"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/404 E., 2024/402 K.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile sigortalı aracın 12.06.2022 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, sürekli iş göremezliğe uğradığını açıklayarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 500.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usule uygun başvuru yapılmadığını, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, kusura yönelik tespit yapılması gerektiğini, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesap yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini, vekalet ücretinin 1/5 olarak uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun kabulü ile 500.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen hesap raporunda davacının zararının 1.265.844,17 TL olarak tespit edildiği, alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi uygulansa bile sonuç tazminatın poliçe limitinin üstünde kalacağı gerekçesiyle müterafik kusur indirimi uygulanmasına yer olmadığı ancak vekalet ücretine ilişkin itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; ceza soruşturması aşamasında taraflar arasında uzlaşma sağlandığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, kusura yönelik tespiti kabul etmediklerini, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesap yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir.
B. Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı şirkete Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacının uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
Somut olayda hükme esas alınan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 05.07.2023 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının trafik kazası sonrası vücudunda oluşan kalıcı yara izleri (skar) nedeniyle meydana gelen yaralanmasına bağlı olarak sürekli iş göremezlik oranı hesaplanmış, Uyuşmazlık Hakem Heyetince bu rapor hükme esas alınmış, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının vekalet ücreti yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacının vücudunda oluşan yara izlerinin yeri ve niteliği ile belirlenen maluliyet oranı göz önüne alındığında yönetmelikte belirlenen kriterleri karşılama hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacıda oluşan yara nedbesinin (skar) keloid veya hipertrofiksikatrisler niteliğinde olup olmadığı ve vücut yüzeyinin yüzde onunu kaplayıp kaplamadığı hususlarına dikkat edilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde içerisinde plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp (kararın davacı tarafından temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 52 nci maddesi uyarınca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış (müterafik kusur hâli söz konusu) ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından bu yönde bir savunma olmasa da resen dikkate alınması gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 78 inci ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 150 nci maddesi uyarınca emniyet kemeri takılması zorunluluğu bulunan araçlardan biri de otomobildir.
Somut olayda; davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının trafik kazası sonucu yaralandığı ve alkollü olduğunu bildiği sürücünün kullandığı araca bindiği hususu, kazaya ilişkin soruşturma evrakı içerisindeki ifade tutanakları ile sabittir. Buna göre; davacının alkollü olduğunu bildiği sürücünün kullandığı araca binmek suretiyle zararın artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek TBK’nın 52 nci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, indirim yapılsa dahi sonuç tazminat tutarının poliçe limitinin üstünde kaldığı ve bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılmadığı şeklindeki gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.