Logo

4. Hukuk Dairesi2024/6135 E. 2024/8366 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazasında yaralanan yolcunun, sigorta şirketine karşı açtığı sürekli iş göremezlik tazminatı davasında, kusur oranının tespiti ve tazminatın belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İtiraz Hakem Heyeti'nin, çelişkili kusur raporları ve kaza tespit tutanağı arasında doğru değerlendirme yapmadan, eksik inceleme ile hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

SAYISI: 2023/202- 2023/187

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ

SAYISI: KIT/2022-1664

DAVA TARİHİ: 25.10.2018

HÜKÜM/KARAR: Davanın kabulü/ İtirazın kabulü ile başvurunun reddi

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ

SAYISI: K-2019/27685

Taraflar arasında sigorta tahkim yargılaması sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, başvurunun reddine karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.04.2018 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile davalı nezdinde ZMSS poliçesi olan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını, davalının tahkimden önce davacıya 19.09.2018 tarihinde 24.544,00 TL kısmi ödeme yaptığını, ödemenin eksik olduğunu bakiye tazminat talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; talep artırım dilekçesi ile talebini 84.093,16 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacıya 24.544,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ödediğini, bakiye tazminat talebinin reddi gerektiğini, başvuruya eklenen maluliyet raporunu kabul etmediklerini, kusur raporu alınması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; trafik kazası tespit tutanağına göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının dosyaya sunduğu rapora göre davacının % 18 oranında malul kaldığının tespit edildiği, aktüer bilirkişi raporu ile tazminatın usulünce hesaplandığı, kısmi ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre yetersiz olduğunun tespit edildiği, kısmi ödemenin güncelleştirilmiş halinin toplam tazminattan mahsup edilmesi suretiyle bakiye tazminat miktarının belirlendiği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile 84.093,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 23.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin 20.06.2019 tarihli 2019/İHK-5950 sayılı kararı ile; maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli, kusur oranının olayın oluşuna uygun, aktüer bilirkişi raporunun denetime elverişli ve doğru olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.İtiraz Hakem Heyetinin 20.06.2019 tarihli 2019/İHK-5950 sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 27.12.2021 tarihli 2021/6357 Esas, 2021/11122 Karar sayılı ilamı ile; "2-...a-...Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında kazaya karışan iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun belirtildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyeti ara kararı ile davalının %75 kusurlu olduğunun kabulü ile zararın hesap edilmesinin istendiği, davalı vekilinin kusura yönelik itirazları doğrultusunda da kusur raporu alınmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. b-...Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 25/07/2018 tarihli raporunda davacının kazadan kaynaklı sürekli işgücü kaybının % 18 olduğu rapor edildiği, ancak raporun hangi yönetmeliğe göre hazırlandığının açıkça belirtilmediği anlaşılmıştır. İşbu rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre hazırlanmamış olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez. O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, dosyadaki raporu da irdelenmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Adli Tıp Kurumu ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. c- Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan 31/01/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; kaza tarihinde 22 yaşında olan davacının TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresi belirlenmeden, davacının 99 yaşına kadar yaşama ihtimali olduğu kabul edilerek ve bu yaş baz alınarak "irat yöntemi" ile işleyecek/ bilinmeyen devre hesabının yapılmış olduğu, işleyecek aktif dönem ile işleyecek pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihlerinin de açık bir şekilde yazılmadığı anlaşılmış olup, bu yönüyle raporun denetime elverişli olmadığı görülmüştür. Bu durumda; davacının TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek, aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. d-...Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamı gereğince dosya kapsamında alınan 30.01.2023 tarihli kusur raporuna göre davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunmaması sebebiyle davalı vekilinin diğer itirazlarının değerlendirilmesine gerek görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, başvurunun reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığına ilişkin tespitin hatalı olduğunu, davaya konu kazaya ilişkin İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/196 Esas sayılı dosyasında bulunan kaza tespit tutanağı ve 05.01.2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda da görüleceği üzere davalıya sigortalı aracın sürücüsü davadışı Mahir Çırpanlı'nın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunduğu, ceza davasında dava dışı sürücü Mahir Çırpanlı'nın kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiğini, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında davalıya sigortalı aracın sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 60/1-d maddesindeki "Taşıt yolu üzerinde bağlantı yollarında duraklamak” kuralını ihlal ederek, davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsünün ise aynı Kanunun 52-1-b maddesindeki “Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ederek kusurlu olduklarının tespit edildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince kusur raporu alınmaksızın kaza tespit tutanağına göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğu, karara davalı vekili tarafından itiraz edildiği, İtiraz Hakem Heyetinin 20.06.2019 tarihli 2019/İHK-5950 sayılı ilk kararı ile davalı vekilinin itirazının reddine karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 27.12.2021 tarihli 2021/6357 Esas, 2021/11122 Karar sayılı ilamı ile kusur raporu alınmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

Bozma ilamı uyarınca İtiraz Hakem Heyeti tarafından alınan 30.01.2023 tarihli kusur raporuna göre davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, anılan rapora davacı vekili tarafından itiraz edildiği, davacı vekilinin kusura yönelik itirazları doğrultusunda kusur oranları arasındaki çelişki giderilmeksizin söz konusu rapor benimsenerek başvurunun reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

Davaya konu trafik kazası nedeniyle İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/196 Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sırasında alınan 05.01.2019 tarihli kusur raporunda davalıya sigortalı aracın sürücüsü dava dışı Mahir Çırpanlı'nın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu, davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsü dava dışı ...'nın ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.

O halde, İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı, dosya kapsamında alınan kusur raporu ve tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, İtiraz Hakem Heyeti kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Değerlendirme bölümünde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesineDosyanın mahkemeye gönderilmesine, 30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.