"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/276 D.İş, 2022/276 K.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2022/İHK-9587
DAVA TARİHİ : 30.04.2021
HÜKÜM/KARAR : Davanın Usulden Reddi/İtirazın kabulü, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın kabulü
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2021/141823
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) ile teminat altına alınan aracın 09.06.2013 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olan davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi gereğince 4.900,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 113.050,97 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından usulüne uygun başvuru yapılmadığını, meydana gelen olay nedeniyle davacının sürekli iş göremezliğinin olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından sunulan raporun gerçek zararı tespitte yeterli olmadığı, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun düzenlenmediği, raporun davacının muayenesi yapılmaksızın düzenlediği, bu nedenlerle hükme esas alınamayacağı, usulüne uygun rapor ile davalıya başvuru yapılmadığından başvuru şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davacı vekili itiraz dilekçesinde; başvuru sırasında sunulan raporun yönetmeliğe uygun olduğunu, raporun hükme esas alınması gerektiğini ileri sürerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından sunulan raporun olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun şekilde üniversite hastanesi tarafından düzenlendiği, bu nedenle hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, davacının zararının progresif rant yöntemi esas alınarak TRH 2010 Yaşam Tablosu ve PMF Yaşam Tablosuna göre ayrı ayrı belirlendiği, davacı tarafından PMF Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplama uyarınca dava değerini arttırdığı gerekçesiyle davacı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 112.268,76 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 782,21 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 113.050,97 TL maddi tazminatın 23.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı tarafından eksik belge ile başvuru yapıldığından başvurunun usulden reddedilmesi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezliğinin bulunmadığını, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, davacı araçta hatır için taşındığından indirim yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafından usulüne uygun başvuru yapılmadığından faiz başlangıç tarihinin Komisyona başvuru tarihi olduğunu, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olan davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49, 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun'un) 85, 87, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin(AAÜT) 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, davacı tarafından usulüne uygun başvuru yapılmış olmasına, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre belirlenmesi gerekir ise de davacı tarafından PMF Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplama uyarınca ıslah yapıldığı gözetildiğinde bu hususun davalının lehine olmasına, davalının 2918 sayılı Kanun'un 98 inci maddesi kapsamında olmayan geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmasına, meydana gelen kazanın tek taraflı olması ve davacının da yolcu olması nedeniyle sigortalı aracın sürücüsünün %100 kusurunun esas alınmasının yerinde olmasına, olay iş kazası olmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan ödemenin araştırılmasına gerek görülmemesine, faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenmiş olması ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından varsa geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıkları ve benzeri kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
Somut olayda hükme esas alınan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 25.02.2021 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının fiziki muayenesi yapılmaksızın trafik kazası sonrası meydana gelen sürekli iş göremezlik oranı %5,1 olarak hesaplanmış, İtiraz Hakem Heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır.
Davacının sürekli iş göremezliğinin dava konusu kaza sonucu oluştuğunun, yani haksız eylem ile illiyet bağı bulunduğunun belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Dosya içerisindeki sağlık kurulu raporu davacı bizzat muayene edilmeksizin düzenlendiğinden hüküm kurmaya elverişli olmayıp eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; yaralanmanın niteliği de gözetilerek davacıda oluşan yara nedbesinin (skar) keloid veya hipertrofik skar niteliğinde olup olmadığı, vücut yüzeyinin %10'unu kaplayıp kaplamadığı kaplamadığı hususlarına dikkat edilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde içerisinde plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu, davacının ikametgahına en yakın yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp (kararın davacı tarafından temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. 2918 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 6098 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca hatır için karşılıksız yolcu taşıma veya aracı kullandırmada genel hükümlere göre tazminattan uygun bir indirim yapılması, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiştir.
Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunması gerekir. Bu nedenle taşıma veya kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir menfaatinin bulunması hâlinde hatır taşımasından söz edilemez. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma veya kullanmanın kimin menfaatine olduğunun belirlenmesi önemlidir. Taşıma veya kullandırma, ekonomik yarar için olabileceği gibi ortak toplumsal değerler nedeniyle de olabilir. Ancak yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımasından da bahsedilemez. Hâkim, gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda da değildir.
Somut olayda; davalı vekilince başvuruya cevap ve temyiz dilekçelerinde hatır için taşıma def’inde bulunulmuştur. Kaza nedeniyle yürütülen soruşturma aşamasında alınan ifadelerden davacı ile sigortalı araç sürücüsünün arkadaş oldukları ve kaza sırasında başkaca arkadaşları ile birlikte Pamukkale'ye gittikleri anlaşılmaktadır. Davacının taşıma için arkadaşına ücret ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumun aksi ispat edilemediğinden davalının süresinde yapılan hatır için taşıma savunmasına itibar edilerek 6098 sayılı Kanun'un 51 inci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.