Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2868 E. 2024/3188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalı vekilinin temyiz başvurusunun miktar itibariyle kanun yoluna kabil olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle, hüküm altına alınan toplam miktarın temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/607 E., 2024/943 K.

DAVA TARİHİ: 28.09.2021

İLK DERECE MAHKEMESİ: Trabzon 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/94 E., 2022/289 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar (icra takibine konu 33.500,00 TL ile 15.467,00 Euro alacağın dava tarihindeki satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı 160.590,77 TL toplamı ) 194.090,77 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

1. Dava, 33.500 TL ve 15.467 Euro alacak yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. Yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise 17.05.2024 tarihli kararla davalı tarafın istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafça temyiz edilmiş olup, Daire çoğunluğunca bu miktar dövizin dava tarihindeki değeri dikkate alınarak, temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. Dairenin sayın çoğunluğunun bu görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;

3. Hukuk ve adalet anlayışında yaşanan gelişmelere orantılı olarak 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36 ncı maddesinde “Adil yargılanma hakkı” temel insan hakları arasında sayılmıştır. Adil yargılanma ilkesi kapsamındaki haklardan biri de, “Mahkemeye Erişim Hakkı” dır. Diğer bir anlatımla, “mahkemeye erişim hakkı” adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından birisidir. Mahkemeye erişim hakkı şüphesiz yüksek mahkemeye ulaşma hakkını da kapsar (AYM 23.10.2019 T. ve 2016/73086 BB no’lu). Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Osman Çelik, Adil Yargılanma Hakkı Rehberi, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s.31 vd.). Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda yoruma açık bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını mümkün kılan yorum tercih edilmelidir.

4. Davalı yönünden temyize konu edilen dava değeri 33.500 TL ile 15.467 Euro olup, Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2024 olan karar tarihi itibariyle Euro/TL kurunun 35,0419 TL olduğu, (15.467 Euro'nun) hüküm tarihi itibariyle değerinin 541.993,10 TL olduğu, HMK’nın 362/2.maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklindeki düzenlemedeki “… kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü…” sözcüğünden hareketle, yüksek mahkemeye erişim ve “adil yargılanma hakkını mümkün kılan” bir şekilde yorumlanarak, Mahkemenin dava olunan şeyin karar tarihindeki değerine göre temyiz miktar sınırının değerlendirilmesi gerektiği, 33.500 TL ve 541.993,10 TL toplamı olan 575.493,10 TL dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz miktar sınırının (2024 yılı itibariyle 378.290 TL) üzerinde olduğundan sayın Daire çoğunluğu tarafından temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesini isabetli bulmuyorum. 21.10.2024