"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/975 E., 2022/3 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili adına kayıtlı olan Diyarbakır İli, Ergani İlçesi, ... Köyü, 24 parsel sayılı taşınmazda davalı şirketin sorumluğunda bulunan iletim hattının kopması nedeniyle 29.06.2014 tarihinde çıkan yangında müvekkilinin bağının zarar gördüğünü, elektrik nakil hattına düzenli bakım yapmaması nedeniyle davalının bağın yanmasına sebep olduğunu ileri sürerek; meydana gelen zararın tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 08.09.2015 tarihli dilekçe ile talebini 40.426,00 TL olarak belirlemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının iddialarının asılsız olduğunu, yangının oluşumunda kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanması için rapor alınması gerektiğini, şayet illiyet bağı oluşuyorsa kusur oranının belirlenmesi, dava konusu yerin kime ait olduğu ve kim tarafından ekildiğinin tespiti gerektiğini, işin esasına girilecekse kaçınılmazlık ilkesinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 24.11.2015 tarihli kararla; davanın kabulüne, 40.426,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 29.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Dairece verilen 27.09.2018 tarihli ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "...Mahkemece, öncelikle yanan bağın davacı tarafından yetiştirilip yetiştirilmediği araştırılmalı, şayet davacı tarafından yetiştirildiği tespit edilirse; yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, önceki bilirkişilerden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, yapılan %15 oranındaki indirim az olup uygun tutarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekir..." gerekçeleriyle, karar bozulmuştur.
2. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay ilamı doğrultusunda bağın bulunduğu yerin, bağ olarak değeri ile tarla değeri arasındaki farkın tespitinden sonra bağ sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesi amacıyla hazırlanan 15.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda zararın 245.321,37 TL olduğunun tespit edildiği, yeni alınan raporların eski rapora göre miktar olarak yüksek çıkması sebebiyle hakkaniyet indirim oranının arttırılmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 40.426,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, yangının elektrik hattında çıktığına dair bir delil bulunmadığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, hesaplamanın hatalı olduğunu, kaçınılmazlık yönünde değerlendirme yapılmadığını, kapitalizasyon faiz oranının yüksek belirlendiğini, buna göre de arazi bedelinin yüksek çıktığını, yapmaktan kaçınılan masrafların düşülmediğini, hattın hangi kuruma ait olduğunun araştırılmadığını, zarar ile olay arasındaki illiyet bağının kesildiğini, hakkaniyet indiriminin az olduğunu, tazminat miktarı tayininde yangının yaz ayında ve şiddetli rüzgarın etkisiyle çıktığının gözetilmediğini, enerji nakil hattı altına bağ yapan davacının ağır kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, hava şartlarının araştırılmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık, davalıya ait enerji nakil hattından çıkan yangın nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; uyulan bozma ilamı doğrultusunda dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda, bağın bulunduğu yerin bağ olarak değeri ile tarla olarak değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan bağ (asma) sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesi gerektiği belirtildiği halde, sonuç tutarın bağ (asma) sayısı ile çarpılması suretiyle hesaplanan zarar miktarının doğru olmadığı, gerçek zarar miktarının bilirkişi raporunda belirlenen 83.020,397 TL olduğu, buna göre davacının ilk kararı temyiz etmemesi nedeniyle davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek hükmedilen bedelin uygun bulunduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlara yönelik itirazlarının incelenemeyecek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.