Logo

3. Hukuk Dairesi2024/3427 E. 2024/3305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Protokole aykırı olarak taşınmazın geç tahliye edilmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart taleplerinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek ve bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşmiş olması sebebiyle, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/285 Esas, 2022/1400 Karar

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı asıl tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin boşandığı eşi olan davalı ile yapılan protokol gereği üzerine tapuda intikal ettirilen taşınmazın tahrip edilmeden 01.05.2011 tarihine kadar davalı tarafından tahliye edileceği ve taşınmazın belirtilen tarihte tahliye edilmediği takdirde tahliye edilmeyen her ay için 1.500,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek; boşanma protokolüne göre taşınmazın müvekkiline teslimine, boşanma ek protokolü gereği hasar bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline ve evi teslim etmediğinde ödenmesi gereken şimdilik 1.500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli talebini 4.298,00 TL'ye, geç teslim kaynaklı cezai şart talebini 79.500,00 TL'ye yükselterek, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dairede eksiklikler olduğunu ve tespit yaptıracağını söyleyerek davacının babasının anahtarı kabul etmediğini, bunun üzerine müvekkilinin davacıya süre tanıyarak tespit yaptırılmasını talep ettiğini, ancak davacının kötü niyetle tespiti geciktirdiğini, müvekkilinin 01.06.2011 tarihinde davacıya noter aracılığıyla ihtarname gönderdiğini, bu ihtara herhangi bir cevap verilmediğini, Ankara 40. Noterliğinin 28.06.2011 tarihli emanet zaptı ile gayrimenkulün anahtarının notere tevdii edildiğini, herhangi bir temerrüt ihtarında bulunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

1.Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.11.2011 tarihli ve 2011/1233 E., 2011/2029 K. sayılı kararı ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10.09.2012 tarihli, 2012/16805 E., 2012/20546 K. sayılı kararı ile bozma kararı

verilmiş, bozma sonrası Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.02.2013 tarihli ve 2012/1299 E., 2013/111 K. sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 17.12.2014 tarihli ve 2014/20767 E., 2014/19785 K. sayılı kararı ile davaya bakmakla Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

2.Mahkemenin 07.09.2016 tarihli ve 2015/852 E., 2016/1042 K. sayılı kararı ile, davanın kabulüne, 4.498,00 TL zarar bedeli ile taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan 79.500,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.05.2019 tarihli ve 2019/2168 E., 2019/6688 K. sayılı kararı ile; davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 10.02.2020 tarihli ve 2019/1329 E., 2020/75 K. sayılı kararı ile; davanın kabulüne 2.000,00 TL zarar bedeli ile taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan 1.500,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline verilmiş karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 29.09.2021 tarihli ve 2020/10006 E., 2021/9220 K. sayılı kararı ile; Mahkemece 14.11.2011 tarihi itibariyle taşınmazın tahliye edildiği kabul edilerek sonucuna göre cezai şarta karar verilmesi ve cezai şartın fahiş olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılması, fahiş olduğu takdirde cezai şartta indirim yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği ve davacı tarafın bozma sonrası ıslahına değer verilip tekrar değerlendirilerek hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamında Borçlar Kanunu'nun 161 son maddesi gereğince indirim uygulanabileceği belirtilmiş ise de davalının taşınmazı bedelsiz olarak kullandığı, bu bedelin aslen kira bedeli miktarı kadar olduğu, cezai şart gibi görünse de kullanım bedeli karşılığı olduğu gerekçesiyle cezai şarttan indirim uygun görülmeyerek davanın kısmen kabulüne, 2.000,00 TL zararın ve 14.11.2011 tarihinden itibaren hesaplanan 6 ay 14 günlük cezai şart miktarı olan 9.700,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 25.04.2024 tarihli ve 2023/3269 E., 2024/1389 K. sayılı kararıyla, bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı gerekçesiyle tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı asıl karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı asıl; davalı vekilinin beyanlarının iftira olduğunu, 2015/852 E. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu ve protokole göre davalının daireyi tahrip ettiğini, dairenin teslim edilmediğini, daireye taşınamadığını, kiraya veremediğini, 2011 yılında 81.000.00 TL zararının olduğunu, 13 yıldır maddi ve manevi zarara uğradığını, davalının ve 11. Sulh Hukuk Hakiminin mağdur ettiğini, anahtarın notere teslim edildiğini, belirsiz alacak davası açıldığını ileri sürüldüğü halde bozmadan sonra ıslah olmayacağı gerekçesiyle kararın bozulduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, protokol hükümlerine aykırı olarak dava konusu taşınmazın geç tahliye edilmesinden doğan alacak ve cezai şartın istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, bu esaslar dahilinde verilen hükmün usul ve yasaya uygun olup, hükmün onanmasına dair Dairemizin 25.04.2024 gün, 2023/3269 E.-2024/1389 K sayılı kararının yerinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı asılın karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı asılın karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene ödetilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.