"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/640 E., 2021/750 K.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : 2021/İHK-25985
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü/İtirazın Reddi
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2021/53155
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara davalı vekili ve davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince taraf vekillerinin itirazının reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18.09.2018 tarihinde davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın davacıya yaya halde iken çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin yaralandığını, davadan önce sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alamadıklarını belirterek kısmi olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 4.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 46.157,35 TL sürekli iş göremezlik olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığını, maluliyet raporunun kabul edilemez olduğunu, sigortalının kusuru oranında sorumlu olduklarını, uzlaşmanın araştırılması gerektiğini, davacı lehine vekalet ücretinin nispinin 1/5'i oranında verilebileceğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuruda sunulu maluliyet raporunda belirlenen %10 sürekli iş göremezlik oranı, davalıya sigortalı aracın %25 kusuru ve PMF 1931 Yaşam Tablosu ile progresif rant esasına göre belirlenen tazminatın yerinde olduğu gerekçesiyle, başvurunun kabulüne 46.157,35 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 11.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davacı vekili itiraz dilekçesinde; kusur raporları arasında çelişki olduğunu, ceza yargılamasında alınan ATK raporuna göre araç sürücüsünün kazadaki kusurunun %50 olduğunu, %25 kusurdan sorumlu tutulmayı kabul etmediklerini, davacının annesi tarafından sağlanan bakım giderleri ve tedavi giderini de talep ettiklerini, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant esasına göre hesaplama yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, davacı lehine vekalet ücretinin nispi/tam verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyeti'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; itirazında ileri sürdüğü beyanlara ek olarak hükmedilen faizin kaza tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; itirazında ileri sürdüğü beyanlarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın davacı yayaya çarpması sonucunda, davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114,115 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliği'nin 16 ncı maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesi Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1-Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, davadan önce sigorta şirketine başvurulmuş olmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre hazırlanmış olmasına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı vekilinin aşağıdaki 2/a-b numaralı bendin kapsamı dışındaki ve davalı vekilinin 3 numaralı bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazının incelenmesinde;
a-Dosya kapsamından kazanın, davalıya sigortalı aracın sürücüsü ...'un (dava dışı) sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı ...'ya çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır. Olaya ilişkin olarak resmi görevelilerce tanzim edilen kaza tespit tutanağında, sürücünün 2918 sayılı KTK'nın 56/1-a maddesinde düzenlenen, kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamalıdır, kuralını ihlal ettiği, yaya ...'nun ise aynı kanunun 68. maddesinde düzenlenen ışıklı işaret levhası veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde ve kavşaklarda, yaklaşan aracın uzaklık ve hızını gözönüne almama kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Olaya ilişkin olarak Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/117 Esas sayılı dosyasında trafikçi bilirkişiden alınan 09.10.2021 tarihli raporda , sürücünün asli kusurlu, yayanın ise tali kusurlu olduğu, yine aynı mahkemece Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda hem sürücünün hem de yayanın kazanın meydana gelmesinde asli oranda kusurlu oldukları rapor edilmiştir. Mahkemece sanık sürücü ... hakkında kazada kusurlu olduğundan bahisle taksirle yaralamaya sebep verme suçundan adli para cezasına hükmedilmiştir. Söz konusu ceza mahkemesi kararının kesinleşme bilgisi dosya kapsamında bulunmamaktadır.
Eldeki davada kusur oranlarının tespiti için Uyuşmazlık Hakem Heyetince, trafik bilirkişisi Müjdat Güngör'den alınan 27.03.2021 tarihli raporda; davalıya sigortalı araç sürücüsünün, 2918 sayılı KTK'nın 52/b hükmüne aykırı davrandığı için kazada %25 tali kusurlu olduğu, yaya ...'nun ise aynı yasanın 68/3-c maddesine aykırı davrandığı için olayda %75 asli kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, yargılamada alınan işbu rapora göre davalıya sigortalı aracın %25 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanan tazminata hükmedilmiştir.
Davacı vekilinin karara itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, hükme esas alınan kusur raporunun kazanın oluş şekline uygun olduğu, kararda benimsenmesinde hata edilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin itirazı reddedilmiştir. Ancak kaza tespit tutanağı, ceza yargılamasında alınan kusur raporları ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olup dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, dosyanın Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile tarafların kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
b-Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Somut olayda; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan hesap raporunda, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre davacının bakiye ömrünün belirlenmiş, davacı vekilince rapora karşı, davacının kaza tarihindeki yaşının TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazı dikkate alınmamıştır. Davacı vekili 07.04.2021 tarihli ıslah dilekçesinde davayı hesap raporuna belirlenen miktara göre ıslah etmiş, hesaplamaya ilişkin fazlaya dair haklarını saklı tutmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının bakiye ömürünü PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre belirleyen hesap raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazı, davacının talebine göre hüküm verildiği gerekçesiyle rededilmiştir.Ancak varılan sonuç doğru olmamış eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı için, kaza tarihinden itibaren TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenerek tazminat hesaplamasının yapılması için bilirkişiden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3-Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyizi yönünden;
5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi ve İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Değerlendirme bölümünün (2/a-b) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin, (3) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya ve davalıya iadesine,
Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi