Logo

3. Hukuk Dairesi2025/334 E. 2025/1116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşitme engelli davacının, vekaletname ile ipotek tesis ettirilen taşınmazının satış işlemlerinin durdurulması, ipoteğin kaldırılması ve vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fiil ehliyetinin bulunduğu, davalı bankanın basiretli tacir gibi davrandığı, davanın konusuz kalmasında davacının kusurunun olduğu ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olduğu gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/93 E., 2023/207 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/334 E., 2021/179 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin %52 oranında işitme engelli olup fiil ehliyetinden yoksun olduğunu, davalı ...'ın evrak işleri olduğunu söyleyerek müvekkilinden hile ile aldığı 05.11.2015 tarihli vekaletnameye istinaden aynı tarihte davalı bankadan dava dışı ... isimli kişiye 119.500,66 TL kredi çektiğini, bu kredi için de müvekkiline ait bağımsız bölümü ipotek gösterdiğini, ilgili işlemlerden 04.05.2017 tarihinde bankadan gelen ihtarname ile haberdar olduğunu, borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi talebiyle takip başlatıldığını, ipotek sözleşmesi ve vekaletnamenin ehliyetsizlik nedeniyle mutlak butlanla sakatlandığını ileri sürerek; satış işlemlerinin teminatsız olarak durdurulmasını, ipoteğin kaldırılmasını ve ipoteğe dayalı icra takibinin iptalini, olmadığı takdirde vekaletin kötüye kullanılması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL zararın davalı ...’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava dilekçesinde satış işlemlerinin teminatsız olarak durdurulmasını, ipoteğin fekki ve ipoteğe dayalı takip dosyasının iptalini istemiş iseler de, satış işlemlerinin yapıldığını, gelinen aşamada dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu ile evin değerinin 190.000,00 TL olarak belirlendiğini beyan ederek 190.000,00 TL’nin zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalı ...’den tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili; iddiaların asılsız olduğunu, davacının bizzat 03.11.2015 tarihinde bankaya gelerek kredi müşterisi ... lehine teminat olarak 151 nolu bağımsız bölüm üzerine 1. dereceden 280.000,00 TL bedel ile banka lehine ipotek tesis işlemini gerçekleştirdiğini, davacının eşinin de ipoteğe muvafakat ettiğini, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunan bankalarının standart uygulamalar çerçevesinde işlemleri gerçekleştirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.2017 tarihli, 2017/601 E., 2017/471 K. sayılı kararıyla davaya bakmakla Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olduğundan dava dilekçesinin usul yönünden reddine dair verilen kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesine gelmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının işitme kaybı olsa da fiil ehliyetinin tam olduğu, öte yandan davacının eşi ile birlikte bizzat davalı bankaya giderek maliki olduğu dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydına ipotek konulmasına muvafakat ettikleri, davalı Banka ve çalışanlarının bu süreçte davacıyı yanılttıkları, hileli hareketlerle taşınmazın ipotek verilmesini sağladıklarına dair iddianın davacı tarafça usulünce ispat edilemediği, davalı bankaya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, ancak davanın devamı sırasında ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle başlatılan icra takibi neticesinde dava konusu taşınmazın alacağa mahsuben davalı Banka tarafından satın alındığı ve Banka adına tescil edildiği belirli olduğundan konusu kalmayan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davalı bankaya yönelik dava haksız olduğundan lehine vekalet ücreti takdir edildiği, davalı ...'ın vekalet sözleşmesi kapsamında Türk Borçlar Kanunu'nun 506/2. maddesi gereğince davacının taşınmazının ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle başlatılan icra takibi sonucunda satılması nedeniyle satış tarihi itibarıyla zararının doğduğu ve davalı ...'ın bu zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle; davalı ...'a yönelik davanın kabulü ile 190.000,00 TL'nın ıslah tarihi olan 09.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davalı bankaya yönelik ipoteğin kaldırılması istemi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın davanın açılmasına sebebiyet vermediği, bankaya yönelik dava haksız olduğundan lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, vekalet yetkisinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak talebi yönünden; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olduğu, ancak hükmedilen alacak miktarının tamamının taşınmazın davalı bankaya satış tarihi (ihale ve tescil tarihi) olan 15.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması suretiyle davalı ...'a yönelik davanın kabulü ile 190.000,00 TL'nin 15.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davalı bankaya yönelik ipoteğin kaldırılması istemi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; ipoteğin fekki davasının konusuz kalmasında müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, müvekkilinin işitme engelli olup davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, kredi sorgulaması bahanesi ile bankaya götürülen müvekkili ve eşine herhangi bir şekilde ipotek hakkında bilgi verilmediğini, bankanın bilgi verme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tanık beyanlarının da bu hususları doğruladığını, bu nedenle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen miktarın müvekkilinin zararını karşılamadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması ile vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 331/1.maddesi gereği davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedeceği, davacı her ne kadar işitme engeli nedeniyle fiil ehliyeti bulunmadığı iddiasıyla bankaya yönelik olarak ipoteğin kaldırılması isteminde bulunmuşsa da, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda davacının fiil ehliyetini haiz olduğunun bildirildiği, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığı iddiasının kanıtlanamadığı, davanın niteliği ve miktar itibariyle dava konusu olayda tanık dinlenmesinin ya da dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, hükme esas alınan raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1.maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı ...'dan mahallinde alınmasına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ...'a iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.