"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/520 E., 2023/624 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/234 E., 2021/322 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin miktar itibariyle usulden reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı yönünden hüküm altına alınan miktar 3.600,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf isteminin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle, davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/578 E. sayılı dava dosyasında, müvekkilinin davalının vekilliğini üstlendiğini, davalının müvekkilini haksız yere vekillikten azlederek vekaletten doğan alacağını ödemediğini, bu nedenlerle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, takibe konu uyuşmazlıkta, davacının müvekkilinin vekilliğini yaptığı dönemlerde vekil olarak sorumluluklarını yerine getirmediğini, belirtilen dosyalarda duruşmalara aralıksız olarak katılmadığını ve görevini ihmal ettiğini, bu dosyalardaki yargılama sonunda müvekkiline iade edilmesi gereken gider avanslarını zimmetine geçirdiğini, müvekkilinin sahibi olduğu şirkete vekillik görevi yaparken usulsüz işlemler yaparak şirketi zarara uğrattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 1136 sayılı 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 174/2 maddesi uyarınca haksız azil halinde ücretin tamamının ödenmesi gerektiği, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi olmadığından hesaplamanın 1136 sayılı Kanunun 164/4 maddesi uyarınca davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabilin değerinin %10'u ile %20'si arasında bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirleneceği, davaya konu vekalet alacağına ilişkin olarak dava dosyasının bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tamamlanmamış iş olduğu, her ne kadar davalı vekilince davacı avukatın davaya dayanak Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/578 Esas sayılı dosyasında 02.08.2016 tarihinde dosyaya vekalet sunduğunu, 17.10.2019 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak girmeyerek ve müvekkilin herhangi bir hak kaybına ve zarara uğramaması için beyanda da bulunmayarak o dosyadaki davalı karşı davacı olan davalının davasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesine sebep olduğunu, ayrıca dosyada davanın seyrine etki edecek bir şekilde davalı lehine beyanda bulunmayarak özen borcunu layıkıyla yerine getirmediğini ve bu şeklide görevini ihmal ettiğini iddia etmiş ise de, azilname tarihi dikkate alınarak davacı avukatın bu hareketi görevi ihmal olarak nitelendirilemeyeceğinden davalı tarafından gerçekleştirilen azil işleminin haksız azil olduğu kanaatine varıldığı, davanın davalı taraf lehine davanın reddi kararı ile sonlandığı taraflar arasında vekalet ücretine dair bir sözleşme bulunmadığı hususu da gözetilerek davacı avukatın 1136 sayılı Kanunun 164/4. maddesi uyarınca bilirkişi raporu ile hesaplanan vekalet ücreti aralığı dikkate alındığında davacı tarafından 3.600,00 TL vekalet ücretine hak kazandığı, dava konusu alacak likit olmadığından inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile İcra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.600,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle yasal faiz işletilmek üzere devamına, davacının fazlaya ilişkin talebi ve inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; 2012 yılına ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretinin belirlendiğini, hukuki yardımın son bulduğu tarihteki tarifeye göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davanın reddedilen kısmı için tüketici mahkemeleri için belirlenen 2.040,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı yararına 29.234,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili; azlin haklılığına ilişkin delillerini sunduklarını, delil olarak sunulan Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/382 Esas, Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/296 Esas sayılı dosyalarının mahkemece nazara alınmadığını, azlin haklı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu icra takibindeki alacak miktarı 300.517,81 TL olup, Mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarının ise 3.600,00 TL olduğundan davalının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddi gerektiği, davacının istinaf istemi yönünden ise, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi hukuki yardımın başladığı tarihin 02.08.2016 tarihi olduğu, harca esas dava değerinin de 2.300.000.000,00 Eski Türk Lirası (2.300,00 TL) olduğu, bu durumda davacının talep edebileceği akdi vekalet ücretinin 02.08.2016 tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ne göre Asliye Mahkemeleri için belirlenen maktu 1.800,00 TL'nin altında olamayacağından ve davada karşı davada bulunduğundan esas ve karşı dava için ayrı ayrı 1.800,00 TL olmak üzere toplam 3.600,00 TL akdi vekalet ücreti talep edilebileceğinden ve Mahkemece reddedilen dava değerine göre davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri
temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaftaki sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık, avukatlık
vekalet alacağından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 164 ve 174 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Yukarıda belirtilen kanun hükümleri doğrultusunda, temyizen incelenen Mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi gereğince hesaplama yapılması gerektiği, bu haliyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı avukatın avukatlık hizmeti sunduğu davalar dolayısıyla hak kazandığı vekâlet ücretlerine ilişkin yapılan hesaplamanın yerinde olduğunun anlaşılmasına göre de davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin tarafından temyiz olunan miktar itibariyle redde ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 362. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ONANMASINA,
2. Davacı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.