Logo

4. Hukuk Dairesi2024/2992 E. 2024/6387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı sigorta şirketinin, sigortalı aracın karıştığı kazada davacının aracında oluşan hasar bedeli ile ilgili teminat limiti ve garame hesabının nasıl uygulanacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sigorta şirketinin, poliçe limiti dahilinde diğer araç sahiplerine yaptığı ödemeleri tam olarak belgeleyememesi ve mahkemenin kusur belirlemede çelişkili raporları giderme yükümlülüğünü yerine getirmemesi gözetilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/549 E., 2021/555 K.

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI : 2021/İHK-15660

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulü/ İtirazın Reddi

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI : K-2021/46163

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 30.10.2020 tarihinde davalı nezdinde ZMSS poliçesi olan kamyonetin yolun sağ tarafında park halinde bulunan davacıya ait araca çarptığını, meydana gelen trafik kazasında davacının aracının hasar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde temerrüt tarihi olan 26.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 41.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kusur raporu alınması, davacının aracında meydana gelen hasar kapsamında davacının gerçek zararının bilirkişi raporu ile tespiti gerektiğini, davalının sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu, meydana gelen zincirleme kazada üç farklı aracın hasar gördüğünü, diğer araçların da maddi tazminat ve değer kaybı taleplerinin mevcut olduğunu, poliçe limitinin garame hesabına göre paylaştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında alınan kusur raporuna göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, sigorta eksperi bilirkişiden alınan rapora göre araçtaki hasar miktarının KDV dahil 93.436,51 TL, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç bedelinin ortalama 70.000,00 TL, sovtaj bedelinin 15.000,00 TL olarak tespit edildiği, aracın onarımının ekonomik olmadığı, aracın pert total işlemi görmesi gerektiği, piyasa değerinden sovtaj değerinin tenzil edilmesi suretiyle bakiye zarar miktarının 55.000,00 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihinde maddi hasarlarda araç başına ZMSS poliçe teminat limitinin 41.000,00 TL olduğu gerekçesiyle başvurunun kabulü ile 41.000,00 TL hasar tazminatının 25.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı lehine 6.130,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davalı vekili itiraz dilekçesinde; kararın bakiye poliçe limiti dikkate alınmadan tesis edildiğini, davaya konu 30.10.2020 tarihli trafik kazasında davacının aracından başka araçların da zarar gördüğünü, davalı ... şirketinin bu araçların sahiplerine asıl alacak yönünden toplam 57.019,16 TL ödeme yaptığını, davalıya sigortalı araç için düzenlenen ZMSS poliçesinde kaza başına toplam maddi hasar teminat limitinin 82.000,00 TL olarak belirlendiğini, toplam teminat limitinden kalan miktarın 24.980,84 TL olduğunu, bu tutarın üzerinde kalan kısmın reddi gerektiğini, bununla birlikte davalı şirkete yapılan ve henüz sonuçlanmamış başvurular bulunduğunu, zarar gören diğer araçlarda oluşan hasarlar ile değer kaybı talepleri nedeniyle doğması muhtemel zararlar için garame hesabı yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranının hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre kimliği belirsiz yayaların kazaya sebebiyet verdiğini, raporda belirlenen aracın piyasa değerinin gerçek piyasa değerinin çok üzerinde olduğunu, sovtaj bedelinin de düşük belirlendiğini, zarar gördüğü belirtilen aracın pert-total olarak değerlendirilmesinin uygun bulunduğunu, buna rağmen aracın trafikten çekildiğine ilişkin bir belge sunulmasının hüküm altına alınmamış olmasının hatalı olduğunu, davacı lehine 1/5 oranında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin bakiye poliçe teminat limitinin dikkate alınmadığı hususundaki itirazının incelenmesinde; davaya konu poliçede maddi hasar teminat limitinin kaza başına 82.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı ... şirketinin dosyaya sunmuş olduğu dekontlarda toplam 38.733,83 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, eldeki dosyada davacının 41.000,00 TL talep ettiği, ilgili talebin poliçe limiti (82.000,00 TL) dahilinde kaldığı, bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki itirazının reddine karar verilmesi gerektiği, hükme esas alınan kusur raporunda kusur oranının doğru bir şekilde tespit edildiği, aracın rayiç bedeli ile sovtaj bedelinin hükme esas alınan raporda usulünce tespit edildiği, davaya konu aracın hurdasının davacının uhdesinde bırakıldığı, bu nedenle davalı vekilinin aracın trafikten çekildiğine ilişkin belge sunulması gerektiğine ilişkin itirazının reddi gerektiği, davacı lehine AAÜT'ye göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın bakiye poliçe limiti dikkate alınmadan tesis edildiğini, davaya konu 30.10.2020 tarihli trafik kazasında davacının aracından başka araçların da zarar gördüğünü, davalı ... şirketinin bu araçların sahiplerine asıl alacak yönünden toplam 64.873,18 TL ödeme yaptığını, davalıya sigortalı araç için düzenlenen ZMSS poliçesinde kaza başına toplam maddi hasar teminat limitinin 82.000,00 TL olarak belirlendiğini, toplam teminat limitinden kalan miktarın 17.126,82 TL olduğunu, bu tutarın üzerinde kalan kısmın reddi gerektiğini, bakiye poliçe limitinin davalı tarafından hasar başvurusu üzerine ve aleyhte kararlara istinaden yapılan ödemeler göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini, sunulan dekontların eksik olduğu gerekçesine dayalı olarak verilen kararın hatalı olduğunu, taraflarınca söz konusu dekontların yargılama aşamasında sunulmuş olduğunu, sunulan dekontlarda herhangi bir eksiklik bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranının hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre kimliği belirsiz yayaların kazaya sebebiyet verdiğini, raporda belirlenen aracın piyasa değerinin gerçek piyasa değerinin çok üzerinde olduğunu, sovtaj bedelinin de düşük belirlendiğini, zarar gördüğü belirtilen aracın pert-total olarak değerlendirilmesinin uygun bulunduğunu, buna rağmen aracın trafikten çekildiğine ilişkin bir belge sunulmasının hüküm altına alınmamış olmasının hatalı olduğunu, davacı lehine 1/5 oranında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının aracının hasar görmesi sebebiyle talep edilen araç hasar bedeline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 uncu maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 ve 96 ıncı maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında kimliği tespit edilemeyen ve olay yerinden ayrılan yayaların yola çıkması sonucu davalıya sigortalı aracın fren yaptığı, daha sonra yolda kayarak yol kenarında (sağ tarafta) park halindeki davacının aracına ve diğer araçlara çarptığının belirtildiği, kaza tutanağına göre yayaların kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, davalıya sigortalı aracın sürücüsü davadışı ...nin ise 2918 sayılı KTK’nun 52-1-b maddesinde belirtilen kuralı ihlal etmesi sebebiyle kusurlu olduğunun belirtildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan 21.03.2021 tarihli kök ve 01.04.2021 tarihli ek kusur bilirkişi raporunda ise davalıya sigortalı aracın sürücüsü davadışı ...nin kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, kimliği tespit edilemeyen yayaların ise kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince anılan kusur raporu benimsenerek davalıya sigortalı aracın sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile başvurunun kabulüne karar verildiği, buna göre davalı vekilinin kusura yönelik itirazları doğrultusunda kusur oranları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Şu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı, ceza soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da dosya içerisine alınarak ve davaya konu kazaya ilişkin CD görüntüleri varsa temin edilerek dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı, dosya kapsamında alınan kusur raporları ve tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, İtiraz Hakem Heyeti kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

3. Davacı vekili, davaya konu trafik kazasında davacının aracının hasara uğradığını belirterek davalı ... şirketinin araç başı teminat limiti olan 41.000,00 TL'nin tahsili için eldeki davayı açmıştır.

Davalı vekili, kararın bakiye poliçe limiti dikkate alınmadan tesis edildiğini, davaya konu 30.10.2020 tarihli trafik kazasında davacının aracından başka araçların da zarar gördüğünü, davalı ... şirketinin bu araçların sahiplerine asıl alacak yönünden toplam 64.873,18 TL ödeme yaptığını, davalıya sigortalı araç için düzenlenen ZMSS poliçesinde kaza başına toplam maddi hasar teminat limitinin 82.000,00 TL olarak belirlendiğini, toplam teminat limitinden kalan miktarın 17.126,82 TL olduğunu, bu tutarın üzerinde kalan kısmın reddi gerektiğini, bakiye poliçe limitinin davalı tarafından hasar başvurusu üzerine ve aleyhte kararlara istinaden yapılan ödemeler göz önünde bulundurularak belirlenmesi ve bu nedenle garameten hesaplama yapılması gerektiğini belirtmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davaya konu poliçede maddi hasar teminat limitinin kaza başına 82.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı ... şirketinin dosyaya sunmuş olduğu dekontlarda toplam 38.733,83 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, eldeki dosyada davacının 41.000,00 TL talep ettiği, ilgili talebin poliçe limiti (82.000,00 TL) dahilinde kaldığı, bu nedenle davalı vekilinin bakiye poliçe teminat limitinin dikkate alınmadığı hususundaki itirazının reddi gerektiği yönünde karar verildiği, bununla birlikte dosya kapsamında davalı vekili tarafından sunulan ödeme dekontlarının incelenmesinde davalı ... şirketinin davaya konu trafik kazası nedeniyle diğer hak sahiplerine ödediği tutarın 38.733,83 TL’nin üzerinde olduğu anlaşılmıştır.

2918 sayılı KTK’nun 96 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasında; “Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur.”, 2 nci fıkrasında ise; “Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Anılan Kanun maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.

Somut olayda; davacının aracı dışında hasar gören başka araçlar da olduğu, davalı ... şirketinin söz konusu hak sahiplerinin başvuruları üzerine ödemeler yaptığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyetince; davalı ... şirketine ihtaratlı yazı yazılıp kesin süre verilerek, yazı tarihi itibariyle teminat limitinden diğer zarar görenlere yapılmış olan tüm ödemelere ilişkin bilgi verilip (yapılan ödemeler, açılan davalar vb) belgelerin sunulmasının istenmesi; diğer zarar görenlere yapılan ödeme bulunması halinde ise, 2918 sayılı KTK'nun 96 ıncı maddesinin 1 inci fıkrası gereği garame hesabı konusunda rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Kabule göre de; davalı tarafından diğer zarar görenlere yapılmış olan tüm ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin temin edilmesinden sonra oluşacak sonuca göre, 2918 sayılı KTK’nun 96 ıncı maddesinin 2 inci fıkrası gereğince, davalının davacıya karşı sorumluluktan kurtulabilmesi için öngörülen “başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme” ve “iyiniyetle ödeme yapma” şeklindeki şartları sağlayıp sağlayamadığı, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğu halde, ödeme yaparken garameten paylaştırma ile ödeme yapma konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin de değerlendirilmesi gerekir.

4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.

VI. KARAR

1.Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.