"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2287 E., 2023/1345 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/346 E., 2019/564 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 05.04.2001 tarihli 24364 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmış olan Spor Genel Müdürlüğünün Gözetim ve Denetiminde Düzenlenecek Olan Spor Organizasyonlarına Katılan Kulüp ve Kişilerin Her Türlü Spor Malzemeleri İle Araç ve Gereçlerine Reklam Konulmasına Dair Yönetmeliğin 9. maddesi gereğince, 29.10.2012 tarihinde Şükrü Saraçoğlu Stadında davalı kulüp ile Medicalpark Antalyaspor arasında yapılan maçta çekilen fotoğraflarda davalı kulübün sporcularının kullandıkları formalarda Türk Telekom, Avea, Adidas ve Ülker reklamlarının yer aldığı, anılan yönetmeliğin 9. ve 11. maddesi uyarınca %5'lik paylarına isabet eden bedelin tespitiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00 TL belirsiz alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının davasına dayanak yaptığı 05.04.2001 tarih ve 24364 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmeliğin, 04.04.2014 tarih ve 28962 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelikle yürürlükten kaldırıldığını, Fenerbahçe Spor Kulübü ile davacı arasında 1998 yılında yapılan sözleşme uyarınca Şükrü Saraçoğlu Stadının kullanım hakkının 49 yıllığına Fenerbahçe'ye devredildiğini, kulübün de stadın kullanım hakkını ve tüm faaliyetlerini bünyesinde bulunan Fenerbahçe Futbol A.Ş'.ye 2011 yılında devrettiğini, sözleşmede reklam gelirlerinin %5'lik kısmının davacıya verileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulü ile 174.500,00 TL'nin 20.02.2012 tarihinden, 466.877,00 TL'nin 23.02.2012 tarihinden, 144.377,80 TL'nin 31.05.2012 tarihinden, 190.677,95 TL'nin 01.12.2012 tarihinden olmak üzere toplam 976.432,77 TL'nin muacceliyet tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda blunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayla birebir örtüşen Anayasa Mahkemesinin 2017/4483 başvuru, 13.02.2020 karar tarihli emsal niteliğindeki kararı ile davacının alacağının dayanağı olan mevzuat hükümlerinin Anayasa'da düzenlenen mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet verdiği sonucuna varıldığı, bu halde Anayasa'ya aykırılığı açıkça tespit edilmiş mevzuat hükümleri uyarınca ve mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet verecek şekilde işlem yapılmasına olanak bulunmadığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarının yalnızca o dosyaya özgü olup diğer davalara uygulanamayacağını, davaya dayanak Yönetmelik hükmünün iptaline karar verilmediğini, alacağın ortaya çıktığı dönemde Yönetmelik hükmünün yürürlükte olduğunu, geçerli mevzuata dayanılarak açılmış bir dava hakkında, davalı tarafın istinaf sebebi olarak dahi saymadığı bir gerekçe ile red kararı verirken davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, Yönetmelik hükümleri uyarınca reklam gelirlerinden pay ödenmesinin tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelene kararda belirtilen gerekçelere, emsal alınan Anayasa Mahkemesi kararında davaya dayanak yönetmelik hükümlerinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğinin tespit edilmiş olmasına, davalının istinaf başvurusu üzerine başvurunun kabulü ile davanın reddine karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve kanuna bir aykırılık olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.