Logo

3. Hukuk Dairesi2024/697 E. 2025/330 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından hileli olarak düzenlenen vekaletname ile satılan aracın satışının iptali ve tescilinin davacıya iadesi veya bedelinin davalılardan tahsiline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin hile ile vekaletname alıp aracı sattığı ve diğer davalının da bu aracı satın aldığının tespit edilmesi, diğer davalılar yönünden ise iyiniyetli edinim şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmadan karar verilmesi ve davacının terditli taleplerinden birine hüküm kurulmaması doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/929 E., 2022/2523 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/559 E., 2019/555 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 07.11.2010 tarihinde oto pazarına ruhsatı adına kayıtlı bulunan minibüsünü satmak üzere götürdüğünü, davalı ... ile 25.000,00 TL'ye satış konusunda anlaştıklarını ve 08.11.2010 tarihinde noter satışı için buluşmak üzere ayrıldıklarını, davalı ... ile 08.11.2010 tarihinde noter önünde buluştuklarını, davalı ...'in yanında 3 kişinin daha bulunduğunu ve noterden satış vekaleti vermesini, parayı arkadaşlarının şirketten getirmek üzere olduklarını söylediğini, davalı ...'in sözüne inanarak satış vekaletini bu şahsa verdiğini, sonrasında bu davalının aracı şirkette kayıt yaptırmak istediğini ifade ederek yanlarından ayrıldığını, ancak yakını olarak tanıttığı kişilerin yanında beklediğini, yanında bulunanlarla uzun süre paranın getirilmesini beklediğini, ancak daha sonra bu kişilerin de yanından ayrıldıklarını fark ettiğini, aracın aynı gün bir başkasına satıldığını öğrenmesi üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, verdiği vekalet ile davalılardan ...'in aracın parasını ödemeden aynı gün bir başkasına devrettiğini, satış yaptığı kişinin de 09.11.2010 tarihinde üçüncü bir şahsa satış yaptığını öğrendiğini, davalının kendisini kandırarak 25.000,00 TL değerindeki aracını bir başkasına satış yaparak devrettiğini ileri sürerek; aracının 08.11.2010 tarihinden sonra yapılan satışlarının iptaline, bu mümkün olmaz ise davalıdan aracın değeri olan 25.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Dahili davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu aracı galericilik yapan ve genelde minibüs tipi araçların alım satımı ile iştigal eden dahili davalı ...'tan 12.10.2010 tarihinde Ankara'da noterde yapılan araç satış sözleşmesi ile aldığını, aracın trafik tescil plakasının Ankara’da daha rahat alıcı bulabilmesi için dahili davalı ... tarafından değiştirildiğini, aracı satın alan ve Kırıkkale'de ikamet eden müvekkilinin ise aracı Kırıkkale’ de servis işinde kullanacağı için araç plakasını yeniden değiştirdiğini, dava konusu aracın müvekkili tarafından dahili davalı ... adına düzenlenmiş trafik tescil belgesine ve noter kayıtlarına güvenerek ve onun oto galerisinden satın alındığını, müvekkilinin araç kendine satılmadan önceki şahıslar arasındaki ilişki bilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı ve dahili davalılar; cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılardan ... ve ...'in haklarında Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda üzerlerine atılı suçlardan dolayı mahkumiyetlerine karar verildiği, diğer davalıların ise beraat ettikleri ve bu kararların kesinleştiği, Ceza Mahkemelerince verilen mahkumiyet ve beraat kararlarında belirlenen maddi olguların Mahkemeyi bağladığı, bu nedenle davalılar ... ve ...'in davacıya karşı eylemlerinin haksız fiil teşkil ettiği Ceza Mahkemesi ilamları ile sabit olduğundan davacının davasının bu davalılar bakımından kabulüne, diğer davalılar bakımından ise reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 25.000,00 TL' nin davalılar ... ve ...'ten alınarak davacıya verilmesine, dava konusu aracın davalı ... adına olan kaydının iptali isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılar ... ve ... hakkında suç eşyasını satın almak suçlaması ile açılan kamu davalarından 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 223/2-e maddesi uyarınca yani suçun sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verildiği ve kararların kesinleştiği, Yargıtayın yerleşik içtihatları ve Türk Borçlar Kanununun (TBK) 74. maddesi nazara alındığında her ne kadar hukuk hakimi ceza yargılamasında verilen beraat kararı ile bağlı olmadığı hüküm altına alınmış ise de ceza yargılamasında tespit edilen maddi olaylar ve eylemin hukuka aykırı olup olmadığı yönündeki tespitle bağlı olduğu, bu itibarla davacının bu iki davalının da sorumluluğu ve olaya iştiraki bulunduğu bu nedenle aracın tescilinin kendisine iade edilmesi yönündeki istinaf itirazlarının reddi gerektiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı; davalılar ... ve ...'in şahsına karşı eylemlerinin haksız fiil teşkil ettiğinin Ceza Mahkemesi ilamları ile sabit olduğundan dolandırılıp ve aralarında iştirak iradesi olan kişilerce aracının haksız şekilde elinden alındığını, diğer davalıların da bu kişilerle birlikte hareket ettiklerini ve iyiniyetli olmadıklarını, buna ilişkin tanıklarını bildirmesine rağmen bu tanıkların Mahkemece dinlenilmediğini, aracın trafik sicilinin iptali gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, satılan aracın bedelinin tahsil edilememesinden kaynaklı araç satışının iptali ile aracın yeniden adına tescili, mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36. (818 sayılı BK'nın 23.) maddesi "Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.

Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir." şeklindedir.

4721 sayılı TMK'nın 988. maddesi "Bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı aynî hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur."

TMK'nın 989. maddesi, "Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.

Bu taşınır, açık artırmadan veya pazardan ya da benzeri eşya satanlardan iyiniyetle edinilmiş ise; iyiniyetli birinci ve sonraki edinenlere karşı taşınır davası, ancak ödenen bedelin geri verilmesi koşuluyla açılabilir.

Diğer konularda iyiniyetli zilyedin haklarına ilişkin hükümler uygulanır düzenlemesi yer almaktadır." düzenlemesi mevcuttur.

2. Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde, davalılardan ...'in davacıdan hileli yolla aldığı 08.11.2010 tarihli kendi adına düzenlenen satış vekaletnamesi ile davaya konu aracı aynı tarihte davalı ...'e sattığı, ,Ceza Mahkemesince davalılardan ...'in dolandırıcılık suçundan, diğer davalı ...'in ise suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyet aldığı, bu davalılar hakkında verilen bu cezaların kesinleştiği anlaşılmakla, yukarıda ifade edilen Kanun hükümleri de nazara alındığında dava konusu satış vekaletnamesi davacıdan temin edilirken davacının iradesi hile ile sakatlandığından bu satışta alıcı olan davalı ...'in ise emin sıfatıyla zilyet olduğundan bahsedilemeyeceğinden bu davalılar yönünden Derece Mahkemelerince yapılan değerlendirmelerde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Ne var ki, davalılardan ... ve ... yönünden ise suç eşyasını satın almak suçlaması ile açılan ceza davalarından 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 223/2-e maddesi uyarınca yani suçun sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verildiği ve bu kararların kesinleştiği, hukuk hakiminin ceza yargılamasında tespit edilen maddi olaylar ve eylemin hukuka aykırı olup olmadığı yönündeki tespitle bağlı olduğu gerekçesiyle Derece Mahkemelerinin gerekçesinde ret kararı verilmişse de, yukarıda ifade edilen Kanun hükümleri uyarınca 4721 sayılı TMK'nun 989. maddesi çerçevesinde davalılardan ...'ın davaya konu aracı kimden ve ne amaçla satın aldığının araştırılması, eğer bu davalı davaya konu aracı bir galericiden satın aldı ise yukarıdaki madde mucibince sorumlu olmayacağının gözetilmesi, ancak aracı davalı ...'ten almış ise sorumlu olması gerektiğinin dikkate alınması; yine diğer davalı ... yönünden ise, aynı Kanun maddesi uyarınca davaya konu aracı oto galericiden satın almış ise, 4721 sayılı TMK'nun 989/2 maddesi uyarınca ödediği bedelin depo edilmesi durumunda davacının aracının iadesine hükmedilebileceğinin gözetilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan bu davalılar yönünden yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

3. Bundan ayrı, davacının, eldeki davada araç tescilinin iptalini, olmaz ise araç bedelinin tahsilini istemesine rağmen, Mahkemece davacının terditli talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaması hatalı olduğu gibi, davalılardan ... ve ... yönünden İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde ret yönünde değerlendirme yapılmasına rağmen bu davalılar yönünden hüküm kurulmaması da usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.