Logo

3. Hukuk Dairesi2024/4198 E. 2025/1983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan taşınmazda bulunan ve orman alanına tecavüz niteliğindeki ayıp nedeniyle alıcı tarafından açılan bedel indirimi davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı teslim aldıktan sonra tespit edebileceği ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu ve davalının bu ayıbı gizlediğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca davacının yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/884 E., 2023/1001 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/396 E., 2021/722 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, ... Tatil Evleri Sitesinde bulunan taşınmazı davalı şirketten 05.03.2015 tarihinde satın aldığını, taşınmazın gerek tapuda gerekse sitenin tasdikli vaziyet planında kendisinin kullanımına tahsis edilmiş bahçe alanının altının dava dışı bağımsız bölüm maliki tarafından imalat yapılarak daireye çevrildiğini öğrendiğini, bu imalatın onaylı projede yer almadığını, ayrıca taşınmazın bahçe kullanımının 55 metrekarelik kısmının ve site alanına ait birçok yapının da orman alanına girdiğini öğrendiğini belirterek dava konusu taşınmazın hukuki ve nitelik açısından gizli ayıplı olması sebebiyle taşınmaz bedelinden indirim yapılarak bahçe alanı olmasa idi edeceği değer arasındaki fark bedeli kadar tutarın iadesini, mümkün olmaması halinde taşınmazın değerinde meydana gelen zarar nedeniyle şimdilik 25.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak taşınmazın davacıya 24.03.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satıldığını, davacının 06.04.2014 tarihinde teslim aldığını, davacının dava konusu taşınmazı projenin inşaatı tamamlandıktan ve sitede yaşamaya başladıktan sonra yerinde taşınmazın mevcut halini görerek, kullanıma hazır, bitmiş vaziyette satın aldığını, uzun yıllar boyunca kullandığını, açık ayıp halinde davacının malı teslim aldığı tarihten itibaren 30 (otuz) gün içinde ayıp ihbarında bulunması ve her halükarda 5 (beş) yıl içinde davanın açılması gerektiğini, dava dışı bağımsız bölüm maliki tarafından yapılan tadilat veya imalat sebebiyle davalı şirkete kusur ve sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının ayıp olarak iddia etmiş olduğu hususların taşınmazın değerinde bir azalma meydana getirmediği ve ayıp niteliği taşımadığının belirlendiği, ayrıca davacının davalının ayıpları gizlediği iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından taşınmazın 06.04.2014 tarihinde teslim alındığı, davacının 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamadığını, öte yandan davalının davacı tarafça dayanılan ayıpları gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının taşınmazı teslim aldıktan sonra bu ayıpları kolayca öğrenebileceğinin kabulü gerektiği, dolayısıyla Mahkemece davacı tarafça dayanılan ayıpların açık ayıp niteliğinde olmasından ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmamasından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak, davacının istinaf başvurusunun değinilen yöne ilişkin olarak kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın açıklanan gerekçeye dayalı olarak reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, söz konusu ayıbın imalat projesinde ve tadilat projesinde bulunmadığını, müvekkilinin araştırarak öğrendiğini, gözle görülür biçimde olmayan ayıbı öğrendikten sonra derhal ihtarda bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taşınmazdaki ayıp nedenine dayalı olarak talep edilen alacak istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sözleşme, teslim ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre tüketicinin, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, davacının taşınmazın mimari projesine aykırı imal edilmesinden ve orman alanına işgalinden kaynaklandığını iddia ettiği zarar, açık ayıp (hukuki ayıp) niteliğinde olup, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldığı ve tapuyu devraldığı tarihte bilgi sahibi olabileceği, davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle süresi içerisinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.