Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2692 E. 2025/1924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Temlik yoluyla devralınan senet alacağının tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Temlik edilen alacağın dayanağı olan icra takibinin iptal edilmesi ve temlik sözleşmesiyle devredilen senetlerin adi senet niteliğinde olması nedeniyle alacağın varlığının ispatlanamaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesinin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1405 E., 2024/905 K.

DAVA TARİHİ : 20.12.2019

İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/702 E., 2021/352 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalılardan ...'dan Marmaris 1.İcra Müdürlüğü'nün 2016/2168 E sayılı dosyada bulunan iki adet senet ve bu senetlere dayalı tüm haklarını Marmaris 5. Noterliğinin 05.10.2016 tarih 05646 yevmiye nolu alacağın devri sözleşmesiyle temlik aldığını, ancak icra dosyası borçluları olan diğer davalı ...'in kötüniyetli olarak temlik konusu alacağa itiraz ederek takibi durdurması ve ayrıca Marmaris İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/253 Esas sayılı dosyası ile takibi iptal ettirmesi üzerine bu dosya üzerinden alacağını tahsil imkanı ortadan kalktığından davalılar aleyhine Marmaris 1.İcra Müdürlüğünün 2017/666 Esayılı sayılı dosyası ile müvekkilinin takip başlatdığını, yapılan takibin de davalıların itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...: davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, zamanaşımı itirazı olduğunu, davacı ve diğer davalı ... ile arasında borç alacak ilişkisi bulunmadığını, iptal edilmiş bir icra takip dosyasının temlik alınmasının alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığını, unsurları itibarıyla kambiyo senedi vasfını taşımayan senetlere dayanarak icra takibi yapılamayacağını belirterek, öncelikle zamanaşımı nedeni ile aksi halde esastan davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı ...: davacı ile aralarında yapılan temlik sözleşmesinin ivazsız olduğunu, davacıya borcu olmadığını, davacının sadece diğer davalılar hakkında icra takibi yapması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ...: icra dosyası nedeni ile borçlu olmadığını, borcu ödediğini, senedi iptal etmeyen alacaklının hakkında haksız icra takibi yapılmasına neden olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında şekil açısından geçerli, yazılı bir temlik sözleşmesi bulunduğu, ancak alacağın temlikinin dayanağı olan icra dosyasındaki alacağa ilişkin takibin iptaline yönelik verilen kararın kesinleşip takibin iptal edildiği, dolayısıyla temlik edilen icra takibine konu alacağın temlik edilen dosyada tahsil edilme imkanı kalmadığı, davacı tarafça bonoların kambiyo vasfını taşımadığına yönelik karar ve takibin iptalinden sonra borcun varlığına yönelik başkaca bir alacak davası açılmadığı, mevcut davada da takibe konu bono vasfı taşımayan adi senet niteliğindeki belgelere dayalı olarak alacağın varlığı kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanmadığından, davacının davasının reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; temliğin ivazsız olduğuna dair kayıt olmadığını, davalı ...'nin borcu ödediğini iddia etse de kanıt sunmadığını, davalarını sebepsiz zenginleşmeye de dayandırdıklarını, İstinaf Mahkemesinin genel bir değerlendirme yaptığını, istinaf sebeplerini tartışmadığını, ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, temlik edilen alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle alacağın temliki işleminin bir akit niteliğinde olması, akdin taraflarının alacağını devreden (eski alacaklı) ile devralan (yeni alacaklı) olması, temlik işleminin konusunun ise, eski alacaklının bir borç ilişkisi sebebiyle doğmuş olan, borçluda mevcut bir hak veya alacağının oluşturması, dolasıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkının nakledileceği, olmayan bir alacağın temlikinin temellük edeni alacaklı kılmayacağı, herhangi bir şekilde ortadan kalkan veya feshedilen alacak veya hakkın devrine ilişkin temliknamenin, hukuken bir değer taşımayacağı, somut olayda; taraflar arasında şekil açısından geçerli, yazılı bir temlik sözleşmesi bulunmasına rağmen alacağın temlikinin dayanağı olan icra dosyasındaki alacağa ilişkin takibin iptaline yönelik verilen kararın kesinleştiği ve takibin iptal edildiği, davacı tarafça bonoların kambiyo vasfını taşımadığına yönelik karar ve takibin iptalinden sonra borcun varlığına yönelik başkaca bir alacak davası açılmadığı, mevcut davada da takibe konu bono vasfı taşımayan adi senet niteliğindeki belgelere dayalı olarak alacağın varlığı ispatlanmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.