"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/16 E., 2024/242 K.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan murisin vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin eşi ve çocukları olduğunu, destekten yoksun kaldıklarını, büyük acı ve elem çektiklerini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davalı eş için 200.000,00 TL, çocuklar için 100.000,00’er TL manevi tazminatın (davalı ... şirketi manevi tazminattan sorumlu değil) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 16.12.2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile davalılardan sürücü açısından davacı eş için maddi tazminat talebini 8.547,43 TL’ye, davacı çocuk ... için maddi tazminat talebini 92.329,79 TL’ye, davacı çocuk ... için maddi tazminat talebini 123.502,29 TL’ye ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Şirketi vekili; kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; müteveffanın bilgisi dışında araçta taşındığını, aracı sürücüye kendisinin vermediğini, sürücünün kusurlu bulunmadığını, kazanın yol ve hava koşullarından meydana geldiğini, aracın bakımının yaptırılmış olması ve iyi bir şekilde trafiğe çıkmasını sağlandığından malike yüklenecek kusur bulunmadığını, eşin manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, Güvence Hesabı ile sürücünün taraf olduğu rücuen yapılan takipler kapsamında karşı tarafa 120.000,00 TL ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2016 tarihli ve 2016/73 Esas, 2016/86 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin mahkemenin görevsiz olması nedeniyle reddine, dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemesi' ne gönderilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2016 tarihli 2016/73 Esas, 2016/86 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekilince yapılan temyiz başvurusu üzerine; dava, ticari dava olup asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunduğu, davacılar ile davalılar arasında tüketici işlemi bulunmadığı, davanın Türk Ticaret Kanunu'nun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği ancak Foça’da ayrı ticaret mahkemesi bulunmadığı dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması, iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi bu defa da 15.05.2017 tarihli 2017/42 Esas, 2017/97 karar sayılı ilamı ile Büyükşehir Belediye sınırları içinde ticari davaları ile ilgili yargılama yetkisinin Ağır Ceza Merkezi' nde kurulu Ticaret Mahkemesi' ne ait olduğu, mahkememizin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam etmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın davaya bakmakta görevli Karşıyaka Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine” karar vermiş, bu kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 08.05.2018 tarih 2017/5590 Esas, 2018/4775 karar sayılı kararı ile onanmıştır.
D. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Yukarıda esas numarası belirtilen onama kararı sonrası dosyaya görevli Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince bakılmış, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 12.02.2020 tarihli 2018/564 Esas, 2020/44 Karar sayılı ilamı ile, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda; davalı .... hakkındaki davanın HMK'nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... ve davalı ... haklarında dava dilekçesi ile açılan maddi tazminat davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında miktar arttırım dilekçesi ile açılan talebin kabulüne, 3.419,43 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihi 31.01.2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine, 36.931,79 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihi 31.01.2016'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine, 49.401,29 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihi 31.01.2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine, manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 31.01.2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 31.01.2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 31.01.2016'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin anılan bu kararı süresi içinde davacılar vekili ve davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunması üzerine, Dairenin 27.02.2023 tarih 2021/10138 Esas, 2023/2488 Karar sayılı kararı ile davacı çocuklar ... ve ... için daha yüksek manevi tazminat belirlenmesi için dosyanın bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararı ile bozma ilamına uyularak, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen konularda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, davacılar ... ve ... tarafından davalılar ... ve ... haklarında açılan manevi tazminat davaları ile ilgili olarak davacı ... yönünden 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, davacı ... yönünden 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...' dan müştereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; müteveffanın çocukları davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarının duyulan üzüntüyü hafifletecek, tatmin duygusunu yanında caydırıcılık uyandıracak miktarda bulunmadığını, dava tarihinden itibaren geçen sürenin ve bu sürede oluşan paranın kıymet kaybının dikkate alınarak manevi tazminat miktarının daha yüksek bir miktar olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; sunduğu 11.05.2024 tarihli dilekçesinde temyiz sebeblerini gerekçelendirmemiş, temyiz süresinden sonra verdiği 10.06.2024 tarihli dilekçesinde ise, müvekkilinin aracın maliki olduğunu, taraflar ile hiçbir hukuki ve fiili bağı bulunmadığını, aracın sürücü tarafından iradesi dışında alındığını ve kullanıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı ... şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılan aracın karıştığı trafik kazasında vefat eden yolcunun desteğinden yoksun kalanların sürücü, malik ve sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı ile sürücü ve malikten manevi tazminat talebine ilişkindir.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı peşin alınan harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.