"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/ 305 Değişik İş-2022/379 Karar
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü / Davalının itirazının reddi
SAYISI : K-2022/36498
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; motosiklet sürücüsü müvekkiline davalıya sigortalı aracın 19.07.2020 tarihinde çarpması neticesinde davacının %13 oranında malul kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili talebini 96.458,88 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, kusur oranında sorumlu olduklarını bu nedenle başvurunun reddi gerektiğini, aynı kaza nedeni ile davalıya karşı başvuruda bulunulduğunu ve usulden ret kararı verildiğini, davalıya usulüne uygun başvuru yapılmadığını, yönetmeliğe uygun maluliyet raporu ibraz edilmediğini, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1.8 teknik faiz yönteminin kullanılması, başvuranın koruyucu tertibat kullanıp kullanmadığının belirlenmesi, her halükarda sürücü belgesiz araç kullanıldığı bu nedenle müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 19.07.2020 tarihli kazada yaralandığı ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebinde bulunduğu, alınan 04.02.2022 tarihli rapor ile davacının kazada %75 oranında davalıya sigortalı sürücünün ise %25 oranında kusurunun bulunduğunun belirlendiği, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile yapılan hesaplama yöntemi uyarınca davacının alabileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 95.382,25 TL, bakıcı giderinin ise 1.103,63 TL olarak belirlendiği, davacının taleplerini ıslah ettiği, davacının daha önce yaptığı başvuru neticesinde iyileşme süresi dolmadan maluliyet raporunun hazırlanmış olması nedeni ile usulden red kararı verildiği, usulden ret kararının sadece ait olduğu dava şartının yokluğu hakkında kesin hüküm teşkil ettiği, eksik olan dava şartının tamamlanması halinde davanın tekrar açılabileceği, ehliyetsiz araç sürmenin zararın doğmasına yada artmasına etkili olan bir durum olmadığı, müterafık kusura ilişkin somut delil ibraz edilmediği, davalının 26.11.2021 tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesi ile başvurunun kabulüne 95.382,25 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.103,63 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 96.485,88 TL tazminatın 26.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğunu, maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini, geçici bakıcı giderinin teminat dışı olduğunu, müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, vekâlet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiği gerekçeleri ile karara itiraz etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri talebinde bulunduğu, taleplerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 54'üncü maddesi kapsamında bedensel zarar olduğu, davalının kusura itiraz ettiği, hükme esas alınan kusur raporu ile davacının kazada %75 oranında, davalıya sigortalı sürücünün ise %25 oranında kusurunun bulunduğunun belirlendiği, raporun heyetçe yeterli görüldüğü, tedavi evrakları incelenerek, kaza ile illiyet bağı kuran maluliyet raporunun ilgili yönetmelik cetvellerine atıf yapılarak hazırlandığı, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemince hazırlanan hesap raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalının geçici bakıcı giderinden sorumlu olduğu, müterafık kusur indirimi yapılması yönünden talepte bulunulmuş ise de delil ibraz edilmediği, davacı lehine nispi ve tam oranda vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; itiraz dilekçesindeki nedenler ile kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 19.07.2020 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan motosiklet sürücüsü davacının uğradığı sürekli iş göremezlik tazminat ve geçici bakıcı gideri talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85,89,90,91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ıncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 inci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, hesaplamada kullanılan yöntemin usul ve yasaya uygun olmasına, davacının daha önce yaptığı başvuru neticesinde usule uygun maluliyet raporu bulunmadığı gerekçesi ile usulden ret kararı verilmiş olmasına, davalının geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinden sorumlu olmasına, kask takılmaması ile yaralanma bölgesi arasında illiyet bağı olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ilâ 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ilâ 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ilâ 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan kaza tarihinde geçerli mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu düzenlenmelidir. Eldeki davada kaza, 19.07.2020 tarihinde meydana gelmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir.
Dosyanın incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan Kaza Tespit Tutanağında davacının kavşaklarda geçiş önceliğine uymaması nedeni ile 19.07.2020 tarihli kazada kusurlu olduğu, davalıya sigortalı sürücünün kusuru olmadığı belirtilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru esnasında sunulan raporda ise davacının, yol boş iken karayoluna giriş yapması gerekirken aksine hareketle hızını azaltmadan, geçiş hakkı önceliğine uymadan seyrine devam etmesi nedeni ile asli derecede, davalıya sigortalı sürücünün ise daha dikkatli ve kontrollü olması, ani fren tedbirine başvurmaması, kavşaklara yaklaşırken hızını düşürmemesi nedeni ile tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince kusur raporuna itibar olunarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yargılama makamlarınca raporlara neden itibar edildiği, kaza tespit tutanağının neden tercih edilmediği gerekçelendirilmeli veya kaza tespit tutanağı ve kusur raporu arasındaki çelişkiyi gideren ikinci bir rapor alınmalıdır.
Şu durumda İtiraz Hakem Heyetince, dosyada mevcut kaza tespit tutanağı ve kusur rapordaki tespitler de irdelenmek suretiyle kusura ilişkin çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1.Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE
2. Değerlendirme bölümünün (2),(3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,23.10.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.