"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/875 - 2021/881
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2022/İHK-25137
DAVA TARİHİ : 19.04.2021
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi - İtirazın kabulü, Davanın kabulü
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2021/134650
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir.
Karara davacılar vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ...'in eşi ve diğer davacıların babası olan müteveffanın yolcu olarak bulunduğu aracın 28.05.2014 tarihinde yaptığı kaza neticesinde vefat ettiğini ve davacıların destekten yoksun kaldığını, trafik sigortasından 137.685,09 TL, ferdi kaza sigortasından 5.000,00 TL ödeme aldıklarını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ZMSS kapsamında şimdilik 10,00 TL, ZMSS poliçesinde üst limit sınırlarını aşan miktarlar için kasko sigortası kapsamında 10,00 TL olmak üzere toplam 20,00 TL'nin 21.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, 22.06.2022 tarihli dilekçesi ile davacı ... için talebini 164.051,98 TL, davacı Taner için 1.619,05 TL, davacı Tolga için 5.546,49 TL, davacı Bulut için 7.379,34 TL, davacı Azra için 23.585,97 TL olarak ıslah etmiştir
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası açılamayacağını, ödeme yapıldığını, uzlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğini başvurunun usulsüz olduğunu, müterafık kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 28.05.2014 tarihli kazada vefat eden Kaya Keleş'in vefatı nedeni ile davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları, müteveffanın yolcu olduğu ve kazada kusuru bulunmadığı, trafik sigorta poliçesine göre 268.000,00 TL teminat bulunduğu, sigorta şirketi tarafından davacılara ödeme yapıldığı ve yapılan ödemenin başvuranlar için talep edilebilecek tazminat toplamını geçtiği, bakiye tazminat alacağının ispatlanamadığı gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davacılar vekili itiraz dilekçesinde; bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak dikkate alınmadığını, davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesi ile karara itiraz etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davacının itiraz ettiği, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin kullanılmasının yerinde olduğu, bu kabulden hareketle bilirkişi kök ve iki adet ek raporundan, araca ait trafik sigorta teminatının 268.000,00 TL, İMSS teminatının 100.000,00 TL olduğu, İMSS'nin trafik sigortası tarafından karşılanmayacak rizikoyu teminat altına aldığı, davalı ... şirketinin 18.12.2014 tarihinde yapılan ödemenin güncel değerinin her bir davacının alacağından mahsubu, mahsup sonrasında her bir davacının alacak miktarlarının, bakiye poliçe limitine göre garameten paylaşılarak bakiye poliçe limitine göre her bir davacı için ZMMS ve İMSS'den kaynaklanan sorumluluğunun resen belirlendiği davacı ...'un ZMSS'den 92.822,56 TL, İMSS'den 71.229,42 TL toplam 164.051,98 TL, davacı Taner'in ZMSS'den 916,08 TL, İMSS'den 702,97 TL toplam 1.619,05 TL, davacı Tolgan'ın ZMSS'den 3.138,27 TL, İMSS'den 2.408,22 TL toplam 5.546,49 TL, davacı Bulut'un ZMSS'den 4.175,32 TL, İMSS'den 3.204,02 TL toplam 7.379,34 TL, davacı Azra'nın ZMSS'den 13.345,22 TL, İMSS'den 10.240,75 TL olmak üzere toplam 23.585,97 TL alacağının belirlendiği, davacının taleplerini ıslah ederek toplam talebini 202.182,23 TL olarak artırdığı, desteğin emniyet kemeri takmadığına dair tespit olmadığı bu nedenle müterafık kusur indirimi yapılmayacağı, dosyada taşımanın karşılıksız ve sadece taşınanın yararına yapıldığına ilişkin bir durumun ispatına elverişli delil olmadığından hatır taşıması indirimi yapılmadığı gerekçesi ile davacının itirazlarının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulüne davacı ... için 164.051,98 TL, davacı Taner için 1.619,05 TL, davacı Tolga için 5.546,49 TL, davacı Bulut için 7.379,34 TL, davacı Azra için 23.585,97 TL destek tazminatının 18.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; belirsiz alacak davası açılamayacağı, Zorunlu Trafik Sigorta limiti tükenmeden kaskoya başvurulamayacağı, usule uygun başvuru yapılmadığı, ödeme yaptıklarından dolayı sorumluluklarının kalmadığı, ıslah dilekçesinin tebliğ edilmediği, desteğin ana ve babasına pay ayrılmadığı, hesaplamanın usul ve yasaya uygun olmadığı, kusur oranına itiraz ettikleri, müterafık kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası (İMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 21.09.2014 tarihli trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ıncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 inci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1. Davacılar Taner Keleş, Tolga Keleş, Bulut Keleş, Azra Keleş Yönünden;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesinin 12 nci fıkrası gereği Sigorta Tahkim Komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir.
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Somut olayda; ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar yönünden temyiz sınırı her bir dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenecektir. Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacı Taner Keleş yönünden 1.619,05 TL, davacı Tolga Keleş yönünden 5.546,49 TL, davacı Bulut Keleş yönünden 7.379,34 TL, davacı Azra Keleş yönünden 23.585,97 TL olmak üzere davalı aleyhine hükmedilen ve temyize konu edilen miktarlar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı vekilinin davacılar Taner Keleş, Tolga Keleş, Bulut Keleş, Azra Keleş'e yönelik temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-(a) maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacı ...'in temyiz nedenleri bakımından;
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, taleplerin bilirkişi raporu ile belirlenebilir olmaları nedeni ile belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmasına, hesaplamada ana ve babaya pay ayrılmış olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51 inci maddesi uyarınca hatır için karşılıksız yolcu taşıma veya aracı kullandırmada genel hükümlere göre tazminattan uygun bir indirim yapılması, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiştir.
Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunması gerekir. Bu nedenle taşıma veya kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir menfaatinin bulunması hâlinde hatır taşımasından söz edilemez. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma veya kullanmanın kimin menfaatine olduğunun belirlenmesi önemlidir. Taşıma veya kullandırma, ekonomik yarar için olabileceği gibi ortak toplumsal değerler nedeniyle de olabilir. Ancak yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemez. Hâkim, gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda da değildir.
Somut olayda; davalı vekilince başvuruya cevap dilekçesinde hatır için taşıma def’inde bulunulmuştur. Kaza nedeniyle yürütülen soruşturma aşamasında desteğin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü ifadesinde, "Taşköprüye yemek yemeye gitmiştim, yanımda arkadaşlarım vardı" şeklinde ifade vermiş, desteğin eşi olan davacı ... ise kolluk beyanında, " ben kaza sonucu vefat Eden Kaya Keleş'in eşiyim, olay meydana geldiğinden ben köydeydim, eşim arkadaşları ile gezmeye gitmişti" şeklinde ifade vermiştir. Desteğin, davalı şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu ve sürücü ile arkadaş oldukları sabit olup müteveffanın taşıma için arkadaşına ücret ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumun aksi ispat edilemediğinden davalı ... şirketinin süresinde yapılan hatır için taşıma savunmasına itibar edilerek TBK’nın 51 inci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 52 nci maddesi uyarınca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış (müterafik kusur hâli söz konusu) ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından bu yönde bir savunma olmasa da resen dikkate alınması gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 78 inci ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 150 nci maddesi uyarınca emniyet kemeri takılması zorunluluğu bulunan araçlardan biri de otomobildir.
Desteğin emniyet kemeri takmaması nedeniyle zararın artmasında katkısının bulunduğu, dolayısıyla müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine dair davalının savunması İtiraz Hakem Heyetince kabul edilmemiştir.
Somut olayda; davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan desteğin, kaza esnasında araçtan fırlayarak aracın dışına düştüğü tutanak ve krokiler ile sabittir. Zira kaza tespit tutanağı krokisinde destek Kaya Keleş'in aracın takla atması sonucu aracın 3 metre gerisine düştüğü, yine tutanakta müteveffanın oturduğu yerin tespitinin yapılamadığı, yine kolluk tarafından olay yerinde yapılan incelemede desteğin aracın sağında ve yol kenarında yatar vaziyette iken bulunduğu belirtilmiştir.
Buna göre; desteğin emniyet kemeri takmaması nedeniyle zararın artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek TBK’nın 52 nci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
5. Davacılar vekili 268.000,00 TL teminat miktarı olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından ve 100.000,00 TL teminat miktarlı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortasınından destek tazminatı talebinde bulunmuş, dava dilekçesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından 137.685,09 TL, Ferdi Kaza Sigortasından ise 5.000,00 TL ödeme aldıklarını beyan etmiştir. Dosyadaki belgelerin incelenmesinde davacı ...'un 80.362,40 TL ödeme aldığı anlaşılmıştır. İtiraz Hakem Heyeti tarafından resen hesaplama yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş, hesaplamada davalı tarafından yapılan ödeme güncellenmeden tenzil edilmiş ve kalan bakiye poliçe limiti üzerinden davacıların alacakları garameten paylaştırılmıştır.
Ancak İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan hesaplama denetime elverişli değildir. Davalının usulü müktesep hakkı da gözetilerek, davacı ...'in gerçek zararının belirlenmesi, yapılan ödemenin yasal faiziyle güncellenmiş değeri hesaplanarak poliçe limitinden düşülmesi gerekmektedir. Buna göre yukarıda açıklanan hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği yönünde bozma nedenleri de değerlendirilerek hesaplanan tazminattan önce hatır taşıması indirimi sonrasında müterafik kusur indirimi yapılıp, daha sonra güncellenen ödemenin düşülmesi, poliçe limiti de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) nolu bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar Taner Keleş, Tolga Keleş, Bulut Keleş, Azra Keleş yönünden miktardan REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin ... yönünden diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
3. Değerlendirme bölümünün (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemesine gönderilmesine25.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.