sözleşmeye davaya konu parsel dahil edilmediği halde söz konusu parsel üzerine davalı tarafça muvafakat alınmadan birden fazla kaçak yapı yapılarak kullanıldığını, 25.06.2014 tarihli ihtarname ile davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesi ve eski hale getirilmesinin istenildiğini, bundan sonra da davalı aleyhine haksız işgalin başladığı 01.07.2011 tarihinden 17.12.2014 tarihine kadarki döneme ilişkin m²/10 USD emsal bedel üzerinden ecrimisil bedeli hesaplanarak başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve davalının el atmasının önlenmesi ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; ikinci sözleşmenin ilk sözleşmenin şartlarıyla imzalandığını, sadece kira bedelinin artırıldığını, yenilenen sözleşmede dava konusu parsele yanlışlıkla yer verilmediğini, sözleşmenin başlangıcından bu yana müvekkilinin kullanımına davacının karşı çıkmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; müdahalenin meni talebine ilişkin olarak verilen 16.01.2018 tarihli ret kararına karşı davacı tarafın istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli ilamı ile esastan reddedildiğinden müdahalenin meni talebine ilişkin olarak verilen karar kesinleştiğinden bu talep hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına; 2006 başlangıç tarihli sözleşmeye göre kira ilişkisinin devam ettiği gerekçesiyle verilen ret kararı davalı tarafça istinaf edilmediğinden kira bedellerinden sorumlu bulunduğu gerekçesiyle; 18.02.2021 tarihli bilirkişi raporu uyarınca itirazın iptali talebinin kısmen kabulü ile takibin 166.019,92 TL asıl alacak ve 6.476,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 172.496,86 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin ve icra inkar tazminatı talebi ile kötü niyet tazminatı talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu parselin ikinci sözleşmeye yazılmadığı, ancak ilk sözleşmenin bu parsel yönünden feshedilmememiş olması nedeniyle davalının takip talebinde belirtilen kira dönemi bakımından sorumlu bulunduğu, davalının ödemeyi yazılı belge ile ispat edemediği, Mahkemece verilen ilk kararda müdahalenin men'i yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği halde karar, davalı tarafından istinaf edilmediğinden yeniden verilen kararda vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; davadaki talep uyarınca ecrimisil üzerinden değerlendirme yapılmadığını, hatalı şekilde kira bedeli üzerinden değerlendirme yapılarak karar verildiğini, taleple bağlılık ilkesinin dışına çıkıldığını, kira ödeme dekontlarının gözetilmediğini, ikinci defa kira bedeli ödenmek durumunda kalındığını, davacı mirasbırakan ile mevcut kira sözleşmesi nedeniyle haksız işgalden bahsedilemeyeceğini, buna göre ecrimisil talebinin de reddine karar verilmesinin ve ödeme dekontlarının celbi talebinin dikkate alınmadığını, davacı kira bedeli talebinde bulunmadığından kira bedeline hükmedilemeyeceğini, ödemeler yönünden hem mirasbırakanın hem de dahili davacıların banka hesap dökümlerinin incelenmesi gerektiğini, bankaya müzekkere yazılmasına dair talebin karşılanmadığını, son kira sözleşmesinin iki parseli de kapsadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarnamedeki ifadelerin dikkate alınmadığını, son bilirkişi raporunda, dava konusu parselin, fiili, ticari ve işlevsel bakımdan ve ayrıca üzerinde yer alan yapı ve tesisler dikkate alındığında birbirinden ayrı ve bağımsız olarak kiralanmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, müdahalenin men'i talebi yönünden davacıya, taşınmaz bedeli üzerinden nisbi harcı ödemesi yönünden süre verilerek davanın reddi sebebiyle de müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davacılar vekili; belirlenen kira bedelinin düşük kaldığını, emsal olarak ikinci sözleşmedeki bedelin esas alınması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık; kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali, müdahalenin men'i ve taşınmazın eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dava konusu parsel yönünden ilk sözleşmenin feshedildiğinin davacı tarafça, yine bu parsele ilişkin kira bedelinin ödendiğinin de davalı tarafça ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.