Logo

4. Hukuk Dairesi2024/3017 E. 2024/4953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli iş göremezlik tazminatı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, maluliyet ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı ve süreklilik arz edip etmediği hususlarında yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulması ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin mevzuata aykırı şekilde tam oranda nispi olarak belirlenmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/223 E., 2022/224 K.

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI : 2022/İHK-2930

HÜKÜM/KARAR : Davanın Usulden Reddi / İtirazın Kabulü ile Davanın Kabulü

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI : K-2021/193768

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 18.10.2017 tarihinde davacı öğrencinin yolcu olarak bulunduğu davalı nezdinde ZMSS poliçesi olan okul servisi ile bir otomobilin karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini 102.656,51 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının eldeki tahkim başvurusundan önce aynı kazadaki yaralanması nedeniyle davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde 2020.E.97717 sayılı tahkim başvurusunda bulunduğunu, söz konusu dosyada başvurunun reddine karar verildiğini, kararın kesin olarak verildiğini, eldeki başvurunun kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, dosyaya sunulan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, kusur raporu alınması, davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespiti ile emniyet kemerinin takılı olmadığının anlaşılması halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davaya konu araçta istiap haddinin aşıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dosyaya sunduğu maluliyet raporunu hazırlayan heyette psikiyatri uzmanı hekimin bulunmadığı, raporun bu haliyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanmadığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacının tahkimden önce davalıya usulüne uygun hazırlanmış bir sağlık kurulu raporu ile başvuru yapmadığı gerekçesiyle başvurunun dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davacı vekili itiraz dilekçesinde; davacının dosyaya sunduğu maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunu, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hazırlandığını, başvurunun usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının dosyaya sunduğu maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun ve davacının muayenesi yapılmak suretiyle hazırlandığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının dosyaya sunduğu maluliyet raporuna göre davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin %15 oranında olduğu, dosya kapsamında alınan kusur raporuna göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 40 oranında kusurlu olduğu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre tazminatın usulünce hesaplandığı, davacının kazanın meydana gelmesinde müterafik kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin itirazının kabulüne, kararın kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 71.463,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 14.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı lehine 8.210,93 TL tam oranda nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının eldeki tahkim başvurusundan önce aynı kazadaki yaralanması nedeniyle davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde 2020.E.97717 sayılı tahkim başvurusunda bulunduğunu, söz konusu dosyada başvurunun reddine karar verildiğini, kararın kesin olarak verildiğini, eldeki başvurunun kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, başvurunun dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dosyaya sunulan maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kusur oranının hatalı olduğunu, davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespiti ile emniyet kemerinin takılı olmadığının anlaşılması halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davaya konu araçta istiap haddinin aşıldığını, SGK tarafından davacıya yapılan rücuya tabi bir ödeme varsa tazminattan mahsup edilmesi, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre yapılması ve davacı lehine 1/5 oranında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere; ceza zamanaşımı süresine göre dava tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğramadığı, davacının Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yaptığı 2020.E.97717 sayılı tahkim başvurusunda başvurunun usulden reddine karar verildiği, anılan kararın eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturmadığı, dosya kapsamında alınan kusur raporuna göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu konumunda bulunduğu, kusur dağılımında isabetsizlik bulunmadığı, kaza tespit tutanağında davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belirlenmediği, emniyet kemerinin takılmamasının zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olduğuna ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı, istiap haddinin aşıldığına ilişkin delil bulunmadığı, müterafik kusur indirimi yapılamayacağı, davaya konu kazanın iş kazası niteliğinde bulunmadığı, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu, anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Somut olayda, İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 24.01.2020 tarihli raporda, davacının trafik kazası sonrası meydana gelen travma sonrası stres bozukluğuna bağlı sürekli iş göremezlik oranı % 15 olarak hesaplanmıştır.

Davacının sürekli iş göremezliğinin dava konusu kaza sonucu oluştuğunun, yani haksız eylem ile illiyet bağı bulunduğunun belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Dosya içerisindeki sağlık kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli olmayıp eksik inceleme ile karar verilemez.

Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına alındıktan sonra muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen “travma sonrası stres bozukluğu” nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, raporda belirtilen travma sonrası stres bozukluğunun süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği konusunda Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.

3. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.