"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/498 E., 2023/318 K.
Mahkeme kararının davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece kararın onanmasına dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların Antalya’nın Gazipaşa İlçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 20.07.1996 tarihinde 14 adet A grubu devre mülk, 5 adet B grubu devre mülk, 5 adet C grubu devre mülk satın aldığını ve satış bedelini eksiksiz ödediğini, davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik 177.500,00 TL müspet zararın yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiş, 23.01.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile belirsiz alacak davası olarak dava açıldığını ve dava değerini artırma gereğinin hasıl olduğunu ileri sürerek, dava değerini 704.218,48 TL'ye yükseltmiş yine 18.02.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 704.218,48 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. vekili; davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 29.09.2014 tarihli kararla, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.12.2014 tarihli kararıyla; davacının 24 adet tatil amaçlı devre mülkü tüketim için satın aldığının söylenemeyeceği, kaldı ki davacı tarafça dilekçesinde 24 adet taşınmazın açıkça yatırım amaçlı aldığının beyan edildiği, taraflar arasında 4077 sayılı Kanun'da tanımlandığı gibi bir tüketici işlemi bulunmadığı, bu nedenle davacının mesleki ve ticari maksatla hareket ettiğinin kabulünün gerektiği, Mahkemece davaya bakılmaya devam edilmesi gerekirken Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
Bozmaya uyan Mahkemenin 22.10.2015 tarihli kararıyla; davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüyle 170.300,00 TL alacağın yasal faiziyle birlikte tahsiline dair karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 20.12.2017 tarihli ilamla; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği, Mahkemece 12.02.2016 tarihli tavzih kararı ile hüküm fıkrasında yer alan paragrafların silinerek yerine hükmün sonucunu değiştirecek nitelikte yeni paragraf eklenmesi yolunda kurulan hükmün, asıl hükmü değiştirecek mahiyette usul ve yasaya aykırı olduğu ve yine hükümde yer alan vekalet ücretlerinin infazda tereddüt yaratacak tarzda olduğu gerekçesiyle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemenin 27.11.2018 tarihli kararıyla; davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüyle 170.300,00 TL alacağın yasal faiziyle birlikte tahsiline dair karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairemizce verilen 14.12.2021 tarihli ilamla; taraflar arasındaki uyuşmazlık devremülk satış sözleşmesine dayandığından zamanaşımı süresinin TBK'nın 146. maddesi gereğince on yıl olduğu, bu sürenin işlemeye başlanacağı tarihin, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih olduğu, devre mülk satışı nedeniyle davalı ...'nin diğer davalı şirket ile birlikte satış yapılan kişilerin zararından müteselsilen sorumlu tutulduğu, davaya konu olayda, zamanaşımının başlangıcı, davaya konu taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/312 E., 2002/309 K. sayılı dosyasının kesinleştiği 25.02.2004 tarihi olduğu ancak dosya kapsamından, davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nin davacıya 18.11.2005 tarihinde 500,00 TL ödeme yaptığına ilişkin belge sunulduğunun anlaşıldığı, davacının temyiz dilekçesinde bahsi geçen ve ekli olarak sunulan 18.11.2005 tarihli 500,00 TL bedelli ödeme belgesinin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olup olmadığının araştırılması gerektiği, davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olduğunun anlaşılması halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 154/1 maddesinde (eski B.K. 133.md) belirtildiği üzere, davalı tarafından davacıya kısmi ödemede bulunduğundan zamanaşımının kesildiğinin kabulünün gerektiği, Türk Borçlar Kanunu'nun 155. maddesine (eski B.K. 134.md) göre de, zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olacağından, davalı için, davacıya yapılan kısmi ödeme tarihi itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğunun kabulünün gerekeceği ancak 18.11.2005 tarihli 500,00 TL bedel içeren belgenin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nden sadır olmadığının anlaşılması halinde Mahkemece şimdiki gibi karar verileceğinin de gözetilmesi gerekeceği, o halde Mahkemece, davacının temyiz aşamasında ödemeye ilişkin sunduğu 18.11.2005 tarihli 500,00 TL bedel ödemeyi içeren belgenin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 18.11.2005 tarihli 500,00 TL bedelli ödeme belgesini ve imzayı davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nin kabul ettiği, bozma kararından sonra bilirkişi raporu alındığı, davacının açtığı kısmi davada bilirkişi raporundan sonra "artırım" dilekçesi adı altında verdiği dilekçesi ile alacakların miktarını artırdığı, dava kısmi dava olarak açıldığına göre yapılan miktar artırımının aslında ıslah mahiyetinde olduğu, ancak davalılar tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 704.218,48 TL'nin (177.500,00 TL'sine dava tarihinden, 526.718,48 TL'sine ıslah tarihinden başlamak üzere) ticari faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
Dairenin 23.09.2024 tarihli, 2023/3847 E., 2024/2439 K. sayılı ilamıyla; temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, 02.11.2022 havale tarihli davalı şirket vekili tarafından verilen dilekçe ile tediye makbuzunun sureti sunularak imza ve ödemenin kabul edildiği, Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporu sonrasında davacının eksik harcı da yatırarak ıslah mahiyetinde talepte bulunduğu, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, davalı tarafın ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmadığı, bozma ilamı dışında kalan sair hususların taraflar yönünden kesinleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, kararın onanmasına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı ... vekili; davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, ödeme belgesinin her zaman düzenlenebilecek nitelikte olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının, bedel artırım dilekçesine yapılan itiraz sonrasında ıslah dilekçesi verdiğini ve ıslah dilekçesi sonrasında süresinde zamanaşımı definin ileri sürüldüğünü, müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, başlangıçta ifa imkansızlığı olduğunu, davanın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, devre mülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davalı şirket vekili tarafından verilen dilekçe ile tediye makbuzunun sureti sunularak imza ve ödemenin kabul edildiği, davalı tarafın ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda bakiye karar düzeltme harcının ve para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
10.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.