Logo

4. Hukuk Dairesi2024/2995 E. 2024/4694 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya ait zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu oluşan zararlarının tazmini istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının maluliyetinin bulunmadığının bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesi ve dosyadaki deliller değerlendirilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/911 E., 2022/908 K.

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI : 2022/KIT-1399

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kısmen Kabulü

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI : K-2019/495

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

Karara davalı vekilinin temyiz başvurusu sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 05.07.2107 günü davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortalı (ZMSS) aracın, tescilsiz motosiklet sürücüsü olan davacıya çarpması sonucunda davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ile 1.416,00 TL adli tıp rapor gideri olmak üzere toplam 1.716,00 tazminatı talep etmiş, yargılama sırasında talebini 82.300,04 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.159,14 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.579,57 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 1.416,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 87.028,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun usul ve yasaya uygun olmadığını, hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faizin uygulanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri tazminatının teminat kapsamında olmadığını, kusur durumunun bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faizin ancak yasal faiz olarak hükmedilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından sunulan 29.05.2018 tarihli maluliyet raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, davacıda %20 oranında sürekli iş göremezlik bulunduğu, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici bakıcı gideri talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, toplam 85.859,14 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahilisine karar vermiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin 18.03.2019 tarihli 2019/İHK-2861 sayılı kararı ile; davalının itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 18.01.2022 tarihli 2021/7790 Esas ve 2022/666 Karar sayılı kararı ile; "...1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Talep, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ATK Kurulu’ndan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda; 05.06.2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Katip Çelebi Üniversitesi Araştıra Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 29.05.2018 tarihli rapor Uyuşmazlık ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan sürekli maluliyeti %20 olarak, geçici maluliyeti 90 gün bakıma muhtaç oluğu süre 45 gün olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapıldığı belirtilmiştir. Davacının maluliyeti Travmatik Pnömotoroks, akciğer Kontüzyonu ve kot kırıklığına bağlı solunum fonksiyonları bozukluğu, olay tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin ekinde Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi ile ilgili kısımda ve notunda “Yukarıda bahsi geçen hastalıklarda akut dönem geçtikten sonra ve optimal tedavinin ardından Klinik gözlem ve Solunum Fonksiyon Testleri ile değerlendirme yapılır. Solunum Fonksiyon Testlerinin karar vermede yetersiz kaldığı durumlarda arter kan gazları, egzersiz testleri, ekokardiyografi ve sağ kalp kateterizasyonu ile değerlendirme yapılır. "Solunum Fonksiyon Testleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı veya SFT Teknisyeni tarafından yapılır ve sorumlu Göğüs Hastalıkları Uzmanı tarafından yorumlanarak onaylanır, rapor içeriğine FVC, FEV1, FEV1/ FVC % oranları yazılır." şeklinde maluliyetin belirleneceği belirtilmiştir. Tazminata eses alınan raporda Özel Ege Hastanesinden alınmış 16.04.2018 tarihli solunum fonksiyonu testi raporuna göre düzenlendiği belirtilmiş ise de, bu rapor dosya içerisinde olmadığından denetlenememiştir.Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyeti tarafından; maluliyetle ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, uzman bilirkişi heyetinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Kabule göre,5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi tam vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır" gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyularak alınan 26.08.2022 ve 09.09.2022 tarihli heyet raporlarında “Göğüs Hastalıkları ve Kardiyoloji muayeneleri ile yapılan solunum fonksiyon testi ve kan gazi analizlerinin tamamen normal sınırlarda olduğu görülmektedir. Yapılan son tıbbi değerlendirme bulguları dikkate alındığında başvurucuda kalıcı bir sekel bulgu olmadığı, maluliyet hesaplanmasını gerektirir bir arıza bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." bilgisinin yer aldığı, rapora itiraz edilse de, raporların hem Özel Ege Hastanesinden alınmış 16.04.2018 tarihli solunum fonksiyonu testi raporu, hem de 08.09.2022 tarihli muayene sonucu düzenlenen durum bildirir raporu incelenmek suretiyle uzman bilirkişi heyetinden kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından itirazların reddine karar verilmesi gerektiği, raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 3.159,14 TL geçici iş göremezlik tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hakemce alınan sağlık raporlarının usul ve yasaya uygun olmadığını, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile davalı tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın 05.07.2017 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacının uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri tazminatı ve adli rapor ücreti talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Genel Şartları.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İtiraz Hakem Heyeti kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı, bozma sonrası yapılan araştırma ve alınan raporların yerinde olduğu, davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığının tespit edilmiş olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.