Logo

4. Hukuk Dairesi2024/8731 E. 2024/11197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı trafik kazasında yaralanan yayanın, tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı ve tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kazaya ilişkin kusur tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmadan hüküm kurulması ve vekalet ücretine ilişkin yasal hükümlere aykırı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/356 E., 2022/354 K.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan 20.03.2019 tarihli trafik kazası sonucunda davacının yaralanıp % 16,2 oranında malul kaldığını belirterek, belirsiz alacak olarak sürekli iş gücü kaybı, geçici iş gücü kaybı tazminatının ve bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; talebini 86.101,00 TL'ye arttırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın varlığının ve kazaya sebebiyet verdiğinin ispat edilmesi gerektiğini, talebin belirsiz alacak olarak ileri sürülemeyeceğini, usulüne uygun maluliyet raporu alınmasını, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumlu olmadıklarını, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan ödeme yapılıp yapılmadığının tespitini, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak hesap yapılmasını, davacının ev hanımı olması nedeniyle agi hariç gelirin hesaplamaya esas alınmasını, temerrüde düşülmediğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, hükmedilecek vekalet ücretinin beşte bir oranında olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazadaki tam kusuru ve davacının sunduğu rapordaki % 6 maluliyet oranı üzerinden, aktüer raporu ile tazminatın usulünce hesaplandığı" gerekçesiyle, davanın kabulüne, 86.101,00 TL'nin 14.07.2021 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...iki polis memuru tarafından tutulan tutanakta kazaya dair herhangi bir tespit yapılamadığı belirtilmiş ise de; davacının polis karakolunda verdiği ifadesinde kendinden geçtiği ve kendine geldiğinde hastanede olduğunu belirttiği, kazanın olduğu tarihte epikriz raporunda trafik kazası sonucu davacının sağ dirseğinde parçalı kırık olduğunun belirtildiği, yine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından tutulan epikriz raporunda araç dışı trafik kazası sonucu davacının yaralandığı belirtildiğinden Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında isabetsizlik bulunmadığı, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına esas alınan maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde düzenlendiği ve karara esas alınmasında usulsüzlük görülmediği; plakası ve tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak kabul edilmesinin olayın oluşuna uygun olduğu, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden davalının sorumlu olduğu, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant esas alınarak yapılmasının yerinde olduğu, agi dahil hesaplama yapıldığı; nispi tam vekalet ücretine hükmedilmesinin uygun bulunduğu" gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın varlığının ve kazaya sebebiyet verdiğinin ispat edilmesi gerektiğini, kusur raporu alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, karara esas alınan maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmadığını, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumlu olmadıklarını, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan ödeme yapılıp yapılmadığının tespitini, progresif rant formülü üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının ev hanımı olması nedeniyle agi hariç gelirin hesaplamaya esas alınmasını, temerrüt tarihinin hatalı tespit edildiğini, vekalet ücretine tarifeye göre belirlenen ücretin 1/5'i oranında hükmedilmesi gerektiğini belirterek, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe

Uyuşmazlık, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı trafik kazası yaya konumundaki davacının yaralanması nedeniyle tazminatı talebine ilişkindir.

1-Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir.

Dosyanın incelenmesinde; davaya konu kazaya ilişkin kolluk görevlileri tarafından kaza tespit tutanağı tanzim edilmediği, hakem heyetince kusur yönünden bilirkişi raporu alınmadan, davacı tarafça sunulan uzman mütalaa raporuna göre göre plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verildiği anlaşılmaktadır.

Şu durumda, İtiraz Hakem Heyetince dava konusu trafik kazasına ilişkin varsa ceza soruşturma dosyası da dosya arasına alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti için üniversite öğretim üyelerinden veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişilerden denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

3-5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.