"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/109 D.İş
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : KIT/2023-343
HÜKÜM/KARAR : İtirazın reddi
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2020/87229
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.
Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; itirazın reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 25.12.2018 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu araçla, davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) poliçesi ile sigortalanan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.001,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, 27.01.2020 tarihli dilekçe ile talebini 77.972,00 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvurunun usulden reddi gerektiğini, illiyet bağını kesen hallerin söz konusu olduğunu, müterafik kusur indirimi gerektiğini, maluliyet raporunun usulüne uygun olmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) rücu şartlarının sorgulanması gerektiğini, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre hesaplanan miktarın 1/5'i oranında olması gerektiğini belirterek başvurunun reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; başvurunun kabulü ile 2.068,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 75.904,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 27.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin 18.01.2021 tarihli ve 2021/İHK-1806 karar sayılı kararıyla; itirazın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Daire'nin 20.04.2022 tarihli, 2021/13175 Esas ve 2022/7610 Karar sayılı ilamıyla; "... İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının teminattan muaf olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava şartı eksikliği bulunduğunu, maluliyet raporunun usulüne uygun olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, faiz isteminin haksız olduğunu, müterafik kusur indirimi gerektiğini ve re'sen ele alınacak nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 87, 88, 89, 90, 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliği'nin 16 ncı maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ilâ 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ilâ 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ilâ 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan kaza tarihinde geçerli mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu düzenlenmelidir. Eldeki davada kaza, 25.12.2018 tarihinde meydana gelmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı ile davalının sigortaladığı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirtildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince ayrıca rapor alınmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı yolcu olup kazaya karışan araçların sigortacılarının tüm zarardan müştereken müteselsilen sorumluluğu var ise de davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün tam kusurlu olma ihtimali de gözetilerek davalının sigortaladığı araç sürücüsünün az da olsa kusurlu olması gerektiği göz önünde bulundurularak sonuca gidilmelidir.
Şu durumda, İtiraz Hakem Heyetince dava konusu trafik kazasına ilişkin varsa ceza soruşturma dosyası da dosya arasına alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti için üniversite öğretim üyelerinden veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişilerden denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
4.Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ıncı maddesinin (13) numaralı fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 17 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT'de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VII. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde Başkan ...'ın karşı oyu ve çokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
KARŞI OY
Dosya kapsamından, çift taraflı trafik kazasında davacının yolcu olduğu, kaza tespit tutanağı ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan 27.10.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının sigortalısının % 100 kusurlu olduğu, kazanın davalının sigortalısının diğer araca arkadan çarpması suretiyle meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davaya konu olaya ilişkin kusur durumuna göre davalının sigortalısının kusursuz olma durumu söz konusu değildir. Davacının yolcu olup müteselsil sorumluluk gereğince sorumluların her birinden tazminatın tamamını isteme hakkı bulunması nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek olmadığı görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun (3) numaralı bentteki bozma gerekçesine katılmıyorum.