"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıların sorumluluğunda bulunan elektrik telleri ve trafosundan çıkan kıvılcımdan kaynaklanan yangın nedeniyle haklarında açılan ceza davasının derdest olduğunu, idarenin toplam 92.047,20 TL zararının olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 92.047,20 TL tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; Orman İşletme Müdürlüğünün bağlı olduğu, Bakanlık adına davanın açılması gerektiğini, trafonun Fırat Elektrik Dağıtım Şirketine ait olup husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.10.2015 tarihli ve 2015/110 E., 2015/316 K. sayılı kararıyla; davacı ... idaresinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, aleyhine dava açılan kişilerin Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş. çalışanları olduğu, davalıların ilgili şirketin işçileri olmaları sebebiyle husumetin ilgili şirkete yöneltilmesi gerektiği, süresinde husumet itirazında bulunulduğu gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 28.01.2016 tarihli ve 2015/14949 E., 2016/1207 K. sayılı ilamıyla; "...davalılar hakkında taksirle orman yangınına neden olma suçundan kamu davası açıldığı, Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/726 Esas sırasına kaydedildiği, davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun 74 üncü maddesi gereğince hukuk hâkimi ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıalar hukuk hâkimi yönünden de bağlayıcıdır. Bu nedenle; Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/726 Esas sayılı ceza dosyasının sonucu beklenmeli ve varılacak sonuca göre yapılacak değerlendirme ile birlikte iş bu dava hakkında karar verilmelidir.Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden karar verilmesi doğru bulunmamış, temyiz edilen kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
" gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Mahkemece verilen 30.06.2016 tarihli ve 2016/207 E., 2016/351 K. sayılı kararı ile; dava konusu olayın dava dışı Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş. ye ait trafodan çıkan kıvılcımlardan kaynaklandığı, davalılar hakkında Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/726 E. sayılı ceza dosyası ile taksirle orman yangınına neden olma suçundan dava açıldığı, usul ekonomisi açısından işin asıl sahibi Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine dava açılması gerektiği, davalılar ile dava dışı şirket arasında meydana gelen zarardan dolayı rücu etme konusunun iç ilişki olduğu, olayda asıl sorumlu olan Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine dava açılması gerekirken tali sorumlu olma ihtimali olan şirket çalışanları aleyhine dava açılmasının davacı tarafın alacağına ulaşmasını geciktirebileceği, şirket aleyhine dava açılmasının hakkaniyete daha uygun olacağı, dava dışı şirketin tüzel kişiliğinin bulunduğu gerekçesiyle kararında direnilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.04.2017 tarihli kararı ve 2017/1416 E., 2017/749 K. sayılı ilamıyla; "....Mahkemece aslolan kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "Mahkememizin vermiş olduğu kararda DİRENİLMESİNE," denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
Şu durumda Mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir. " gerekçesiyle, direnme kararı bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/726 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığı, bekletici mesele yapılan ceza davasında davalıların taksirle yangına neden olma suçunu işlendikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, yangının davalılar tarafından çıkarıldığı ispatlanamadığı, davalıların bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ceza mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucunda beraat kararı verildiğini, ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıalar yönünden hukuk hakiminin bağlı olduğu yönündeki tespitin hukuka aykırı olduğunu, hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararıyla bağlı olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yangın nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 1957/13 E. 1959/5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı
3. Değerlendirme
1. Yargıtayın bozma kararına karşı direnilmesi durumunda direnme kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğmuş olacaktır.
2. Kazanılmış haklar hukuk devletinin temelini oluşturan en önemli unsurlardan biridir. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2 nci maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi, toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ki; bunun kabul edilmesi mümkün değildir.
3. Somut olayda; Mahkemece Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bozma kararına direnilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulu tarafından sair temyiz itirazları incelenmeksizin usulüne uygun direnme kararı verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
4. Mahkemenin 11.07.2017 tarihli birinci celsesinde Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmuş ise de, daha önce direnilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bozma kararında belirtilen şekilde değerlendirme yapılarak yeni bir karar verilmiştir.
5. Ne var ki; direnme kararı verilmekle taraflar yönünden usulü kazanılmış hak doğmuştur. Bu nedenle direnme kararı esas yönünden bozulmadan bu karardan dönülerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulması mümkün değildir.
6. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin yedinci fıkrası gereğince, uyulması zorunlu olan Hukuk Genel Kurulunun usule ilişkin bozma kararı gereğinin yerine getirilmesi gerekir.
7. Hâl böyle olunca, Mahkemece; Hukuk Genel Kurulunun 12.04.2017 tarihli ve 2017/1416 E. 2017/749 K. sayılı kararında açıklandığı şekilde bir direnme kararı verilmesi gerektiğinden, karar usulden bozulmalıdır.
8. Bozma nedenine göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,
2. Bozma sebebine göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.