Logo

3. Hukuk Dairesi2024/680 E. 2024/4445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya devredilen taşınmaz hissesine ilişkin bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işleme dayalı iddiasını ispat için yazılı delil veya başlangıç belgesi sunamaması ve hile iddiasını da ispatlayamaması, davalının da yemini eda etmesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1599 E., 2023/1855 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/888 E., 2023/456 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı şahıslara verdiği çek ve kıymetli evraklar sebebiyle uğradığı hukuki tehditler sebebiyle davacı adına kayıtlı 2828 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 143/398 hissesini söz konusu tehditler geçtikten sonra tekrar geri alınmak üzere davalı ... aracılığıyla diğer davalı ...'a bedelsiz olarak devrettiğini, ancak davalıların anlaşmaya uymadıklarını, müvekkilinin zor durumunu bilen davalıların müvekkilini kandırarak taşınmazın devrini sağladıklarını, TBK'nın 36 ncı maddesi gereğince yapılan devir işlemi ile müvekkilinin bağlı olmadığını, işlemin hileli olduğunu, davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/76507 Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takibin haksız itiraz sebebiyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, ilgili taşınmaz devrinin 10 yıl önce gerçekleştiğini, hisse bedelinin davacıya ödendiğini, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin hukuki dayanağı olmadığını, müvekkillerinin borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İnanç sözleşmesinin 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak yazılı delille kanıtlanabileği, delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği, bunlar yoksa kesin delillerle de ispat edilmesinin olanaklı olduğu, hile iddiasının her türlü delille ispatının mümkün olduğu, ancak davacı yanın yazılı delil ve delil başlangıcı niteliğinde bir belgeye dayanmadığı, davalılar tarafından gerçekleştirilen herhangi bir hileli davranışın varlığını da ispatlayamadığı, açıkça yemin deliline dayanan davacı tarafından yemin teklifinde bulunması üzerine davalıların yemini eda ettiği, davacı tarafın davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davalı tarafın yeminli beyanında ödeme yaptığını belirterek ispat yükünü üzerine aldığını ancak ödemeye ilişkin belge sunamadığını, yine yeminli beyanın hayatın olağan akışına aykırı ve çelişkili olduğunu, karşı tarafın kasıtlı aldatmasıyla gerçekleştirilen devrin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, davalıların hileli davranışlarının tanık tarafından belirtildiğini, davanın kabulünün gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalıya devrettiği taşınmaz hissene ilişkin bedelin, inançlı işlem ve hile hukuksal nedenine dayalı olarak, tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) "İtirazın İptali" başlıklı 67 nci maddesi,

2. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü

" başlıklı 6 ncı maddesi,

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle davacının iddiasının inançlı işleme dayalı olduğundan, bu iddianın 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge ile kanıtlanması gerektiği gözetildiğinde, taraflar arasındaki inançlı işlem sözleşmesine ilişkin yazılı delil niteliğinde dosya kapsamında herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunmamış olmasına, davacı yan hile hukuksal nedenine de dayanmış ise de bu iddiasını da istlayamamasına, davacının yemin teklifi üzerine davalının usulüne uygun yemin ettiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.