"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/437 E., 2023/561 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, İstanbul Büyükşehir Beledeyesinin desteği ve garantörlüğünde inşa edilen ...İçerenköy evleri projesinden A blok 32 nolu daireyi 25.08.2008 tarihinde 468.584,00 TL bedelle satın aldığını, dairenin Aralık 2009 tarihinde geçici teslim tutanağı ile teslim edildiğini ancak satış ofisinde, broşür ve materyallerde tanıtımı yapılan, vaziyet planları ve fiilen gösterilen inşaat alanı ve sosyal yaşam alanlarının küçültüldüğünü, kalan alanda da vaad edilen oyun alanları, süs havuzlarının yapılmadığını, 4500 metrekarelik rekreasyon alanının tapu devrinin yapılamayacağının bildirildiğini, davalı şirketin site dışındaki yeşil alanı site içinde gibi proje içine alıp gösterdiğini ve etrafını beton duvar ile çevirerek yanılttığını ayrıca daire içi taahhütlerini de sözleşmeye ve reklam broşürlerine göre tamamen aykırı olarak eksik ve ayıplı ifa ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı tutularak taşınmaz bedelinden şimdilik 5.000,00 TL bedel indirimi yapılarak faizi ile tahsilini talep etmiş, 03.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 94.554,00 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu alanın kampanyadan önce park alanı olarak terk edildiğini ve halen de yeşil alan olarak korunduğunu, düzenlenen broşürlerin icaba davet niteliğinde olduğunu, herhangi bir taahhüdün bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.10.2011 tarihli kararıyla; davanın kabulü ile satış bedelinden 94.554,00 TL'nin indirilerek 5.000,00 TL'nin dava tarihinden, 89.554,00 TL'nin ıslah tarihinden değişen yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 25.10.2011 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 16.03.2013 tarihli ilamla; davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle 4077 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, yeşil alana ilişkin talebin reddi gerektiği, gizli ayıplar konusunda da ayıp ihbarı bulunmadığından klima tesisatının tekniğine uygun olarak kurulmaması ve ıslak zeminlerdeki su geri dönüşümünü sağlayan sistemin gereği gibi yapılmaması nedeniyle indirim taleplerinin reddi gerektiği, dava konusu sitedeki iki bloğu bağlayan bölüme ait çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmamasının mahkemenin kabulünde olduğu gibi eksik iş olmasına göre, değer kaybının bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozmaya uyan Mahkemenin 26.04.2016 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulü ile 23.429,00 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 18.429,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemenin 26.04.2016 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 15.04.2019 tarihli ilamla; davalı tarafından sunulan ve emsal dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında iki blok arasındaki çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmaması nedeniyle konutta değer azalması hesaplanması sonucu tespit edilen bedel ile işbu dosyada alınan bilirkişi kurulu ek raporunda tespit edilen bedel arasında fahiş fark bulunması nedeniyle somut verilere dayanmayan bilirkişi raporu esas alınarak yanlış değerlendirme yapıldığı ayrıca davacı alacağının ticari iş olması sebebiyle avans faizine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
3. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 19.998,00 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL'sinin dava tarihinden 14.998,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
Mahkemece gerekçeli karara tashih şerhi ile kısa kararda açık nitelikli maddi hata sonucunda zuhulen değişken yasal faiz oranına hükmedilmiş olduğu, 6100 sayılı HMK'nın 304/1. maddesi kapsamında maddi hatanın gerekçeli karar yazımı sırasında resen giderildiği belirtilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; mahkemece eksik iş nedeniyle hesaplanan değer kaybının emsal dosyalara oranla oldukça düşük olduğunu, uyuşmazlık konusu eksiklerin de ayıp değil eksik ifa olarak değerlendirilmesi gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2020/(13)3-304 E., 2022/136 K. sayılı, 2019/(13)3-825 E., 2022/135 K. sayılı ilamlarında da eksikliklerin eksik ifa olarak değerlendirilmesi gerekiğinin belirtildiği, emsal dosyalarda ortalama değer kaybı oranının %5 civarında olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı şirket vekili; uyuşmazlığın satış vaadi sözleşmesi esas alınarak çözümlenmesi gerektiğini, tanıtım metaryalleri esas alınarak hüküm kurulamayacağını, sözleşmeye bağlılığın esas olduğunu, belirtilen hususlar ayıp niteliğinde olup eksik ifa olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, konutun davacı tarafça ihtirazı kayıtsız teslim alındığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, emsal davalardaki red kararının Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını, basit eksikliklerin konutun değerinde azalmaya neden olmayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, özellikle kararın uyulan bozma ilamında belirtilen şekilde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda verilmiş olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla ileri sürülen temyiz sebeplerine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, bakiye temyiz harcının da temyiz eden davalıya yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.