Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2841 E. 2024/2610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satışa konu araçta ayıp bulunması sebebiyle bedelin tenzili davasında, ayıp nedeniyle indirilecek bedelin hesabında satış bedelinin eksik alınması ve ödenmeyen kısmının mahsup edilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Satış bedelinin tespitinde, taraflar arasında kararlaştırılan ve noter sözleşmesinde de belirtilen tutarın esas alınması, davacı tarafından ödenmeyen kısmın ise daha sonra mahsup edilmesi gerekirken, ödenen miktar üzerinden hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1244 E., 2022/1637 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2021/48 E., 2022/116 K.

Taraflar arasındaki ayıp nedeniyle bedelin tenzili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı şirket yönünden kabulüne diğer davalı yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın her iki davalı yönünden de kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin 25.09.2020 tarihli proforma fatura ile Land Rover marka, Range Rover Velar 2,0 TD 4 HSE tip, 2020 model, siyah renk, ... şase, ... motor nolu aracın satışı konusunda davalılar ile anlaştığını, aracın müvekkiline Beşiktaş .... Noterliğinin 28/09/2020 tarih ve 08986 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile 1.550.000,00 TL'ye satıldığını, müvekkilinin toplam 1.490,000,00 TL ödeme yaptığını, satışı gerçekleşen aracın 29.09.2020 tarihinde müvekkiline teslim edilmesiyle aracın Velar 2,0 TD 4 HSE tip değil Velar S2.0 tip olduğunun anlaşıldığını, ayrıca beyan edildiği gibi sıfır olmadığını, müvekkilinin 30.09.2020 tarihinde ayıp ihbarında bulunarak aracı geri vermeye hazır olmakla birlikte sözleşmeden döndüğünü ve araç satışına ilişkin ödenen bedelin iadesini, araç alımına ilişkin yapılan tüm masrafların ve maddi zararının tazmini ya da faturada belirtilen tipteki araçla değiştirilmesini ihtar ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL satış bedelinden ayıp oranında yapılacak indirim tutarının satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili, davacının aracı inceleyip beğendiğini, davacı istediği için aracın ön plastik aksamının boyandığını, HSE olan araç ile olmayan aracın göz ile anlaşılabileceğini daha fazla kredi çekebilmek amacıyla proforma faturaya aracın özelliğinin HSE olarak yazılmasını istediğini, zaten satış bedelinin de aracın rayiç satış değeri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile proforma faturada sözleşmeye konu aracın Range Rover Velar 2,0 TD4 HSE tip araç olduğu, davalı tarafın tacir olduğu ve eylem ve işlemlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğünün bulunduğu gerekçiseyle davanın kabulüne; 184.158,00 TL alacağın 10.000,00 TL lik kısmının dava tarihinden bakiye kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Ticaret Limited Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davalı ...'e açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalı ...'in diğer davalı ... Motor'un sahibi ve yetkili kişisi olduğunu, satış sözleşmesinin ... tarafından ve yetkisinde yapıldığını, satış ilanında aracın davalı ... tarafından ilana koyulduğu, ... Oto yazıldığının görüldüğünü, yine dosyada bulunan fotoğraflarda araç için görüşmeye gidilen yerin duvarında ... Car Lounge yazıldığının görüldüğünü, müvekkilinin aracın satışı için tüm görüşmeleri davalı ... ile gerçekleştirdiğini bu nedenle davalı ... da davada husumetinin bulunduğunu, müvekkilinin talep ettiği araç ile müvekkiline gönderilen aracın değeri arasındaki farkın yerel mahkemece kabul edilen değerden yüksek olduğunu, iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına davanın her iki davalı yönünden kabulü ile davacı müvekkilin uğradığı gerçek zararın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde, davacının İzmir'e bizzat geldiğini, aracı görüp incelediğini, bu kadar üst segment bir aracın farklı iki modelinin ayırt edemeyecek olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, davacının iddialarındaki gibi aracın anlaşılan bedel ve anlaşılan model üzerinden tüm edimlerin yerine getirildiğini, aksine araç satımı sırasında peşinat olarak müvekkiline alıcının kredi kartından yapılan 60.000,00.TL ödemenin aracın teslimi sonrasında müvekkilini zarara uğratmak maksadı ile geri çekildiğini ve müvekkilinin bu bedel üzerinden zarara uğratıldığını, Bolu İcra Müdürlüğünün 2022/7775 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ve takibe itiraz edildiğini, söz konusu alacağa ilişkin olarak itirazın iptali davası açılacağını, buradan da görüleceği üzere müvekkiline yapılan eksik ödeme ile davacı tarafın iddia ettiği modeli ne de hali hazırda mevcut aracın bedelinden eksik ödeme yapıldığını ve asıl zarara uğrayanın müvekkili olduğunu, bu hususun yargılama sırasında dikkate alınmadığını ödenmeyen bedelin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın müvekkili şirket yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, proforma fatura icap niteliğinde olup, geçerli satış sözleşmesinin bulunmadığı hallerde, düzenlenen böyle bir belgenin fatura niteliği taşımayacağı, ancak icap mahiyetinde olabileceği, bununla birlikte dosyadaki proforma faturada satıma konu aracın tüm bilgilerinin yer aldığı ve noter satışındaki araç bilgileri ile satım bedelinin uyumlu olduğu, davalı proforma faturada aracın üst modelinin gösterilmesinin davacının fazla kredi çekmek için yapıldığını savunmuş ise de buna dair dosyaya delil sunamadığı, böylece icap niteliğindeki proforma fatura ile uyumlu içerikte olan noter satım sözleşmesi birlikte değerlendirildiğinde kabulle birlikte taraflar arasında Land Rover marka, Velar 2,0 TD 4 HSE tip 2020 model aracın satışa konu olduğu, buna karşın davacıya S paket aracın teslim edildiği dolayısıyla bilirkişi raporuyla belirlenen değer düşüklüğünün davalı şirketten tahsili kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin reddine; satıcının davalı şirket, davalı ... ise aracı galerici konumunda bulunduğu, satış işlemlerinin davalı ...'ın sahibi olduğu İzmir'deki galeride yapıldığı, yine dosyada bulunan yazışmalar ve tanık beyanlarından davalı ...'ın da davacıya karşı dava konusu aracın alımına ilişkin taahhütte bulunduğu anlaşıldığından davalı ... da ayıp dolayısıyla davacıya karşı sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, 184.158,00 TL alacağın 10.000,00 TL lik kısmının dava tarihinden, bakiye kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekiki temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, müvekkili şirket yönünden ileri sürdüğü istinaf taleplerini tekrar etmekle birlikte, satış sözleşmesinin davalı şirket ile yapılıp satış bedelinin şirkete ödendiği müvekkili ...'a husumet yöneltilemeyeceğini belirterek her iki davalı yönünden de kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış konusu taşınırdaki ayıp nedeniyle satış bedelinin indirilmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8 ila 12 nci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Satım konusu aracın proforma faturada belirtilen özellikleri (HSE donanımı) taşımadığının sabit olması nedeniyle aracın ayıplı olduğu ve davacının bedelin indirilmesini talep edebileceği; taraf beyanlarına göre satış görüşmelerinin davalı ... ve onun personeli ile ve onun Oto Galerisinde yapıldığı, 6502 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinde satıcının, ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan kişi yanında mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi de kapsayacak şekilde tanımlanması nedeniyle davalı ...'ın da diğer davalı ile birlikte sorumlu olacağı anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyanın incelenmesinde, davalı şirket tarafından düzenlenmiş 25.09.2020 tarihli proforma faturada belirtilen Land Rover marka, 2020 model, R.Rover Velar 2,0 TD4 HSE tip, siyah renkli, ... şase ... motor numaralı aracın, Beşiktaş .... Noterliğinin 28.09.2020 tarih, 08986 yevmiye numaralı işlemiyle onaylanan araç satış sözleşmesi ile 1.550.000,00 TL bedel karşılığında davacıya satıldığı, belirtilen şase ve motor numaralı aracın davacıya teslim edildiği ancak proforma faturada belirtildiği üzere HSE donanımına sahip olmadığı anlaşılmıştır.

3. Satış bedelinin 1.550,000,00 TL olarak kararlaştırılmasına ve Noterce onaylanan sözleşmede satış bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğinin belirtilmesine rağmen, davacı tarafından 1.490.000,00 TL ödeme yapıldığı, kredi kartıyla yapılan 60.000,00 TL ödemenin ise ayıbın fark edilmesiyle iptal edildiği, neticede kararlaştırılan satış bedelinin 60.000,00 TL'lik kısmının dava tarihinde ödenmediği tarafların kabulündedir.

4. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek tutarın belirlenmesinde nispi metoda göre hesaplama yapılması Dairemizin yerleşik uygulaması ile kabul edilmiştir. Bu metoda göre satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız değerinin ayıplı değerine oranı hesaplanır ve bu oran satış bedeline uygulanarak satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bulunur.

Nispi metod şu şekilde formülize edilebilir: ayıpsız değer = kararlaştırılan satış bedeli

ayıplı değer indirimli bedel

5. Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, nispi metoda göre hesaplama yapılmış ise de, satış bedelinin 1.550.000,00 TL olduğu sabit olmasına rağmen, satış bedeli, (davacının yaptığı ödeme miktarı olan) 1.490.000,00 TL kabul edilerek satış tarihindeki ayıpsız ve ayıplı rayiç bedeler arasındaki oranın bu miktara uygulanması suretiyle satış bedelinden indirilecek miktarın belirlenmesi hatalı olmuştur.

6.Buna göre, aracın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız rayiç değeri arasındaki oran belirlendikten sonra bu oranın taraflar arasında çekişmesiz olan satış bedeline yani 1.550.000,00 TL'ye uygulanması ile belirlenecek miktara göre satış bedelinden indirilecek tutarın belirlenmesi, taraflarca ödenmediği kabul edilen 60.000,00 TL'nin

ise daha sonra dikkate alınması gerekirken 4. paragrafta belirtilen şekilde yapılan hatalı hesaplamaya göre belirlenen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.