"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/933 Değişik İş, 2024/967 Karar
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2023/KIT-520-2
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2020/31814
İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili ile davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.10.2019 tarihinde müvekkilinin eşi ...’ın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) olmayan motosiklette yolcu olduğu esnada davalı ...Ş. tarafından sigortalanan aracın karıştığı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuş, talebini 07.09.2020 tarihli dilekçe ile davalı Güvence Hesabı bakımından 78.715,60 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; başvurunun usule uygun olmadığını, zorunlu dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açıldığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının desteğinin yolcu olduğu motosiklet sürücüsünün meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davacının tazminat talep etme hakkının olmadığını, müteveffada kaskın takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusur yönünden uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, ticari değil yasal faiz talep edilebileceğini, ceza dava dosyasının getirtilerek taraflar arasında uzlaşma olup olmadığının netleştirilmesi gerektiğini, müteveffanın anne ve babasının hayatta olması halinde pay oranlarına onların da dahil edilmesi gerektiğini, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından herhangi bir rücuya esas ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılmış olması halinde talep edilebilecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
2. Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde; davacıya başvurudan evvel ödeme yapıldığını, bu nedenle davalı Güvence Hesabı'nın sorumluluğunun kalmadığını, kusur oranlarının alınacak bilirkişi raporuyla belirlenmesi gerektiğini, ödemenin yeterli olup olmadığı belirlenirken kusur oranlarının dikkate alınması gerektiğini, müteveffanın kaza sırasında sürücü belgesi olmayan ve uyuşturucu maddenin etkisi altında olan sürücünün aracında yolculuk etmesinden dolayı, ayrıca ölenin kaskının takılı olmaması nedeniyle ayrı ayrı olacak şekilde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, ödeme tarihindeki veriler esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davalıca yapılan ödemenin güncellenerek mahsup edilmesi gerektiğini, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından herhangi bir rücuya esas ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılmış olması halinde talep edilebilecek tazminattan mahsup edilmesi, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, faizin ancak başvuru tarihinden itibaren ve yasal faiz olarak işletilebileceğini, hesaplamada yeni Genel Şartlar'ın dikkate alınması gerektiğini ve davacı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirtmiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, başvurunun davalı ...Ş. bakımından sulh olunması sebebiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Güvence Hesabı bakımından gerekli belgeler süresinde dosyaya sunulmadığından başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin itiraz başvurusunda bulunması üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin 13.09.2020 tarihli 2020/İHK-16576 sayılı kararı ile davacının itirazının kabulüne, davalı ...Ş. bakımından sulh olunması sebebiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, 78.715,60 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24.03.2022 tarihli ve 2022/2581 Esas, 2022/5829 Karar sayılı ilamıyla; kazaya karışan her iki aracın kusurunun olduğuna dair kaza tespit tutanağında ve ceza yargılamasında alınan ATK raporundaki belirleme nazara alındığında, her iki sürücünün sorumluluklarının yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre müşterek müteselsil sorumluluk olması (davacı vekilinin talebi de aynı doğrultudadır) ve müşterek sorumlulardan biri tarafından yapılan ödeme (51.045,05 TL ödeme davacının da kabulündedir) ile diğerinin de sorumluluğunun o miktarda sona ereceği hususu dikkate alınarak davacıya ödenen 51.045,05 TL tazminatın güncellenerek toplam tazminat miktarından düşülmesi gerektiği, yasal düzenlemelere göre müteveffaya ait detaylı nüfus kayıt örneğinin dosya arasına alınarak davalı Güvence Hesabının müteveffanın çocuğu olduğuna dair itirazları ve bu doğrultuda hesaplamadaki pay dağılımının da detaylı incelenmesi bakımından aktüerya bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra esasa yönelik hüküm kurulması ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, bozma nedenine göre davalı Güvence Hesabı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmediği anlaşılmıştır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından bozma ilamına uyularak verilen 12.02.2023 tarihli, 2023/KIT-520 esas sayılı kararında; TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanarak ek bilirkişi raporu alındığı, hesaplamada davalı Güvence Hesabı yönünden toplam 174.790,17 TL hesaplandığı, ancak ilk kararı temyiz eden davalı Güvence Hesabı aleyhine karar verilmemesi gerektiği, vekalet ücretinin hatalı olduğu belirtilerek önceki kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine, sair kısımların aynen icrasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ile davalı Güvence Hesabı vekili temyiz başvurusunda bulunması üzerine; Dairenin 26.09.2023 tarihli ve 2023/5054 Esas, 2023/9772 Karar sayılı ilamıyla; temyiz eden davalı Güvence Hesabı yararına 06.09.2020 tarihli aktüer raporundaki TRH-2010 Yaşam Tablosu ile %1,8 teknik faiz yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama yönünden usuli kazanılmış hak oluşmakla, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozmadan önce hükme esas alınan 06.09.2020 tarihli hesap raporundaki verilere göre karar verilmesi gerekirken, bozma ilamı sonrasında davalı Güvence Hesabı'nın aleyhine olacak şekilde 29.01.2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınarak ek rapordaki verilerin ve TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınmasının doğru görülmediği, kararın bu nedenle bozulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, davacı vekilinin tüm, davalı Güvence Hesabı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddedildiği anlaşılmıştır.
B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak ek hesap raporu alındığı,06.09.2020 tarihli hesap raporundaki verilere göre ve TRH 2010 Yaşam Tablosu ile %1,8 teknik faiz yöntemi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, ek raporda toplam 84.856,38 TL tazminat hesaplandığı, davalı Güvence Hesabı yönünden aleyhe karar verme yasağı gereği, davanın davalı ...Ş. yönünden sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı Güvence Hesabı yönünden, davanın kabulü ile 78.715,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hesaplamanın hatalı olduğunu, aktüer bilirkişiden hesap raporu alınarak güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin de nisbi takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Güvence Hesabı vekili temyiz dilekçesinde; ilk aktüer raporuna göre kısmi ödemenin güncellenip mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, davalının yaptığı ödeme ile sorumluluğunun sona erdiğini, müterafik kusuru ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, motosikletin silindir motor hacmi nedeniyle davalının sorumluluğunun olmadığını, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ile %1,65 teknik faiz yönteminin esas alınması gerektiğini, ödeme tarihindeki verilere göre ödemenin yeterli olup olmadığının tespiti gerektiğini, rücuya esas bir ödeme varsa mahsubu gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı ...Ş. tarafından zorunlu trafik sigortalı araç ile davacının eşi olan desteğin yolcu olduğu trafik sigortasız motosikletin karıştığı trafik kazasında desteğin hayatını kaybetmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ile davalı Güvence Hesabı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harçlarının davacıya ve davalı Güvence Hesabına yükletilmesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.