"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/880 Değişik İş – 2021/897 Karar
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27.08.2019 tarihinde davacının yolcu olduğu davalı ... şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortasını yaptığı aracın karıştığı çok taraflı trafik kazası sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak bu başvuruya olumlu yanıt verilmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05.08.2021 tarihinde sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 259.508,96 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalıya 15.11.2019 tarihinde 112.994,00 TL ödeme yapıldığını, davacı ile ibralaşıldığını, bu nedenle başvurunun reddi gerektiğini, yine 31.07.2020 tarihinde 29.881,00 TL ödeme yapıldığını bu ödemeler nedeniyle başvurunun reddi gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, kusur durumunun netleştirilmesi için Adli Tıp Kurumu' ndan rapor alınması gerektiğini, tazminat hesabının TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz ile yapılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz isteminin yerinde olmadığını, ancak asal faiz talep edilebileceğini, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi halinde bu vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT)' ne göre belirlenen rakamın 1/5' i oranında olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne, 259.508,96 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 15.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz başvurusunda bulunması üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödemenin güncellenerek düşülmüş olmasına, maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olmasına, hesaplamada hata bulunmamasına, karara esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekli ile uyumlu olmasına, vekalet ücretinde hata bulunmamasına göre davanın itirazlarının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; sigorta şirketine eksik evrak ile başvuru yapılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün %50 değil, %25 kusurlu olduğunu, ek kusur raporu alınması gerektiğini, maluliyet raporunun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun düzenlenmediğini, maluliyet oranını kabul etmediklerini, hesabın TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz ile yapılması gerektiğini, usulüne uygun başvuru olmadığından davalının temerrüde düşmediğini ve faiz talep edilemeyeceğini, iş kazası olduğundan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)' dan ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı ... şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi yapılan aracın karıştığı trafik kazasında yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve davacının yolcu olmasına, kusursuz bulunmasına, bu bakımdan kusur incelemesinin yeterli bulunmasına, hesaplama yönteminde hata bulunmamasına, faiz başlangıcının doğru belirlenmiş olmasına göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
Davaya konu kazanın meydana geldiği 27.08.2019 tarihinde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup bu Yönetmelik’in ekinde yer alan “Engel Oranları Cetveli”nin “alt ekstremiteye ait sorunlarda engellilik oranları” başlıklı 3 üncü maddesinde, “... engellilik hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişi engelinin zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli olarak verilmelidir. Devamlı engellilik raporu verilmeden önce, hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir. Alt ekstremitenin sürekli bozukluklarının değerlendirilmesinde anatomik, tanısal ve fonksiyonel yöntemler kullanılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık süre geçmemiştir. Bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının yeniden muayenesi yapılarak kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi amacıyla kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve ekindeki Özür Oranları Cetveli’ne göre yukarıda açıklandığı şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un “Nakdi tazminat ve aylığın etkisi” başlıklı 6 ncı maddesinde “Bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığıdır. Yargı mercilerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıklar göz önünde tutulur.” hükmü bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde, davacının kaza tarihinde uzman çavuş olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda; anılan Kanun uyarınca davacıya ödemede bulunulup bulunulmadığı hususu araştırılarak bu ödemenin zarar verene rücû olanağı bulunduğundan tazminat miktarından düşülmesi gerekir.
İtiraz Hakem Heyetince bu konuda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Yukarıda (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.