"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu
I. BAŞVURU
Başvurucu vekili dilekçesinde; işçi alacağı davası ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğunda, istinaf yoluna başvurmayan tarafın vekalet ücretinin yeni hüküm tarihine göre belirlenip belirlenemeyeceği hususunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 22.12.2022 tarihli ve 2020/1761-2022/1969 E-K sayılı ilamı ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin 14.11.2022 tarihli ve 2022/3011-2022/3169 E-K sayılı ilamının çeliştiğini belirterek 5235 Sayılı Kanunun 35/3. maddesi gereğince uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 22.12.2022 Tarihli ve 2020/1761 Esas-2022/1969 Karar Sayılı Kararı
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı sigorta şirketlerince istinaf yoluna başvurulması üzerine davalı Sompo Japan Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Groupama Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, daha önce kabul edilen maddi tazminat davasının davalı Groupama Sigorta A.Ş. yönünden reddine, manevi tazminat davasının davalı Groupama Sigorta A.Ş. yönünden kısmen kabulü ile sadece faiz başlangıç tarihinin düzeltilmesine, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine maddi ve manevi tazminat yönünden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde geçerli olan vekalet ücretlerine kesin olarak karar verilmiştir.
B. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin 14.11.2022 Tarihli, 2020/1761 Esas-2022/1969 Karar Sayılı Kararı
4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan alacak davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı işveren tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, fazla mesai alacağı açısından faiz türünde talep aşılarak karar verildiğinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine bölge adliye mahkemesinin karar tarihinde geçerli olan vekalet ücretine kesin olarak karar verilmiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 03.07.2024 tarihli ve 2024/7 sayılı kararı ile; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 22.12.2022 tarih ve 2020/1761 Esas, 2022/1969 Karar sayılı kararı ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 14.11.2022 tarih ve 2022/3011 Esas, 2022/3169 Karar sayılı kararı arasında uyuşmazlık bulunduğuna karar verilmiştir.
IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Uyuşmazlık, 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan alacak davası ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğunda, istinaf yoluna başvurmayan tarafın vekalet ücretinin yeni hüküm tarihine göre belirlenip belirlenemeyeceği ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
5235 sayılı Kanun'un 35. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendinde yer alan düzenlemeye göre; "Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek" bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
5235 sayılı Kanun’un 35. maddesinin 2. fıkrasına göre ise "(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir."
Yukarıda bahsedilen hükmün 3. bendi, uyuşmazlığın giderilmesi olarak adlandırılmakta olup (Pekcanıtez, Hakan: Yargıtay Yönünden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Değerlendirilmesi, TBB Dergisi, 2019, s.397) bu kavramın hayat bulduğu bu hüküm içtihat farklılıklarının giderilmesine yönelik özel bir prosedürdür. Dolayısıyla bir kanun yolu niteliğinde değildir.
Hükmün ilk kısmında bu prosedüre kimlerin başvurabileceği belirtilmiştir. Buna göre (re'sen) Başkanlar kurulu, bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesi, Cumhuriyet başsavcısı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanun'una göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanlar, bu prosedüre başvurabilecek olan kişilerdir.
Hükmün devamında ise bu prosedüre başvurulmasına yönelik şartlara, “…benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtay’dan bu konuda bir karar verilmesini istemek” şeklinde işaret edilmiştir. Bu doğrultuda hükmün bu kısmında belirtilen maddi ve şekli şartlar kümülatif olarak aranmaktadır. Şekli şart, hükümde geçen “… bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar…” ifadesinde kendini göstermektedir. Buna göre adı geçen mahkemelerce verilen kararların kesin nitelikli olması gerekmektedir. Öte yandan; kararın kesin nitelikte olması, tek başına yeterli değildir. Kesin nitelikteki kararın “benzer olaylara” ilişkin olması da elzem olup bu da bu prosedürün maddi şartına işaret etmektedir. Bu konuda incelenmesi gereken husus, “benzer olay” kavramından neyin anlaşılması gerektiğidir. “Benzer olay” kavramı, bir davanın taraflarını ve konusunu da kapsayan; ancak onlar haricinde birtakım durumların da varlığını gerektiren daha geniş bir kavramdır. Bu doğrultuda bu kavramın oluşup oluşmayacağı, mahkemelerin verdiği kararların niteliğinin benzer olup olmadığı noktasında da bir öneme sahip olmalıdır.
Uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 22.12.2022 tarih ve 2020/1761 Esas, 2022/1969 Karar sayılı kararı Dairemizin işbölümü alanına giren trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin ise de, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin 14.11.2022 tarihli, 2020/1761 Esas-2022/1969 Karar sayılı kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin işbölümüne giren 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan işçi alacağına ilişkin olduğu, her ne kadar vekalet ücretine ilişkin olarak uyuşmazlığın giderilmesi talep edilmiş ise de, Dairemizin asıl alacak yönünden işbölümü alanı dışındaki bir bölge adliye mahkemesi kararına ilişkin olarak da uyuşmazlığın giderilmesi hususunda yetkili olmadığı, zira 5235 sayılı Kanun’un 35/2. maddesinde bölge adliye mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemlerinin hukuk davalarında ilgili hukuk dairesine iletileceğinin düzenlendiği, trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davaları Dairemiz'in yetkisi ve görevi dahilinde ise de, 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan işçi alacağı davaları yönünden Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin yetkili ve görevli olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın giderilmesi istenen davaların konularının farklı olduğu, benzer olay şeklinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın giderilmesi isteminin reddine karar vermek gerekir.
V. KARAR
1. Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 4. ve 10. Hukuk Dairelerinin adı geçen kararları arasındaki UYUŞMAZLIKLARIN GİDERİLMESİ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 10.12.2024 tarihinde kesin olarak karar verildi.