"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/88 E., 2024/419 K.
DAVALILAR : 1. Doğa Sigorta Anonim Şirketi vekilleri
DAVA TARİHİ : 21.05.2021
HÜKÜM/KARAR : Kabul/ İstinaf Başvurularının Ayrı Ayrı Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/189 E., 2023/873 K.
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22.04.2020 tarihinde içinde yolcu konumunda bulunduğu araçla davalılardan Ray Sigorta A.Ş'ye sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 50,00 TL bakıcı giderinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 396.168,36 TL daimi iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 13.831,64 TL geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 13.243,50 TL bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın toplam 423.243,50 TL tazminatın davalı Doğa Sigorta A.Ş.'den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 311.647,07 TL daimi iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 4.610,55 TL geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 4.414,59 TL bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın toplam 320.672,12 TL tazminatın davalı ...Ş.'den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...Ş. vekili ve davalı Doğa Sigorta A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesinin 2022/2204 E, 2023/132 K nolu 08.02.2023 tarihli ilamı ile kararın mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) yeniden müzekkere yazılarak kazanın iş kazası olup olmadığı, davacıya geçirmiş olduğu kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığı sorularak, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, rücuya tabi olup olmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu hususlarının sorulması, dayanak ödeme belgelerinin temin edilmesi, bu durumun kesin olarak tespiti ile gelirin rücuya tabi olması halinde 5510 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi hükmü gereği şartları var ise tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için ek aktüer bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verildiği, anılan kaldırma kararı akabinde mahkemece yeniden yapılan yargılamada SGK'ya yazılan müzekkere cevabında, davacının geçirmiş olduğu kaza ile ilgili iş kazasına ilişkin iş verence bildirimde bulunulduğu, ancak adı geçenin müracaatı olmaması nedeni ile vakanın tahkikatı cihetine gidilmediği, olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağına ilişkin alınmış karar olmadığı, meslekte kazanma gücü kayıp oranı belirlenmesi hakkında sıralı iş ve işlemlere başlanamadığının, 22.04.2020 tarihli dava konusu kaza ile ilgili sigortalının mevcut dosyasında kaza bilgisine rastlanılmadığının belirtildiği gerekçesiyle mahkemece davanın kabulüne, 396.168,36 TL daimi iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 13.831,64 TL geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 13.243,50 TL bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın toplam 423.243,50 TL tazminatın davalı Doğa Sigorta A.Ş.'den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 311.647,07 TL daimi iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 4.610,55 TL geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 4.414,59 TL bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın toplam 320.672,12 TL tazminatın davalı ...Ş.'den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...Ş. vekili ve davalı Doğa Sigorta A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Doğa Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, mahkemece davalı Doğa Sigorta aleyhine poliçe teminat limitini aşacak şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, kaza tarihinde poliçe teminat limitinin 410.000,00 TL olduğunu, mahkemece verilen kararın hüküm kısmında "423.243, 50 TL tazminatın davalı Doğa Sigorta A.S.'den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine" karar verildiğini, mahkemece poliçe limitinin tespit edilerek hüküm kısmında kararın infazını zorlaştırmayacak şekilde açıkça belirtilmesi gerektiğini,hükme esas alınan bilirkişi raporunda, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin talebin, tedavi gideri klozundan karşılanmasına ilişkin yapılan belirlemenin yerinde olmadığını, mahkemece hükme esas alınan kusur oranlarının gerçeği yansıtmadığını, maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını,maluliyet raporunda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğin uygulanması gerektiğini,hükme esas alınan hesap raporunda farazi ücretin baz alınamayacağını, tazminat hesaplamasında teknik faizin %1,8 olarak esas alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden davalı ... şirketinin sorumlu olmadığını, bakıcı giderinin tespitinde detaylı araştırma yapılması suretiyle belirleme yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece davacıya SGK'ya başvuruda bulunması için önel verilmesi gerektiğini, davacının herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna başvurması halinde geçici veya daimi iş göremezlik ödeneği alıp almadığı tespitinin yapılamadığını, kazanın iş kazası olması nedeniyle davacının başvurusu akabinde SGK tarafından davacıya rücuya tabi sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağının sabit olduğunu, sebepsiz zenginleşme ve mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek adına davacıya iş kazası neticesinde yapılacak ödemenin peşin sermaye değeri hesaplanarak bunun da tespit edilen tazminattan tenzili gerektiğinden, davacı yana SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için ilgili Çankaya Sosyal Güvenlik Merkezi'ne müzekkere yazılarak rücuya tabi peşin sermaye değeri (PSD) ödemesi olup olmadığının tespiti gerektiğini, diğer bir durumda ise davacıya SGK'ya başvuru yapması adına süre tanınması, başvurunun reddi halinde davacıya SGK'ya dava açması için önel verilmesi, mevzu bahis davanın huzurdaki dava adına bekletici mesele yapılması gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde dosyanın hesap bilirkişisine gönderilerek yine usuli kazanılmış hakları gözetilerek hesap bilirkişi tarafından PSD tutarı belirlenerek bu tutarın zarardan düşülmesi ile davacının gerçek zararının belirlenmesi gerektiğini, mahkemece hükme esas alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini, geçici iş göremezlik zararı ve geçici bakıcı giderinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını,davacının asgari ücretle çalıştığı sabitken, bilirkişi tarafından hesaplamaya esas alınan gelirin farazi olarak ele alınmasının yerinde olmadığını, tazminat hesaplamasında teknik faizin %1,8 olarak esas alınması gerektiğini, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacı tarafından davalı ... şirketine yapılan başvuruda gerekli belgelerin iletilmemesi nedeniyle davalının hükmedilen tazminattan ancak dava tarihinden itibaren faiz ile sorumlu tutulabileceğini, yine sigortalı araç ticari nitelikte kullanılmadığından tazminata avans faizi işletilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun oluşa uygun ve savcılık soruşturması aşamasında alınan kusur raporu ile uyumlu bulunduğu, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun bulunduğu, hükme esas alınan hesap raporunun TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre düzenlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı ... şirketlerinin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararından sorumlu olduğu, kazaya karışan araçların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen davalı şirketlerin meydana gelen zarardan poliçe limitleri ile sorumlu bulunduğu tartışmasız olmakla birlikte davalılar tarafından düzenlenen poliçelerde tedavi gideri ve sakatlık olarak iki ayrı teminat limiti ile sorumluluğu bulunduğu, bu kapsamda davalı vekillerinin poliçelerde tek limitten sorumlu olduklarına ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı, mahkemece yapılan geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin talebin, tedavi gideri klozundan karşılanmasına ilişkin belirlemenin yerinde olduğu, raporda davacının gelirinin asgari ücretin oranlanması suretiyle hesaba esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece SGK'ya yazılan müzekkere cevabından, davacının geçirmiş olduğu kaza ile ilgili iş kazasına ilişkin iş verence bildirimde bulunulduğu,ancak adı geçenin müracaatı olmaması nedeni ile vakanın tahkikatı cihetine gidilmediği,olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağına ilişkin alınmış karar olmadığının belirlenmiş olduğu, davacının yaralanmasının mahiyeti ve kaza tespit tutanağında bu yönde bir belirleme yapılmamış olması ile davacının kaza neticesi araçtan fırlamamış olması nazara alındığında davacı lehine hükmedilen tazminattan mahkemece müterafık kusur indirimi yapılmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kazaya karışan her iki aracın ticari araç olması nazara alındığında mahkemece hükmedilen tazminatlara avans faizi işletilmesinde ve davalı ... şirketlerine yapılan başvuruda maluliyet raporunun da eklenmiş olması nedeniyle hükmedilen tazminatlara temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı Doğa Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-1. maddesi gereğince ayı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Doğa Sigorta A.Ş vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği nedenleri tekrar ederek kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.
Ray Sigorta A.Ş vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği nedenleri tekrar ederek kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çift taraflı trafik kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle talep edilen tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.