"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/58 - 2022/58
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2022/İHK-1956
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü / İtirazın reddi
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2021/141183
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, yaya olan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, belirsiz alacak davası açtıklarını belirterek şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 39.900,00 TL olarak yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sunduğu maluliyet raporunun mevzuata uygun düzenlenmediğini, kusurun tespiti gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faizle yapılması gerektiğini, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin nispi ücretin 1/5'i oranında olabileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 39.900,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 10.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun mevzuata uygun düzenlenmediğini, eksik belge ile başvurulduğunu ve temerrüdün gerçekleşmediğini, olayın tespit edilemeyen bir aracın kusuru ile gerçekleştiğine dair yeterli delil sunulmadığından sorumluluklarının bulunmadığını, hesaplamaların TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerekitiğini, davacı lehine nispi tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç:
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihindeki mevzuata uygun bulunduğu, bu raporu esas alarak aktüer bilirkişinin hazırladığı raporun ve hesaplama tekniğinin gerekçeli, mevzuata ve denetime uygun olarak ve Yargıtay uygulamaları gözetilmiş olması sebebiyle karar vermeye yeterli olduğu, kusur oranlarının oluşa uygun olduğu ve vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik bulunmadığından bahisle davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... Hesabının sorumluluğunda bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, ... Yönetmeliği.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, aktüer bilirkişi raporunun ve hesaplama tekniğinin mevzuata ve denetime uygun olup hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak davacının başvuru yaparken sunduğu Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Ana Bilimdalı Başkanlığı’nın 15.01.2021 tarihli maluliyet raporu; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş, başvuranın maluliyet oranının %7.2 olduğu belirlenmiş ve bu orana göre yapılan aktüer hesap raporu hükme esas alınmıştır. Ancak 26.09.2015 kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan mevzuata göre düzenlenmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, muayeneli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine
25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.