"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/485 E., 2024/56 K.
DAVA TARİHİ : 30.11.2012
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28.02.2011 tarihinde davacı ile davalı arasında çıkan kavgada davacının parmağının kırıldığını, bacağında kesi meydana geldiğini, bu durumun kalıcı sinir hasarına neden olduğunu, davacının ameliyat geçirerek 90 günden fazla iş görmez raporu aldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen olayda davalının kusuru olmadığını, davacının kendi eylemi nedeniyle yaralandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.06.2016 tarihli 2012/535 E., 2016/242 K. sayılı kararı ile; " Davacı ...' in müşteki olarak kollukta verdiği ifadesinde dükkanın kırık olan camına tekme attığı ve yaralandığı şeklinde beyanda bulunduğu, dava konusu yaralanmaya kendi kusuruyla neden olduğu, anlaşılmış, Adli Tıp Genel Kurul raporundan, davacıda saptanan peroneol sinir arızası ile 01.03.2011 tarihli darp olayı arasında illiyet bağı bulunmadığı, darp olayına bağlı gelişen arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği anlaşılmış. Dava konusu olay ile davalıda meydana gelen peroneol sinir arızası arasında illiyet bağı olmadığı, darp olayı sonucu meydana gelen yaralanmanın hiçbir maluliyete sebebiyet vermeden iyileşmiş olduğu, davacının meydana gelen yaralanmaya da kendi kusuru ile sebebiyet verdiği.." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 21.06.2016 tarihli 2012/535 E., 2016/242 K. sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 28.11.2018 tarihli 2016/11506 E., 2018/7411 K. sayılı ilamıyla; "Toplanan tüm deliller ve özellikle ceza mahkemesince yapılan yargılama sırasında davalıya atfedilen ve sübut bulan eylemler birlikte değerlendirildiğinde, davalının davacıya yönelik etkili eylemi sonucu beden gücü kaybı oluşmadan iyileştiği sabitse de, davacının parmağının kırıldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, mahkemece davacının dilekçesindeki talepler de dikkate alınmak suretiyle, davacının parmağının kırıldığı gözetilerek maddi ve manevi zararının tespiti ile sonuca gidilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesinin doğru görülmediği..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05.07.2022 tarihli 2019/55 E., 2022/268 K. sayılı kararı ile; " davacının parmağının kırılmasına bağlı maddi tazminat talebi yönünden ücret kaybına ilişkin mahkememiz ilk kararında bir değerlendirme bulunmadığı, bozma ilamı doğrultusunda yukarıda zikredilen bilirkişiden rapor alındığı,son ek raporun dosya kapsamına uygun hükme elverişli nitelikte bulunduğu..." gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 114,60 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 28.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 05.07.2022 tarihli 2019/55 E., 2022/268 K. sayılı kararı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.12.2022 tarihli 2022/14225 E., 2022/16218 K. sayılı ilamıyla; "...2-...Dosya kapsamından davacının 08/12/2010-09/01/2016 tarihleri arasındaki maaş bordrolarının dosya arasına alındığı, mahkemece hükme esas alınan 28/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda yapılan incelemeye göre davacının 2011 yılının Nisan ayında 11 gün, Mayıs ayında 16 gün olmak üzere toplam 27 gün rapor almış olduğu, davacının bahsi geçen aylarda aldığı toplam 27 gün rapor nedeniyle Nisan ve Mayıs aylarındaki maaşının toplam 114,60 TL eksik ödendiği, buna göre davacının davaya konu yaralanma nedeniyle 114,60 TL maddi zararının olduğu kabul edilerek, davacı yararına 114,60 TL maddi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Ancak dosyanın incelenmesinden, davacının 13/04/2011 tarihinde bacağındaki rahatsızlık nedeniyle tendon ameliyatı olduğu, davacının bacağından olduğu ameliyat nedeniyle 28/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda bahsi geçen sağlık raporlarını aldığı, davacının bacağındaki rahatsızlığın ise davalının eylemi ile illiyet bağı olmadığı, buna göre davalının kendisi ile illiyet bağı olmayan bir rahatsızlıktan kaynaklanan maddi zarardan sorumlu olmayacağı anlaşılmıştır. Şu durumda davacının, davalının davaya konu eylemi nedeniyle maddi bir zararı olmadığı kabul edilerek davacının maddi tazminata ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3-...Davaya konu olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat bir miktar fazla olmuş, daha alt düzeyde tazminata hükmedilmesi gerektiği..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... davacının parmağının kırılması sonucu herhangi bir tedavi gideri bulunmadığı, dosyada hesaplanmış olan tedavi giderlerinin dava konusu olayla illiyet bağı bulunmayan pereneol sinir arızasından dolayı çalışılamayan 27 günlük süreden kaynaklandığı, davalının kendisi ile illiyet bağı olmayan bir rahatsızlıktan kaynaklanan maddi zarardan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmış, bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin reddine, davaya konu olayda olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, eylemin davacıda meydana getirdiği tesir, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak daha önce belirlenen manevi tazminattan daha düşük bir manevi tazminat takdir etmek gerektiği..." gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabul, kısmen reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
2.04.04.2024 tarihli tashih şerhi ile mahkemenin 01.02.2024 tarihli kararının hüküm fıkrasının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin bentlerinin eksik ve hatalı yazıldığı gerekçesiyle hükmün (6) ve (7) nolu bentlerinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının vücut bütünlüğünün bozulmasında kusurun tamamen davalı tarafta olduğunu, illiyet bağının bulunmadığı gerekçesi ile maddi tazminat taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, haksız fiil neticesinde davacının fazla masraflara katlanmak zorunda kaldığını, davacının hastane ve tedavi masrafları olduğunu, mahkemece davalı taraf lehine kararda hükmedilmeyen vekalet ücretine tashih şerhi adı altında hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece verilen bu kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 304 üncü maddesi ile devamındaki maddelere aykırılık teşkil ettiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; haksız eylemden kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 305/A maddesi, olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41, 46 ve 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)' 305/A maddesinde "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." şeklinde düzenlemenin bulunduğu anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda dökümü yazılı temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.