"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı itirazının reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın karıştığı kazada yaya olarak bulunan davacının yaralandığını , davalı tarafça yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı için toplam 5.100.00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş , 12.11.2021 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 128.233.79 TL olarak yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme yaparak tüm sorumluluklarını yerine getirdiklerini, kusur ve maluliyeti kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun kabulüne , 120.316.17 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ve 7.917.62 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 128.233.79 TL tazminatın 13.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; ödeme yaparak tüm sorumluluklarını yerine getirdiklerini , davalının ibra edildiğini, kusuru ve maluliyeti kabul etmediklerini, hesap raporunu kabul etmediklerini, TRH Yaşam Tablosu ve %1,8 faiz oranı esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren ancak yasal faize hükmedilebileceğini, tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda davalı şirketin yaptığı ödemenin değerlendirildiği ve ödemenin mahsup edildiği , davalı şirket tarafından ibranameden bahsedilmiş ise de dosyaya ibraname sunulmadığı , Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlendiği ve karara esas alınmasında usulsüzlük görülmediği; Yargıtay kararları ile TRH 2010 Mortalite Tablosu ve ayrıca progresif rant yönteminin uygulanması içtihat edildiğinden davalı tarafın hesap tarzına yönelik itirazının haklı görülmediği, hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun uzman bilirkişi tarafından hazırlanmış, bilimsel, detaylı, gerekçeli , kazanın oluşu bakımından dosyadaki tutanak ve beyanlarla uyumlu görüldüğü, davalının eksik ödeme tarihinde temerrüde düşmüş olduğu, 5684 sayılı Kanunun 30/17 maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 17. maddesi mucibince başvuran lehine tam ve nispi vekalet ücreti takdirinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itiraz başvurusunda bildirdiği sebepler ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yayanın sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51, 52 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak Hakem Heyeti tarafından benimsenen kusur raporunda sigortalı araç sürücüsü %30 oranında kusurlu bulunmuş davacı yaya %70 kusurlu bulunmuştur. Kazaya ilişkin Torul Asliye Ceza Mahkemesi 2019/256 - 2021/492 esas sayılı dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporunda ise davacı tam kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsü ise kusursuz bulunmuş olup raporlar arasında çelişki oluşmuştur. Davalının sorumluluğu ile derecesinin belirlenmesi bakımından, kusur tespitinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde yapılması gerektiği dikkate alındığında, eksik incelemeyle karar verildiği izahtan uzaktır.
Açıklanan nedenler karşısında İtiraz Hakem Heyetince; Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi heyetinden , tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, kusur raporları arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3.5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
4. Bozma neden ve şekline göre hesap raporuna ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
3- Değerlendirme bölümünün (4) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle hesap raporuna ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.