Logo

4. Hukuk Dairesi2024/5703 E. 2024/8140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan yolcunun sigorta şirketinden sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep etmesi üzerine, maluliyet oranının tespiti, hatır taşıması indirimi ve hükmedilen vekalet ücreti miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Maluliyet tespit raporunun hatalı Yönetmeliğe göre düzenlenmiş olması, hatır taşıması indiriminin uygulanması gerektiği ve vekalet ücretinin mevzuata uygun şekilde hesaplanmamış olması gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/758 D.İş - 2021/758

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI : 2021/İHK-25055

DAVA TARİHİ : 13.01.2021

HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul kararına karşı davalının itirazının reddi

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI : K-2021/22563

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...Ş. tarafından sigortalanan aracın 01.07.2018 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazasında yolcu konumunda olan başvuru sahibi ...'ın yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 14.900,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 15.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini 58.315,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 58.415,81 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; daha önce ödeme yapıldığını talebin hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, kusur açısından bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dışı olduğunu, avans faizi talebinin yersiz olduğunu, vekalet ücretinin nispi ücretin 1/5 i oranında olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyeti yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına dayanılarak, davacının talebinin kısmen kabulü ile 58.315,81 TL tutarındaki bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 30.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar vermiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz yoluna başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz etmiştir.

B. İtiraz sebepleri

Davalı itiraz dilekçesinde; sunulan raporun sağlıklı ve nihai değerlendirmeye esas teşkil eder nitelikte olmadığını, sigorta tarafından TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faizle aktüerya hesabı yaptırılarak hesaplanan 8.076,00 TL maluliyet tazminatının 30.09.2020 tarihinde başvurana ödendiğini, ödemenin başvuru sahibi tarafından da kabul edildiğini, müvekkil şirket yaptığı ödeme ile tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olup başkaca yükümlülüğü kalmadığını, davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinin asliye hukuk mahkemeleri için hesaplanacak vekalet ücretinin 1/5'i oranında olması gerektiğini belirterek karara itiraz etmiştir.

C. Gerekçe ve sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuru kaza ile illiyet kurularak doğru yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen engelli sağlık kurulu raporu ile yapıldığı tam ve nispi vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davalının itirazlarının reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ...Ş. vekili temyiz dilekçesinde; müvekkil şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapılmasını, hükme esas alınan maluliyet oranını kabul etmediklerini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve iskonto oranının (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınması gerektiğini, davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinin asliye hukuk mahkemeleri için hesaplanacak vekalet ücretinin 1/5’i oranında olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davacı vekili temyize cevap dilekçesiyle; hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılamayacağını, maluliyet oranının geçerli yönetmelik esas alınarak düzenlendiğini, hesabın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %0 teknik faizle yapılması gerektiğini, lehlerine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı oluştuğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir.

Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ile 20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik, hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Somut olayda; kaza tarihi 01.07.2018 olup, davacıda oluşan maluliyetin tespitine yönelik Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 21.07.2020 tarihli sağlık kurulu raporunda davaya konu olay nedeniyle davacıda %3 oranında maluliyet oluştuğu tespitine yer verilmiştir. Ne var ki, anılan raporda 30.03.2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine atıf yapılarak buna göre düzenlenmesi yerinde değildir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, karara esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.

Bu durumda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından davacının kaza nedeniyle uğradığı daimi/geçici çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı/süresi konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51 inci maddesi uyarınca hatır için karşılıksız yolcu taşıma veya aracı kullandırmada genel hükümlere göre tazminattan uygun bir indirim yapılması, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiştir.

Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunması gerekir. Bu nedenle taşıma veya kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir menfaatinin bulunması hâlinde hatır taşımasından söz edilemez. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma veya kullanmanın kimin menfaatine olduğunun belirlenmesi önemlidir. Taşıma veya kullandırma, ekonomik yarar için olabileceği gibi ortak toplumsal değerler nedeniyle de olabilir. Ancak yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemez. Hâkim, gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda da değildir.

Somut olayda; davalı vekilince başvuruya cevap, itiraz ve temyiz dilekçelerinde hatır için taşıma def’inde bulunulmuştur. Kaza nedeniyle yürütülen soruşturma aşamasında davacı, eğlenmek amacıyla iş yerinin servis aracı ile 6-7 aile pikniğe giderlerken kazanın meydana geldiğini beyan etmiştir. Davacının, davalı şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu, araç iş yeri servis aracıysa da taşımanın amacının iş ilişkisi dışında olduğu sabittir. Bu durumun aksi ispat edilemediğinden davalı ... şirketinin süresinde yapılan hatır için taşıma savunmasına itibar edilerek TBK’nın 51 inci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı temyiz harcının istek halinde davacıdan alınmasına,Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.