"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI: 2020/1965 Değişik İş - 2020/1157 Karar
SAYISI : İHK-2020/7142
vekili Avukat ...
vekili Avukat ...
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2019/103912
İtiraz Hakem Heyeti kararı taraf vekilleri tarafından, İtiraz Hakem Heyeti ek kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı olan plakalı araç ile dava dışı karşı araç sürücüsünün kullanmış olduğu plakalı araç arasında meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde sigortalı araçta yolcu olan davacının yaralandığını ve % 17 oranında malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik talebini 108.103,33 TL'ye arttırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvuru konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, kusur durumunun uzman bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda maluliyet oranının olması gerekenden yüksek hesaplandığını, geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, ödeme yapıldığının anlaşılması halinde tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini ve davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde belirlenen vekalet ücretinin 1/5'i kadar olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 16.01.2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlandığı, Kaza Tespit Tutanağında ve ceza dosyasında Trafik Bilirkişisinden alınan kusur raporunda, davalıya sigortalı plakalı motosiklet sürücüsünün asli kusurlu (şerit izleme ve değiştirme kuralının ihlali) ve plakalı karşı araç sürücüsünün tali kusurlu (aracın hızını yapım ve onarım alanına girerken azaltmamak kuralının ihlali) olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporunda davacının % 17 maluliyet oranı, davalıya sigortalı plakalı aracın % 75 kusuru, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz yöntemi ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 108.103,33 TL olarak hesaplandığı, davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı ve bu yönde mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilmeyeceği, her ne kadar kaza tespit tutanağında davacının kaskının takılı olmadığı belirlenmiş ise de davacının maluliyetine sebep olan yaralanması ile kask kullanımı arasında illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 108.103,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 31.01.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 16.01.2019 tarihli raporda kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının tedavi evrakları incelenmek, fiziki muayenesi yapılmak ve kaza ile illiyeti bağı kurulmak suretiyle % 17 oranında maluliyet kaybına uğradığının tespit edildiği ve raporun usul ve mevzuata uygun olduğu, davalı vekili tarafından geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamı dışında olduğu ileri sürülmüş ise de itiraza konu kararda geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmediği anlaşıldığından dosya kapsamıyla bağdaşmayan itirazın değerlendirilmesine gerek duyulmadığı, Kaza Tespit Tutanağında ve ceza dosyasında Trafik Bilirkişisinden alınan raporda davacının yolcu olarak bulunduğu plakalı motosiklet sürücüsünün asli kusurlu, davalıya sigortalı plakalı araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, davacı tarafın asli kusurlu olan motosiklette yolcu konumunda olup, zararın tamamını müteselsil sorumluların herhangi birinden talep etme hakkına sahip olduğu, ancak ilk yargılamada sigortalı araç sürücüsünün kusur oranıyla sınırlı olmak üzere tazminat hesabı yapıldığı ve davacı tarafın bu yöne ilişkin bir itirazının olmadığı, bu nedenle davalı tarafın kusur oranına yönelik itirazın kabulü ile kök raporda % 25'lik kusur oranına göre belirlenen 36.034,44 TL sürekli iş göremezlik tazminatının karara esas alınması gerektiği, davacı karşı araçta yolculuk yaptığı sırada yaralanmış olduğundan hatır taşımasına ilişkin itirazın yerinde olmadığı, davacının kaza esnasında kaskının takılı olmadığı, motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olduğu ve motosiklette sürücü dışında üç yolcu daha bulunduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacının yaralanması baş bölgesinde gerçekleşmediğinden, kask takılmamış olması ile oluşan zarar arasında nedensellik ilişkisinin bulunmadığı, ancak ehliyetsiz sürücünün kullandığı motosiklete üçüncü yolcu olarak binen davacının bu davranışının zararın oluşmasında ve artmasında etkili olduğu, bu nedenle ortak kusura ilişkin itirazın kabul edilmesi gerektiği ve kök raporla saptanan tazminattan % 20 oranında müterafık kusur indirimi yapıldığı, davacı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesinin ise usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabulü ile 28.827,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 31.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından 05.06.2020 tarihli dilekçe ile; davacı müvekkilinin plakalı motosiklet ile plakalı aracın karıştığı kazada motosiklette yolcu konumundayken yaralandığını, plakalı motosikletin trafik sigortası poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlendiğini, eldeki davanın da plakalı motosiklet sürücüsünün % 75’lik kusur oranına dayalı olarak açıldığını, dosyada mübrez kusur raporuna göre plakalı motosiklet sürücüsünün % 75, başvuru dışı plakalı araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğunu, İtiraz Hakem Heyeti kararında sigortalı araç konusunda düşülen yanılgı nedeniyle % 25’lik kusur oranı üzerinden değerlendirme yapıldığını, bunun doğal bir sonucu olarak tazminat miktarının düşük çıktığını belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde yer alan maddi hataya dayalı belirlemelerin düzeltilmesini istemesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 13.07.2020 tarihli ek kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Hükmün Tavzihi'' başlıklı 305 inci maddesi anlamında hesap, yazı ve benzeri maddi hatanın söz konusu olmadığı, düzeltilmesi istenen hususun esasa ilişkin bir temyiz sebebi olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili asıl karara ilişkin temyiz dilekçesinde; maddi bir hata sonucu sehven yanlış bir karar verildiğini, başvuru konusu kazanın plaka sayılı motosiklet ile plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana geldiğini, plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesinin (ZMSS) davalı ... tarafından düzenlendiğini, plaka sayılı aracın ise Zorunlu Mali Sorumluk Sigortası Poliçesinin (KZMMS) dava dışı Allianz Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, iş bu davada plaka sayılı aracın (ZMSS) poliçesini keşide eden Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi'ne husumet yöneltildiğini, ceza dosyasında alınan kusur raporunda da belirtildiği üzere plaka sayılı motosiklet sürücüsünün %75, plaka sayılı araç sürücüsünün ise %25 oranında kazanın oluşumunda kusurlu olduklarını, ancak İtiraz Hakem Heyeti kararında maddi hata nedeni ile davacının zararının oldukça düşük hesaplandığını, söz konusu maddi hatanın düzeltilmesi gerektiğini ve % 20 müterafik kusur indirimi yapılmasının yerinde olmadığını ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.
Davacı vekili İtiraz Hakem Heyeti'nin asıl kararına ve 13.07.2020 tarihli ek kararına ilişkin temyiz dilekçesinde; İtiraz Hakem Heyetinin 28.03.2020 tarihli ve 2020/İHK-7142 sayılı kararında maddi bir hata sonucu sehven yanlış bir karar verildiğini, iş bu karara karşı tavzih/düzeltme talebinde bulunulduğunu, ancak işbu talebin 13.07.2020 tarihli ek kararı ile reddedildiğini, bu davada plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesinin (ZMSS) poliçesini keşide eden Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi'ne husumet yöneltildiğini, ceza dosyasında alınan kusur raporunda da belirtildiği üzere plaka sayılı motosiklet sürücüsünün %75, plaka sayılı araç sürücüsünün ise %25 oranında kazanın oluşumunda kusurlu olduklarını, ancak İtiraz Hakem Heyeti kararında maddi hata nedeni ile davacının zararının oldukça düşük hesaplandığını, söz konusu maddi hatanın düzeltilmesi gerektiğini ve % 20 müterafik kusur indirimi yapılmasının yerinde olmadığını ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının ve 13.07.2020 tarihli ek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı tarafından dosyaya sunulan ve hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı ve usule aykırı olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulmayan ve Hatay Kırıkhan Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen raporda davacının maluliyet oranının % 13 olarak belirlendiğini, davacının maluliyetinin gerçekte olandan yüksek hesaplandığını, hükme esas alınan kusur oranının hatalı olduğunu, hesap raporu düzenlenirken hatalı kusur raporu ve maluliyet raporunun esas alındığını, dava dilekçesinde talep edilen tutar için dava tarihinden, ıslah edilen tutar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, davacının müterafik kusuru nedeniyle indirim uygulaması gerektiğini ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin asliye hukuk mahkemeleri için hesaplanacak vekâlet ücretinin 1/5'i oranında olması gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1.Davacı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti'nin 13.07.2020 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; ''Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.'' ve 305 inci maddesinde "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez" hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 ve 305 inci maddelerine aykırı şekilde hüküm fıkrasına ekleme yapılması ya da bir kısmının çıkartılması hukuk güvenliğini zedeleyici nitelikte olup, yasaktır.
Şu durumda; ''tavzih" ya da "tashih" adı altında hak ve borçların sınırlandırılması mümkün olmadığı gibi genişletilip değiştirilmesi de mümkün olmadığından İtiraz Hakem Heyeti'nin 13.07.2020 tarihli ek kararı yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan davacı vekilinin ek karara ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle, davacının maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde belirleyen uzman heyet raporunun karara esas alınmasında isabetsizlik görülmemesine, tazminatı Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun biçimde ve usulünce hesap eden aktüer raporunun karara esas alınmış olmasına, temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olmasına ve İtiraz Hakem Heyetince davacının müterafik kusur nedeniyle % 20 oranında indirim yapıldığının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davacı vekilinin İtiraz Hakem Heyetinin asıl kararına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava konusu kazanın plakalı motosiklet sürücüsü ile dava dışı plakalı araç sürücüsü arasında meydana geldiği, davacının plakalı motosiklette yolcu konumunda olduğu, davacı vekili tarafından plakalı motosikletin Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesini düzenleyen davalı ...'ne tahkim öncesinde başvuru yapıldığı, plakalı aracın Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin ise dava dışı Allianz Sigorta A.Ş tarafından düzenlendiği, davacı vekili tarafından eldeki başvuru dosyasına ilişkin başvuru formunun ön yüzünde sigortalı aracın plakalı araç olduğu bildirilmesine rağmen dilekçesinin ikinci sayfasında yer alan açıklama bölümünde sehven plakalı aracın zorunlu trafik sigorta poliçesinin davalı ... tarafından düzenlendiğinin bildirildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalıya sigortalı aracın plakalı araç olduğu gerekçesiyle Kaza Tespit Tutanağı ve ceza dosyasında belirlenen kusur durumu nazara alınarak davalıya sigortalı motosiklet sürücüsünün % 75 kusur oranı esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm tesis edildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince yapılan incelemede, sehven plakalı aracın Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini düzenleyen davalı şirket aleyhine dava açıldığı gerekçesiyle plakalı aracın % 25 kusur oranı esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava, davacının yolcu olarak bulunduğu plakalı motosikletin Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesini düzenleyen davalı ... aleyhine açılmış olup, davalıya sigortalı aracın belirlenen % 75 kusur oranı esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava dışı plaka sayılı aracın % 25 oranındaki kusur oranı esas alınarak hüküm tesis edilmesi doğru değildir. Anılan yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.
4.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 13.07.2020 tarihli ek karara ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
3.Yukarıda (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl karara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının davacı yararına, (4) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde davacı ve davalıya iadesine,
Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.