"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/130 E., 2016/209 K.
Mahkemece verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Mahkemenin 2011/444 E ve 2013/617 K sayılı dosyasına ilişkin yargılamanın iadesi talebinde bulunduklarını, bu dosyada davalı şirketin tasfiye halinde olduğunun gizlendiğini, davanın yetkisiz kişiler ve yetkisiz kişilerce çıkarılan vekaletnameye istinaden açıldığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü kaydına göre şirketin 27.12.2010 tarihinde tasfiyeye girdiğini, şirket vekilinin gerek icra takibini başlattığı 12.01.2011 tarihinde gerekse dava tarihi olan 06.09.2011 tarihinde şirket tasfiye halinde olduğundan bu davayı açmaya yetkili olmadığını ileri sürerek; yargılamanın iadesine, dava dosyasına konu Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2011/164 E. sayılı dosyasında bulunan ve taraflarınca depo edilen dosya mevcudunun alacaklı tarafa ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine, alacaklı vekili tarafından haksız açılmış dava sonucu depo edilen para içerisinden şirket vekili tarafından tahsil edilen vekalet ücretinin dosyaya iadesi ile depo edilen tüm meblağın taraflarına iadesine, söz konusu dosya üzerinde yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, yargılamanın iadesi talebinin tüzel kişiliği ortadan kalktığından taraf olma ehliyeti bulunmayan şirkete yönlendirildiğini, şirketin tasfiye memurluğu tarafından usulüne uygun olarak yürütülen işlemler neticesinde tasfiye edildiğini ve 26.01.2012 tarihinde şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini, bu nedenle şirketin taraf ehliyetinin olmadığını, dolayısıyla kendilerinin de vekil sıfatlarının olmadığını, ancak tarafına tebligat yapıldığından cevap verdiğini, yargılamanın iadesi talebine gerekçe gösterilen tüm iddiaların temyizde ileri sürülerek kararın bozulması istendiğini, ancak kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini savunarak yargılamanın iadesi talebinin reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, alacaklı şirketin 27.12.2010 tarihi itibariyle tasfiyeye girdiği, 03.02.2012 tarihinde tasfiyesinin sonlandırıldığı ve ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, yargılamanın iadesini isteyen tarafça bu hususların gerek temyiz dilekçesinde gerekse karar düzeltme talep dilekçelerinde dile getirildiği, buna rağmen Yargıtayca kararın onanarak karar düzeltme talebinin de reddine karar verildiği gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; şirketin tasfiye halinde olduğunun gizlendiğini, davanın yetkisiz kişiler ve yetkisiz kişilerce çıkartılan vekaletnameye istinaden açıldığını, 03.02.2012 tarihli Ticaret Sicil gazetesine göre şirketin kimseden alacağı olmadığı gibi kimseye de borcu olmadığı belirtilerek şirket hakkında tasfiye kararı çıkartıldığını, temyiz aşamasında verilen kararın net olduğunu, yargılamada ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında incelenemeyeceği kararı ile bu durumun incelenmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Temyiz olunan Mahkeme kararında; uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, ileri sürülen nedenlere göre yargılamanın iadesi sebeplerinin var olmadığı anlaşılmakla, istemde bulunan davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.