Logo

4. Hukuk Dairesi2024/10455 E. 2024/11564 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, sürekli ve geçici iş göremezlik ile manevi tazminat taleplerine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/685 E., 2024/200 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 09.06.2012 tarihinde davalıların işleteni/sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacının yolcu olduğu araca çarpması sonucu davacının yaralanıp sakat kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile davalılardan (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10.10.2014 tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminat talebini 16.216,98 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Genel Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu ve manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddi istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını ve talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.01.2015 tarihli ve 2012/427 Esas, 2015/38 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 12.162,73 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09.06.2012 tarihiniden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.06.2012 tarihiniden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline, davacının sigorta şirketine olan manevi tazminat talebi ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 2015/18187 Esas ve 2018/9855 Karar sayılı ilamında; “Davalının zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88 ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, davacının geliri tam ve doğru olarak belirlenerek hesaplama yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm verilmesi doğru olmadığı ve hükmedilen manevi tazminatın az olduğu" gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan mahkemece maddi tazminat talebinin kabulü ile 50.911,71 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihiniden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir. karara karşı, süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 12.12.2022 tarihli 2022/11532-2022/16747 sayılı kararı ile; ; ''. 1- Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.

Şu durumda, davacının manevi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, reddedilen miktar üzerinden, davacı lehine belirlenen ücreti geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı taraf lehine davacıya verileni geçecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dosya kapsamından; eldeki davanın, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava olarak açıldığı, davacının bozma öncesi 1. ıslah dilekçesi ile talebini 16.216,98 TL'ye çıkardığı; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 2015/18187 Esas ve 2018/9855 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulduğu, bozma sonrası alınan rapor uyarınca 2. kez ıslah dilekçesi verilerek talebin 50.911,71 TL’ye çıkarıldığı ve mahkemece, 2. ıslah dilekçesi kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

Islah dilekçesi, her davada bir kez verilir, ikinci kez ıslah yoluna başvurulamaz.

Şu durumda, mahkemece, davacı tarafından ikinci kez ıslah yoluna başvurulamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının maddi zararının 08/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ile 50.911,71-TL olarak belirlendiği, bozma ilamında bozmaya konu hususlar dışında kalan hususlara ilişkin temyiz itirazlarının reddedilmesi sebebiyle 08/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporu hükme esas alındığı, davacı vekili tarafından sunulan ikinci ıslah dilekçesine değer verilemeyeceğinden talebinin 16.216,98-TL olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğu, takdir edilen manevi tazminat tutarı yönünden de herhangi bir bozmaya yer verilmemiş olduğundan usuli kazanılmış haklara dokunulmadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak 16.216,98-TL üzerinden kabulü ile 16.216,98-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin davalı ... yönünden kısmen kabulü ile; 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı ....'ye yönelik manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; manevi tazminat miktarının düşük belirlendiğini, manevi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücreti verilmemesi ya da maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, genel olarak Yargıtay bozma ilamındaki hususların yetersiz ve eksik olarak değerlendirildiğini belirtmiştir.

B. Gerekçe

Uyuşmazlık, davalı ... tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan davacı yolcunun uğradığı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.