"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2710 E., 2023/2855 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/358 E., 2022/1028 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 06.08.2017 tarihinde, karın bölgesinde gelişen ani ağrı nedeniyle davalı ... ... Hospital Hastanesine başvurduğunu, ağrı kesici ve ilaç uygulaması ile taburcu edildiğini, ... Bakırköy Hastanesine sevkinin yapıldığını, hastanede müvekkiline daha önce yapılan işlemlerin ve teşhislerin hatalı olduğu, sorunun kaynağının mide duvarında oluşan bir delik olduğunun söylendiğini, acil olarak ameliyata alındığını ve tedavisine başlandığını, ilk gittiği hastanede doğru teşhis ve tedavinin uygulanması halinde çok daha kısa ve zararsız şekilde hallolabilecek bir sorunun, hastanenin kusuru nedeniyle çok daha uzun süreli ve hayati tehlike arz edecek boyuta ulaştığını, müvekkilinin daha fazla tedavi ücreti ödemek durumunda kaldığını, iş gücü ve kazanç kaybına uğradığını, manevi olarak çöküntü yaşadığını, rıza gösterdiği hekimden başka bir hekimin yaptığı müdahalenin tıbbi sorumluluk kapsamında hastanın kişilik haklarına tecavüz olarak kabul edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, bilirkişi tarafından hesaplanacak maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının tedavi gördüğü ... Hospital'ın sahibi olan International Hospital İstanbul A.Ş.'nin müvekkili şirketten ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu, müvekkili hastanede hem de dava dışı International Hospital Hastanesinde davaya konu olan tıbbi hizmeti veren hekimin, alanında uzman ve yeterli deneyime sahip olduğunu, takip ve tedavide her türlü özen ve dikkatin gösterildiğini, dava dışı hastanedeki hekimler tarafından yapılan rıza dışı bir işlem görülmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece ATK ve alanında uzman doktorlardan alınan bilirkişi raporlarında, davacının ilk başvurduğu hastanede çekilen kontrastlı BT incelemeleri sırasında radyoloji uzmanı tarafından "intraabdominal(karın içi) serbest hava dansitelerinin" raporda belirtilmemesinin eksiklik olarak değerlendirileceği belirtilmiş ise de bu eksikliğin takip ve tedavide bir değişikliğe neden olmadığı gibi zarara da yol açmadığının belirtildiği, hekimin/hastanenin tıbbi standartlara uygun davrandığı, aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirdiği, bu sebeple davalının maddi zarardan sorumlu tutulması için gerekli şartların oluşmadığı, davacıya uygulanan tedavinin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada mübrez ATK raporu ile üç kişilik akademisyen bilirkişi heyeti raporunun birbirini teyit ettiği, raporların denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, radyoloji uzmanı hekimin fiilinin, tedavinin devamı sürecinde değişiklik meydana getirecek nitelikte olmaması nedeniyle davacıda maddi ve manevi zarar oluşturmadığı, bu anlamda tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, her iki raporun eksik ve yetersiz olduğunu, raporların çelişkili olduğunu, bilirkişi raporlarında, "görevli radyoloji uzmanı hekimin eyleminin tıp biliminin güncel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olmadığı"nın belirtildiğini, zarar doğmadığından kusurlu bulunan doktorun cezalandırılmamasının doğru olmadığını, hekimin tedavi yükümlülüklerini ihlal ettiğini, rıza gösterdiği hekimden başka bir hekimin yaptığı müdahalenin, hastanın kişilik haklarına tecavüz anlamına geleceğini, sırf bu durumun manevi tazminatı gerektirdiğini ifade ederek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, doktor hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle dosya kapsamında alınan birbiriyle uyumlu bilirkişi raporlarında, davacının ilk başvurduğu hastanede çekilen kontrastlı BT incelemeleri sırasında radyoloji uzmanı tarafından "intraabdominal (karın içi) serbest hava dansitelerinin" raporda belirtilmemesinin eksiklik olarak değerlendirileceği belirtilmiş ise de, bu eksikliğin takip ve tedavide bir değişikliğe neden olmadığı gibi zarara da yol açmadığının tespit edilmiş olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.