Logo

3. Hukuk Dairesi2024/543 E. 2024/4515 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Noterin düzenlediği sahte vekaletname ile yapılan araç satışından kaynaklanan zararlardan dolayı açılan tazminat davalarında, noterin ve noter katibinin sorumluluğu ile tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Noterin, aslı ele geçirilemeyen sahte vekaletname nedeniyle illiyet bağını kesebilecek bir durum ispatlayamaması, noter katibinin kusurlu olduğu iddiasının ispatlanamaması, davacıların zarar kalemlerinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda doğru şekilde tespit edilmiş olması ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle zamanaşımı def'inin yerinde olmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/190 E., 2023/396 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararına yönelik davalılardan ... vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, Mahkemenin 08.12.2023 tarihli ek kararı ile davalı ... vekilinin tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl davada davacı ... vekili, davalılardan ... mirasçıları ile fer'i müdahil ... Sigorta vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl davada; vekili ... vasıtasıyla dava konusu aracı dava dışı üçüncü şahıs ...'in vekil tayin ettiği ...'dan satın aldığını ancak yapılan şikayet üzerine satışa esas olan vekaletnamenin sahte olduğu anlaşılarak tescilin iptaline karar verildiğini, sahte vekaletnamenin yetkili katip ...'in imzasını taşıdığını, sahte vekaletnameden dolayı zarara uğradığını ileri sürerek; araca ödenen bedel olan 16.245,00 TL'nin 22.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevzuat faizi ile, 3.263,70 TL tescil iptali Mahkeme masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen davada; aracını dava dışı ...'a 1 aylığına kiraladığını, 1 ay sonra ...'a ulaşamadığı için savcılığa şikayette bulunduğunu, aracın .... Noterliğinde davalı noter ... ve diğer davalı noter baş katibi ... tarafından düzenlenen sahte vekaletname ile dava dışı ...'e satıldığını öğrendiğini, daha sonra Mahkeme kararı ile aracın satışının iptal edilerek adına tescil edildiğini, bu süre zarfında aracından mahrum kalması, aracın kıymetinin düşmesi, elde edeceği kiralardan mahrum kalması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili; üçüncü kişilerin ağır kusuru ile illiyet bağının kesildiğini, müvekkilinin kendisinden beklenen özeni gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili; sahte nüfus cüzdanına dayanılarak oluşturulan sahte vekaletnamenin iğfal kabiliyetine sahip olduğunu, illiyet bağının kesildiğini bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiş; yargılama safhasında davalı ... vefat etmiş, yargılamaya mirasçıları dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 03.05.2016 tarihli ve 2011/399 E., 2016/116 K. sayılı kararla; davalı noter ve noter katibinin bu eylemin oluşmasında görevlerini ihmal ettikleri ve gerekli özen ve ihtimamı gösteremedikleri hususunun ispat edilmediği, dava dışı ...'ın dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum olduğu, bu nedenlerle davalıların kusursuz sorumluluklarına gidilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl dosya davacısı ... vekili ile birleşen dosya davacısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairece verilen 28.02.2019 tarihli ve 2017/12718 E., 2019/1700 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece aslı temin edilemeyen, bu nedenle iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilemeyen sahte nüfus cüzdanına istinaden düzenlenen sahte vekaletname ile söz konusu araç satış işleminin yapıldığı, gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, davalı noterin bu şekli ile söz konusu sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunduğu iddiasını ispat edemediği, noterlerin sorumluluğunun da kusursuz sorumluluk olduğu dikkate alınarak davacıların talep edebileceği zarar kalemlerinin mevcudiyeti halinde tazminine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

3. Bozma ilamına karşı, davalı ... vekili ve davalı ... ile feri müdahil ... Sigorta A.Ş vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine, Dairece verilen 10.06.2020 tarihli ve 2020/2117 E., 2020/2871K. sayılı ilamla; davalı ... mirasçılarının karar düzeltme isteminde bulunmaması ve fer-i müdahil hakkında bir hüküm kurulmamış olması nedeniyle fer-i müdahilin tek başına karar düzeltme hakkı bulunmadığından fer'i müdahil ... Sigorta A.Ş.'nin karar düzeltme talebinin reddi gerektiği, davalı ...'in karar düzeltme talebi yönünden ise, Noter katibinin noterlik faaliyeti kapsamına giren bir işte kusuruyla zarara yol açması durumunda, bu zarardan noterin 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun (1512 sayılı Kanun)162 nci maddesine göre kusursuz, çalışanı olan noter katibinin ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 49 ncu maddesi uyarınca sorumlu olacağı, haksız fiil sorumluluğu kapsamında düzenlenen 6098 sayılı Kanunun 49 ncu maddesine göre noter katibinin, ancak kusurlu ve hukuka aykırı eylemlerinden ... zararlardan sorumlu olacağı, somut olayda noter katibi olan davalı ...'in haksız fiil sorumluluğu kapsamında kusurlu eylemlerinden sorumlu olduğu gözetilerek dava konusu edilen zararlar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekirken Mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, bu hususun Dairemiz bozma ilamında zuhulen yazılmadığı gerekçesiyle, davalı ...'in karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün ilave gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı uyarınca alınan 15.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda meydana gelen olayda davalı noter kâtibi ...'in kusurunun bulunmadığının belirlendiği, diğer davalı noter ... 'nin ise 1512 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca kusursuz sorumlu olduğundan meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu, asıl ve birleşen dava yönünden davacıların zararlarının tespiti yönünden bilirkişi raporu alındığı, 20.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda araç mahrumiyeti ve kazanç kaybının 1.800,00 TL olduğu, değer kaybının ise paranın değerinin koruma konulu zarar şeklinde değerlendirilmesi gerektiği ve bunun miktarının da 8.281,17 TL olduğunun belirlendiği, dava konusu araçta hasar olmadığından ve bu konuda davacı tarafça delil sunulmadığından davacının araca yaptığı masraf kalemlerini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı, dava konusu araçta hasar meydana gelmediğinden değer kaybı da söz konusu olamayacağından hazırlanan bilirkişi raporundaki değer kaybına ilişkin tespitin hükme esas alınmadığı, davacının araçtan mahrum kalması nedeniyle uğradığı zarar ile kira geliri zararının aynı tazminat kalemini oluşturduğu, bu miktarın da hazırlanan raporda 1.800,00 TL olarak belirlendiği, ancak davacının mahrum kaldığı sürenin satış tarihinden satışın iptal edildiği tarihe kadar hesaplanması gerekirken aynı türde bir başka araç satın alınmasında geçecek sürenin üç ay olduğu gerekçesiyle üç aylık hesaplama yapıldığı, bu nedenle aynı bilirkişi heyetinden satışın yapıldığı 25.04.2005 tarihinden Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleştiği 22.07.2011 tarihine kadar kira kaybının hesaplanmasının istenildiği, 22.10.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının kira geliri kaybının 67.186,50 TL olduğunun belirlendiği, davacı vekilince 21.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile talebin 67.186,50 TL'ye yükseltildiği ve harcının da yatırıldığı, davacının ıslah dilekçesine karşı davalı ... vekilince 17.04.2023 tarihli dilekçe ile zamanaşımı definde bulunulduğu, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından ve belirsiz alacak davalarında zamanaşımı süresi davanın ilk açıldığı andan itibaren dava değerinin tamamı için kesileceğinden davalı tarafın zamanaşımı definin reddine karar verildiği, davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı ancak 21.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile işlem tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunduğundan dilekçesini faiz yönünden ıslah ettiği kabul edilerek ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği, ticari faiz talebinin ise taraflar arasında ticari ilişki olmaması nedeniyle reddedildiği gerekçesiyle; asıl davada davacı ...'in davalı ...'e açtığı maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine, davacı ...'in davalı ...'e açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 16.245,00 TL araç bedelinin Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşme tarihi olan 22.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacı ...'e verilmesine, 1.744,95 TL Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesi için ödenen yargılama giderinin dava tarihi olan 14.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacı ...'e verilmesine, davacı ...'in ...'e açtığı manevi tazminat davasının reddine, birleşen davada, davacı ...'in davalı ...'e açtığı maddi tazminat davasının reddine, davacı ...'in davalı ...'e açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 67.186,50 TL kira geliri kaybı tazminatının davacının dava dilekçesini ıslah tarihi olan 21.03.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... 'den alınarak davacı ...'e verilmesine, davacının ticari faiz talebi ile hasar bedeli ve değer kaybı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı ... vekili, davalı ... mirasçıları ile feri müdahil ... Sigorta vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davada davacı ... vekili asıl karar ve ek karara yönelik temyizinde; davalı ... yönünden ret kararı verilmesinin hatalı bulunduğunu, hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu, Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında müvekkili tarafından yapılan masraflar belgelendirildiği halde bu belgelerin bir kısmına itibar edilmediğini hükmedilen yargılama giderleri ve harçların eksik hesaplandığını, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu, Mahkemenin ek kararının 6100 sayılı Kanunun 305/A, 306 ncı maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... mirasçıları ve fer'i müdahil vekili; davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ancak Mahkemece değerlendirilmediğini, noter katibi ...'in sorumlu tutulmayıp noterin zarardan sorumlu tutulmasının çelişki oluşturduğunu, ispat yükünün davacılarda olduğunu, davacının olayda ağır kusurunun bulunduğunu, bu durumun bilirkişi raporuyla belirlendiğini, Mahkemece illiyet bağının kesildiğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, nitekim illiyet bağının bulunmadığının tespiti halinde noter ... bakımından kusursuz sorumluluğun şartlarının da gerçekleşmeyeceğini davacının dava konusu satış nedeniyle satın aldığını iddia ettiği aracın bedelini ödediğine dair dosya kapsamında hiçbir delil bulunmadığı, davacının aracın bedelini ödediğini ispat edemediğini, davacının aracını kendi üzerine tescil ettirdiğini ve zararının bulunmadığını, yine aracı kullandığı sürede araçtan faydalandığı oranda tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, aracın kasko değerinin gerçek piyasa değerini yansıtmadığını, birleşen dava yönünden ise, davacının araçtan mahrum kaldığı süre için belirlenen 67.186,50 TL zararın hatalı olduğunu, raporda aylık ücretlerin dikkate alınmasının da kabul edilemeyeceğini, asıl ve birleşen dava yönünden hükme esas alınan raporlara itibar edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Birleştirilerek görülen tazminat davalarındaki uyuşmazlık, noterin kusursuz sorumluluğundan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1512 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi,

2.6098 sayılı Kanun'un 49 ncu maddesi,

3.09.05.1960 tarihli ve 21/9, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, Mahkeme kararının bozmaya uygun olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve usuli kazanılmış hak oluşturan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının yeniden incelenemeyecek olmasına, davalı noter katibinin 6098 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi uyarınca kusuru ispat edilirse meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilecek olmasına, buna bağlı olarak davacıların zararına sebebiyet verdiğinin dosya kapsamındaki delillere göre ispat edilememiş olmasına, davalı noterin ise aslı ele geçirilemeyen sahte vekaletnamenin iğfal kabiliyeti incelemesi de yapılamadığından meydana gelen olayda illiyet bağının kesildiğini ispat edememesine, asıl ve birleşen davada davacıların zarar kalemlerinin hükme esas alınan raporda doğru şekilde belirlenmesine, açılan dava belirsiz alacak davası olmakla davalı ve feri müdahilin zamanaşımı itirazlarının yerinde görülmemesine, Mahkemenin ek kararı ile hükümdeki yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hataların 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesine uygun şekilde düzeltilmiş bulunmasına göre, asıl davada davacı ... vekili, davalı ... mirasçıları ve fer'i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ... Sigorta A.Ş.'ye iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.