Logo

4. Hukuk Dairesi2024/6590 E. 2024/10135 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep etmesi üzerine, hesaplama yöntemine ve vekalet ücretine itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İtiraz Hakem Heyeti kararında davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında vekalet ücretine yer verilmemesi nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için, karara vekalet ücreti eklenerek düzeltilmesine ve bu şekliyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/518 D.İş, 2024/508 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü/ Davalının İtirazının Reddi

SAYISI : K-2021/21594

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun reddine, karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı vekilinin itirazının reddine, karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; motosiklet sürücüsü davacı ile davalıya sigortalı motosiklet sürücüsünün 20.12.2019 tarihinde yaptığı kaza nedeni ile müvekkilinin yaralandığını, belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davada şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 10.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davacı vekili sürekli iş göremezlik tazminatını 55.827,62 TL, geçici iş göremezlik tazminatını 15.579,51 TL olmak üzere toplam 71.407,13 TL olarak artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalıya usule uygun başvuru yapılmadığını, kusur oranlarının bilirkişi raporu ile tespiti gerektiği, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 20.12.2019 tarihli kaza nedeni ile sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, ibraz edilen maluliyet raporu ile %5 oranında malul kaldığı ve 9 ay geçici iş göremezlik süresi belirlendiği, aktüer bilirkişi tarafından 55.827,621 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 15.579,51 TL geçici iş göremezlik tazminatının belirlendiği, davacının talebini artırdığı, raporun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulüne 71.407,13 TL tazminatın 01.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davalı vekili itiraz dilekçesinde; dosya kapsamına sunulan maluliyet raporunun başvuru sahibinin iyileşme süreci tamamlanmadan hazırlandığı ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı olduğunu gösterir ibare olmadığı, başvuru şartı sağlanmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği, ıslah dilekçesinin tebliğ edilmediği, ıslah edilen miktar bakımından ıslah tarihinden itibaren faize hüküm kurulması gerektiği ve başvuran lehine 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin 18.05.2021 tarihli ve 2021/İHK-14788 karar sayılı kararıyla; başvurunun kabulüne karar verildiği ve davalı vekilinin karara itiraz ettiği, dosyaya ibraz edilen raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edildiğinin beyan edildiği, ancak davacı arazının alt ekstremiteye ilişkin olduğu, yönetmelik hükümleri uyarınca alt ekstremite arazlarında son bir senede düzelmenin olmadığının tespiti gerektiği, kaza tarihi itibari ile geçerli olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca davacının iyileşme süresinin devam ettiği, dolayısıyla davalıya usule uygun rapor ile başvuru yapılmadığı, başvuru şartının yerine getirilmemiş olması gerekçesi ile davalı itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.İtiraz Hakem Heyeti Kararına süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

2. Dairenin 19.12.2022 tarih, 2021/20018 Esas, 2022/17126 Karar sayılı ilamı ile;

" 1) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih (20.12.2019) itibariyle 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, davacının maluliyetinin bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gereklidir. Bu yönetmeliğin 2 nolu ek cetveli olan özür oranları cetvelinin "alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları" başlıklı 3.maddesinde " ... özürlülük hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişi özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli olarak verilmelidir. Devamlı özürlülük raporu verilmeden önce, hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir. Alt ekstremitenin sürekli bozukluklarının değerlendirilmesinde anatomik, tanısal ve fonksiyonel yöntemler kullanılır" düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda; 20.12.2019 tarihli kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen 18.08.2020 tarihli raporda davacının maluliyet oranı %5 olarak ve davacının iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 9 ay olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ekindeki cetveller kullanılarak belirleme yapılması yerinde olmakla birlikte, anılan yönetmeliğe göre alt ektremiteye ait sorunlara ilişkin düzenlenecek raporlarda son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığının tespiti gerekmektedir.

İtiraz Hakem Heyetince ise, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alt ekstremiteye ait sorunlarda bir senelik sürenin gözetilmesi gerektiği, kaza tarihi ile rapor tarihi arasında geçmesi gerektiği öngörülen 1 yıllık iyileşme süresi dolmadığı gibi henüz iyileşme sürecinin devam ettiği, gerekli unsurları taşımayan maluliyet raporuyla sigorta şirketine başvuru yapılması nedeniyle geçerli bir başvurunun yapılmadığı, başvuru şartının sağlanmadığı gerekçesiyle, davalının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115. maddenin 2. fıkrası gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.

Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; KTK’nın 97. maddesindeki başvuru koşulları arasında kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor ile sigortacıya başvuru koşulunun söz konusu olmadığı, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/23 maddesinde kanunda hüküm bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağının, HMK'nın 431. maddesinde hakem heyetinin bilirkişi seçimine karar verebileceğinin düzenlenmiş olmasına göre, İtiraz Hakem Heyetince, davacının yeniden muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde alt ekstremite rahatsızlığı yönünden ilgili yönetmelik hükümleri de dikkate alınarak maluliyet oranının belirlenmesi için yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

2) Bozma nedenine göre davacı vekilinin hesap yöntemine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir." şeklinde bozma kararı verilmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davalı vekilinin itiraz ettiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin başvurunun kabulüne karar verdiği, davalının ise maluliyet raporunun usule uygun olmadığını beyan ettiği, 18.05.2021 tarihli İtiraz Hakem Heyeti kararı ile itirazın kabulü ile başvurunun reddine karar verildiği kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği, bozma kararı gereği davacının tedavi evraklarının tektik edildiği, muayenesi yapılarak kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca alınan rapor ile davacının %12 oranında sürekli iş göremezlik oranı, 4 ay geçici iş göremezlik süresi ve 1 ay bakıcı ihtiyacının belirlendiği, ancak bozma kararı %5 maluliyet oranının davacı açısından kesinleştiği, kazanın iş kazası mahiyetinde olduğuna dair delil olmadığı, davacı lehine Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16'ncı maddesinin 13 numaralı fıkrasının uygulanması gerektiğinden maktu vekalet ücreti altında kalmamak üzere nispi vekalet ücretinin 1/5 oranının verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalının itirazının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/20018 E., 2022/17126 K. sayılı ve 19.12.2022 bozma ilamı doğrultusunda; 30.10.2017- K-2021/21594 sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile bu karara karşı sigorta kuruluşu tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin 18.05.2021- 2021/İHK-14788 tarih ve sayılı İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, Sigorta şirketinin 30.10.2017- K-2021/21594 sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu itirazların redidine ve başvuranın taleplerinin kabulü ile 71.407,13 TL'nin 01.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş.'den alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hesaplamada güncel asgari ücret, yeni maluliyet oranı ve TRH 2010 Yaşam Tablosu progresif rant yöntemi ile hesap raporu alınması gerektiği, lehlerine nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın, motosiklet sürücüsü davacıya 20.12.2019 tarihinde çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51 ve 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ıncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 inci maddesi, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına esas alınan aktüerya raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosu esas alınarak hesaplama yapılmış olması, davacının ıslah talebini bu rapora göre yapmış olmasına ve bu rapora göre verilen kararın davacı tarafından itiraz edilmeyerek kabul edilmiş olmasına, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 17/2 nci maddeleri uyarınca taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

20.04.2024 tarihli İtiraz Hakem Heyeti karar içeriğinde davacı lehine 17.900,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, kararın hüküm kısmında davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Bu hali ile infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de belirlenen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

VII. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararına yeni bir bent eklenerek "Başvuran kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeni ile, karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin, 13 üncü maddesi ve Sigortacılık Kanunu 30 uncu madde/ 17 nci fıkraya göre kabul edilen miktar üzerinden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,23.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.