"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1507 E., 2023/705 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/296 E., 2021/632 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı yüklenici şirket arasında 02.09.2016 tarihinde noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davaya konu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ... Mahallesi, 2945 ada, 49 parselde Innovia 4 adlı projeden, B2 Blok, 3. Kat, 37 numaralı bağımsız bölümün 241.030,00 TL bedelle satımı konusunda anlaştıklarını, sözleşmedeki teslim tarihinin 24 ay olup bu sürenin 02.09.2018 tarihinde dolduğunu, kaba inşaatın bitirilmediğini ve inşaatın durduğunu, davalı inşaat firmasına 72.300,00 TL ödeme yapıldığını, davalı Bankadan toplam 168.730,00 TL bağlı kredi kullanıldığını ve 52.306,30 TL ödeme yapıldığını, 116.423,70 TL ödemesi kaldığını belirterek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kredi sözleşmesinin iptalini, senet sebebiyle davalı inşaat firmasına borçlu olmadığının tespitini, davalı Bankaya kredi ödemesinin durdurulmasını ve 116.423,70 TL kredi sebebi ile davalı Bankaya borçlu olmadığının tespitini, davalılara ödediği toplam 124.606,30 TL'nin, ödeme tarihleri esas alınarak denkleştirici adalet kuralları gereğince uyarlanarak, ortaya çıkacak olan bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 16.03.2021 tarihli dilekçe ile talebini 197.412,50 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... GYO vekili; davacı tüketici olmadığından görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, geçerli ve haklı bir fesih iradesi bulunmadığından davacının taleplerinin mesnetsiz olduğunu, mücbir sebeplerle inşaatın geciktiğini, gecikilen sürenin inşaatın teslim süresine eklenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...Ş. cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafın edimlerini yerine getirmediği, denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre, davalıya
ödenmiş olan 124.606,30 TL'nin, dava tarihindeki güncel değerinin 197.412,50 TL olacağının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen, İstanbul 10. Noterliğinin 02.09.2016 tarihli ve 11310 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, kredi sözleşmesinin iptaline, 197.412,50 TL'nin dava tarihi olan 07.05.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ... GYO şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, davacının 116.423,70 TL kredi ödemesi yönünden davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, dava tarihi itibariyle davalı Banka yönünden hak düşürücü sürenin dolmadığı, davalı Banka tarafından, davacıya tahsis edilen kredinin bağlı kredi olduğu, sözleşmenin fesih şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ...Ş. vekili; müvekkili Banka ile davacı arasındaki kredi sözleşmesinin bağlı kredi olarak nitelendirilemeyeceğini, müvekkili Bankanın diğer davalı inşaat firması ile müteselsilen sorumlu tutulamayacağını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının dava açmadan önce herhangi bir başvuruda bulunup seçimlik hakkını kullanmadığını, teslim tarihinin geçmediğini, kredi sözleşmesinin iptal edilmesi durumunda sözleşme hükümsüz hale geleceğinden ayrıca bir menfi tespit hükmü kurulmasının doğru olmadığını ifade ederek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve banka ile yapılan kredi sözleşmesinin feshi, sözleşmeler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 29. maddesinden alan bir "ön sözleşme" niteliğindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri TBK'nın 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde resmen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan bir sözleşme türüdür. Geçerli bir satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmaması hâlinde ise vaat alacaklısının 6098 sayılı TBK'nın 112. maddesine dayanarak borcun ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini isteyebileceği kuşkusuzdur.
Davalı yüklenici ile davacı arasında 02.09.2016 tarihinde noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılarak davaya konu taşınmaz davacıya satılmış ve davacı dava dilekçesinde ödediği bedelin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı değerine hükmedilmesini talep etmiş olup, bu durumda davacı taşınmaz için davalılara ödediği bedelin güncellenmiş değerini "denkleştirici adalet ilkesi" ve "taleple bağlılık kuralı" gereğince sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebilir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle somut uyuşmazlıkta; davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya, davalı Banka tarafından kullandırılan kredinin niteliği itibariyle bağlı kredi olduğunun anlaşılmış olmasına göre, davalı Banka vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.