"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/310 E., 2022/749 K.
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 19.08.2014 günü elektrik tellerinin birbiriyle temas etmesi sonucu müvekkilinin evinde yangın çıktığını, yangın sonucunda tutulan raporda 40 ton saman, 1 adet klima, 40 torba buğday, 2 odalı ahır, mutfak malzemeleri, 1 adet televizyon, 1 adet çadır, 10 ton arpa, tandır ve çatısının yandığının tespit edildiğini, ayrıca Kulp Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/10 D. İş. sayılı dosyası üzerinden delil tespiti de yaptırıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL zarar bedelinin 19.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ve 1.896,00 TL tespit masrafları ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.04.2016 tarihinde talebini 24.785,01 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafından yapılan delil tespitinin müvekkil şirketin gıyabında yapıldığını, hazırlanan bilirkişi raporlarının taraflarına tebliğ edilmediğini; çıkış sebebi belli olmayan yangından doğrudan davalının sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkil şirkete herhangi bir arıza ihbarı yapılmadığından önlem almasının mümkün olmadığını, nedensellik bağının kesildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2016 tarihli 2015/74 E., 2016/149 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 10.03.2016 havale tarihli ziraat bilirkişi tarafından hesaplanan 14.260,00 TL ile 26.11.2014 tarihli inşaat bilirkişi tarafından hesaplanan 8.629,01 TL olmak üzere toplam 22.889,01 TL'nin maddi tazminatın haksız filin meydana geldiği 19.08.2014 tarihinden itibaren davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.11.2018 tarihli ve 2017/1007 E., 2018/10929 K. sayılı ilamıyla; sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, delil tespiti dosyasında yer alan inşaat mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişi raporlarına dayanılarak, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, yalnızca delil tespiti dosyasında rapor sunan ziraat mühendisi bilirkişiden bedele yönelik ek rapor alınarak karar verildiği, delil tespit dosyasında yer alan bilirkişi raporlarının ise davalıya tebliğ edilmediği, buna göre Mahkemece gerçek zarar miktarının delil tespiti dosyasında rapor hazırlayan bilirkişilerden farklı, konusunda uzman bilirkişilerden somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.01.2021 tarihli ve 2019/3 E., 2021/12 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 22.889,01 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.11.2021 tarihli 2021/6746 E., 2021/10806 K. sayılı ilamıyla; "... Mahkemece hükme esas alınan raporda, zararın dava tarihi olan 2015 yılı esas alınarak belirlendiği, olayın ise 19.08.2014 tarihinde gerçekleştiği, buna göre, davacının zararının olay tarihindeki değerlere göre tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, ayrıca hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda; davacının taşınmazında bulunan ürünlere ilişkin zarar hesabında, üretim giderlerinin düşülmemiş olmasının da hatalı olduğu, buna göre, mahkemece; görüşlerine başvurulan bilirkişilerden, bu hususlara ilişkin ek rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekiline duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davacı vekilinin 28.06.2022 tarihli duruşmaya mazeret bildirmeden katılmadığı, bu nedenle dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, davanın 3 aylık yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 19.04.2022 tarihli celseye mesleki mazeretlerini bildirir mazeret dilekçesi sunduklarını, işbu celsenin ara kararında, "davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşma günü ve saatinin UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesine" şeklinde karar verildiğini ve duruşmanın 28.06.2022 tarihine ertelendiğini, duruşmanın ertelendiği 28.06.2022 tarihinde ise davacı tarafın duruşmaya katılmadığı ve mazeret dilekçesi de sunmadığı gerekçesi ile dosyanın işlemden kaldırıldığı ve 30.09.2022 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece 19.04.2022 tarihli celsede mesleki mazereti kabul edilmiş olmakla bir sonraki duruşma gün ve saatinin kendisine bildirilmesi gerekirken bu hususun bildirilmediğini, ayrıca 28.06.2022 tarihinde verilmiş olan işlemden kaldırma kararının da kendisine tebliğ edilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; elektrik tellerinden çıkan yangından kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 73 üncü maddesi ve 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi ile yine aynı Kanun'un konu ile ilgili 150 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun’un konu ile ilgili 150 nci maddesinin birinci fıkrası “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir”; aynı maddenin altıncı fıkrası “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2. Buna göre duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir.
3. 6100 sayılı Kanun'un uygulama alanını adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP'ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine dair yönetmeliğin 212 nci maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı kanun) ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliğe göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu'nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dâhil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat Yönetmeliği hükümleri incelendiğinde, duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
4. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay olan değerlendirildiğinde; davacı vekilinin, 18.04.2022 tarihli dilekçesiyle 19.04.2022 tarihli celse için mazeretli sayılmasını talep ettiği görülmektedir. Mahkemece davacı vekilinin mazereti kabul edilerek, duruşmanın 28.06.2022 tarihine bırakılmasına ve duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesine karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, duruşma gününün UYAP'dan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye 7201 sayılı Kanun'un 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliğinde yer verilmemiştir. ( HGK 2017/10-1824 E., 2021/520 sayılı kararı da bu doğrultudadır).
5. O halde Mahkemece; davacı vekilinin mazereti kabul edildiğine göre, yeni duruşma gün ve saati usulüne uygun davetiye ile bildirilerek yargılamaya devam edilmesi; usulüne uygun tebliğe rağmen davacı vekili gelmez ise davanın işlemden kaldırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.