Logo

4. Hukuk Dairesi2024/5441 E. 2024/8061 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Destekten yoksun kalma tazminatı talebinde, destek sağlayıcısının gelirinin belirlenmesi ve hükmedilecek vekalet ücretinin miktarı ile yargılama giderlerine hükmedilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Destek sağlayıcısının gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olarak kabul edilerek hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının doğru olduğu, ancak yargılama giderlerinin tamamının davalıdan tahsiline ve davacı vekiline usuli kazanılmış hak gözetilerek daha önce hükmedilen tam nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/506 Değişik İş, 2023/506 Karar

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI : KIT/2022-830

DAVA TARİHİ : 08.08.2017

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü / Yeniden Hüküm Tesisi İle Davanın Kabulü

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI : K-2018/503

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiş, karara davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davacı vekili ve davalı vekilinin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece kararın bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyularak İtiraz Hakem Heyetince Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 15.01.2016 tarihinde davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu araç, davalı nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi olan araç ile davadışı diğer iki aracın daha karıştığı zincirleme trafik kazasında davacının desteğinin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak şimdilik 16.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen sorumluluk ilkelerine göre tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile talebini 47.594,45 TL'ye yükseltmiş, bozma ilamından sonra sunduğu ıslah dilekçesi ile dava değerini 220.631,40 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusur durumunun saptanması ve tazminat hesabının da yeni ZMSS Genel Şartları'na göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ceza davasında alınan kusur raporuna göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %25, davadışı Ergo Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı aracın sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacının müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkelerine göre tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş olduğu, davadışı Ergo Sigorta A.Ş.'nin davacıya % 75 kusur oranına göre 03.08.2017 tarihinde 109.888,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediği, davacının %75 oranında kusura tekabül eden tazminatı tahsil ettiği, eldeki davada mükerrer ödemeye ve sebepsiz zenginlemeye sebebiyet verilmemesi açısından davalının tazminat sorumluluğunun kendisine sigortalı aracın sürücüsünün % 25 oranında kusuruna tekabül eden miktar kadar olduğu kanaatine varıldığı, dosya içerisinde desteğin yıllık gelir beyannamelerinin yer aldığı, yıllık karlar üzerinden bakıldığında desteğin aylık gelirinin asgari ücretten düşük kaldığı, bu nedenle asgari ücret üzerinden aktüer bilirkişi raporu ile tazminatın PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplandığı, davalıya sigortalı otobüsün yolcu naklinde kullanıldığı, aracın ticari olduğu, bu nedenle avans faizine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile 47.594,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı lehine 5.585,39 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin 04.04.2018 tarihli 2018/İHK-2373 sayılı kararı ile; tazminatın usulünce hesaplandığı gerekçesiyle davacı vekili ve davalı vekilinin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

İtiraz Hakem Heyetinin 04.04.2018 tarihli 2018/İHK-2373 sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 13.12.2021 tarihli 2021/15198 E., 2021/10183 K. sayılı ilamı ile; "...2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. TBK'nın 53. (BK'nın 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacı taraf, destek Nesrin'in market işleterek aylık ortalama 14.942,00 TL. gelir elde ettiğini iddia etmiş ve bu hususu ispat için, vergi kayıtlarını delil olarak sunmuş; karara esas alınan 07.10.2017 tarihli aktüer raporunda, destek Nesrin'e ait vergi kayıtlarındaki kazancın asgari ücretin altında kaldığı gerekçesiyle, destek Nesrin'in asgari ücret seviyesinde geliri olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Oysa; dosyaya sunulan vergi beyannameleri ve ticari kayıtlardan, davacı desteğinin işlettiği marketin iş hacmi ile işletmeyle ilgili işlem yoğunluğu da dikkate alındığında, ticari işletme işleten desteğin aylık gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğunun kabulü, dosya kapsamına ve hayatın olağan akışına uygun düşmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı desteğinin kendisine ait ticari işletmeyi işletip gelir elde ettiği, hayatın olağan akışına göre asgari ücretin üzerinde gelir etmesinin pek muhtemel olduğu da dikkate alınmak suretiyle, tazminat hesabının asgari ücretin üzerindeki (hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun biçimde belirlenecek) gelir üzerinden yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp (hesabın günce verilerle, PMF ve progesif rant yöntemiyle yapılması gerektiği gözden kaçırılmadan), oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamı uyarınca alınan aktüer bilirkişi raporunda desteğin gelirinin asgari ücretin 1,5 katı kadar olduğu kabul edilmek suretiyle % 25 kusur oranı, PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre davacı için 220.631,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, söz konusu raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 08.01.2018 tarihli K-2018/503 sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, başvurunun kabulü ile 220.631,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı lehine 9.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılması gerektiğini, tazminatın PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre hesaplanmasının hatalı olduğunu, desteğin gelirinin asgari ücretin çok üzerinde olduğunu, asgari ücretin 1,5 katına göre yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, desteğin kaza tarihinde gıda sektöründe market sahibi ve işletmecisi olduğunu, buna ilişkin vergi beyannamelerinin dosyada mevcut olduğunu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda destek paylarının hatalı bir şekilde tespit edildiğini, davacı lehine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu hususta bozma ilamı uyarınca davacı lehine usuli kazanılmış hak bulunduğunu, davacı lehine 9.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bozma ilamı sonrası tanzim ettirilen ek bilirkişi raporu için taraflarınca ikmal edilen 625,00 TL bilirkişi ücreti ve 2.596,00 TL ıslah nedeniyle ikmal edilen ek başvuru ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, söz konusu tutarların da yargılama giderine eklenmesi gerektiğini, davalı tarafın artan enflasyon nedeniyle en azından yıllık TÜFE oranında temerrüt faizinden sorumlu olduğunu, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek şekilde ticari temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, aynı Kanunun 323 ve 326 ıncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İtiraz Hakem Heyeti kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı HMK'nın 326 ıncı maddesinin 1 inci bendine göre kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, eldeki davada davanın tamamen kabulüne karar verildiği, aynı Kanunun 323 üncü maddesine göre davalının, bozma ilamından sonra davacı tarafça karşılanan 2.596,00 TL ıslah nedeniyle ikmal edilen ek başvuru ücreti ile 625,00 TL bilirkişi ücretinden sorumlu olduğu, İtiraz Hakem Heyetince söz konusu giderler hüküm altına alınmaksızın yalnızca bozma ilamı öncesindeki yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğuna karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilerek onanması gerekir.

3.Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;

5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Ancak bozma ilamından önce Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 08.01.2018 tarihli K-2018/503 sayılı kararında davacı lehine 5.585,39 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedildiği, anılan karara karşı davalı tarafça yapılan itiraz başvurusunda bu hususun itiraz konusu edilmediği ve bu hususta davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, davacı lehine 33.888,39 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının (6.2) numaralı bendi tamamen çıkarılarak, yerine "Başvuru sahibi tarafından karşılanan 350,00 TL başvuru ücreti, 400,00 TL bilirkişi ücreti, talep artırım dilekçesi kapsamında 364,00 TL ek başvuru ücreti, bozma ilamından sonra başvuru sahibi tarafından karşılanan 625,00 TL bilirkişi ücreti, ıslah dilekçesi kapsamında 2.596,00 TL ek başvuru ücreti olmak üzere toplam 4.335,00 TL yargılama giderinin davalı Allianz Sigorta A.Ş.'den tahsili ile başvuru sahibi ...'e ödenmesine," bendinin eklenmesine, (6.3) numaralı bendi tamamen çıkarılarak, yerine "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17 inci maddesine göre takdir edilen 33.888,39 TL vekalet ücretinin davalı Allianz Sigorta A.Ş.'den tahsili ile başvuru sahibi ...'e ödenmesine," bendinin eklenmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA;İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.