Logo

4. Hukuk Dairesi2024/11009 E. 2024/11428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazası sonucu hasar gören araca ilişkin kasko sigortası tazminatından, sürücünün olay yerini terk etmesi nedeniyle yararlanılıp yararlanılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün olay yerini terk etmesiyle ilgili haklı bir nedenin bulunmadığı ve bu durumda ispat yükünün sigortalıya geçtiği, sigortalının ise hasarın teminat kapsamında kaldığını ispatlayamadığı gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/388 Değişik İş, 2022/388 Karar

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 07.12.2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda hasarlandığını belirterek 90.050,00 TL hasar bedelinin ticari gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının olay yerini terk ettiğini, sigortalının olay yerinde polisi aramaması, çekici talep etmemesi, kaza anına dair alkol testi yaptırmamasının şüpheli bulunduğunu, konu ile ilgili düzenlenen araştırma raporunda araç sürücüsünün zorunlu neden olmaksızın olay yerini terk etmiş olduğunun belirlendiğini, Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5.10 maddesinde bu durumun karine olarak teminat dışı sayıldığını, davacının hasar bedeli talebinin fahiş olduğunu, avans faizi istenemeyeceğini, hükmedilebilecek vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III.UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne, 90.050,00 TL'nin 29.01.2021 tarihinden itibaren kanuni faiz oranı üzerinden davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV.İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kazanın tek taraflı olduğu, olay yeri fotoğraflarına göre kazanın keskin virajda gece vakti ve yağışlı havada olduğu, Yargıtay içtihatlarına göre olay yerinin terk edilmiş olmasının tek başına teminat dışı hal sayılmadığı, kazanın gece ve yağışlı havada olması, bu nedenle sürekli götürülen servisin yönlendirmesi ile çekici ile aracın servise götürüldüğünün anlaşıldığı, telefon kayıtlarının da durumu teyit ettiği, davalının kazanın başka şekilde olduğunu somut delille ispat edemediği, avans faizine hükmedilmesinin yerinde olduğu, vekalet ücretinin asgari ücret tarifesine uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davacının olay yerini terkettiğini, sigortalının olay yerinde polisi aramaması, çekici talep etmemesi ve kaza anına dair alkol testi yaptırmamasının şüpheli bulunduğunu, konu ile ilgili düzenlenen araştırma raporunda araç sürücüsünün zorunlu neden olmaksızın olay yerini terk etmiş olduğunun belirlendiğini, Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5.10 maddesinde bu durumun karine olarak teminat dışı sayıldığını, olay yerini terke ilişkin zorunluluk halinin davacı yanca ispatı gerektiğini, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin tedarik iskontosu kabul edilmez ise, araştırma yapılarak özellikle aracın modeli-markası ve değişecek parçaların tipi, piyasada bulunabilirliği konularının irdelenmesi, ardından varsa ilgili parçalar için bireysel bazda temin edilebilecek iskonto oranının tespiti gerektiğini, avans faizi istenemeyeceğini, hükmedilebilecek vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirtmiştir.

B. Gerekçe

Uyuşmazlık, davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan araçta meydana gelen hasar bedelinin tazmini talebine ilişkindir.

1. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartları A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

Olay tarihinde geçerli olan Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5.10. maddesinde, "zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere; bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma" denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.

Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin göz önünde tutulması gerekir.

Eldeki davada davacı; 07.12.2020 tarihinde davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracı ile yapmış olduğu tek taraflı kazada aracının hasar gördüğünü açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş; davalı vekili ise araç sürücüsünün olay yerini terkettiğini bu nedenle Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5.10. hükmü uyarınca tespit edilen hasarın teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Yukarıda anılan Kasko Sigortası Genel Şartları ve 6102 sayılı TTK'nun 1409 uncu maddesinin 2 nci fıkrası gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü davalı sigortacıda bulunsa da; somut olayın özellikleri, kazanın yerleşim yeri içinde olması, davacının kaza tespit tutanağı tutulması yönünde bir girişimde bulunmak, sigortacısı ile irtibata geçmek ve sigorta tarafından yönlendirilecek çekici ile aracın çekilmesini sağlamak yerine direkt araç tamircisi ile irtibat kurup tamircinin yönlendirmesi ile çekici çağırarak aracını bulunduğu yerden aldırması, dosyada alkol raporu bulunmaması gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve aksi durumu ispat yükünün davacı sigortalıya geçtiğinin kabulünün zorunlu olduğu açıktır.

Somut olayda 07.12.2020 günü yaklaşık olarak gece saat 22.00 sularında meydana gelen kazada sürücünün yaralanmadığı ve dava dışı başka bir araca veya kişiye çarparak zarar verilmediğine göre araç sürücüsünün korku, kaygı ya da panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyeceği, kaza yerini terk etmek yönünden Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 hükmü uyarınca haklı bir neden bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü gereklidir.

Bu itibarla davacıya ait aracın sürücüsünün kaza yerini Genel Şartlarda belirtilen zorunlu nedenlerle terk ettiği dolayısıyla zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükü davacı sigortalıda olup, dosyadaki mevcut deliller ile hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamıştır. Şu durumda açılan davanın tümden reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulması gerekmiştir.

2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

1- Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

2- Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.