Logo

4. Hukuk Dairesi2024/8857 E. 2024/9960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında, sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti'nin tazminat istemini kabulüne ilişkin davalı sigorta şirketinin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu kazanın aynı zamanda bir iş kazası olması, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmaması, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olmasına rağmen avans faizine hükmedilmesi ve davacı lehine fazla vekalet ücretine karar verilmesi hataları gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/308 D.İş - 2022/305 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden ret/Davacı vekilinin itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın kabulü

SAYISI : K-2022/11321

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası(ZMSS) ile teminat altına alınan araç ile başka bir aracın 30.01.2021 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda sigortalı araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi gereğince 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 91.987,42 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvurunun zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından sunulan raporun hükme esas alınamayacağını, olay sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan ödemelerin tazminattan indirilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri gereğince davacının yaralanmasının niteliğine göre 12 aylık iyileşme süresi beklenilmeksizin maluliyet raporu düzenlendiği, bu nedenle raporun yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle davalıya usulüne uygun başvuru yapıldığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri

Davacı vekili itiraz dilekçesinde; başvuru sırasında sunulan maluliyet raporunun olay tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğunu, yetkili hastane tarafından düzenlendiğini, bu nedenle sunulan raporun hükme esas alınması gerektiğini, aksi durumda ise bu hususun tamamlanabilir nitelikte olduğunu, yeni rapor alınmak üzere süre verilmesi gerektiğini ileri sürerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri gereğince davacının yaralanması dikkate alındığında herhangi bir iyileşme süresi düzenlenmediği, bu nedenle davacı tarafından sunulan raporun usulüne uygun olup hükme esas alınması gerektiği, konusunda uzman bilirkişiden alınan kusur raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacı tarafından sunulan maluliyet raporundan davacının %5 oranında sürekli maluliyeti olduğunun anlaşıldığı, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre belirlendiği gerekçesiyle davacının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak başvurunun kabulüne, 91.987,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 12.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline

karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu kazanın aynı zamanda iş kazası olduğunu, bu nedenle davacıya SGK tarafından ödenen miktarın olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, davacının maluliyeti olup olmadığının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, davacının zararının %1,8 teknik faiz esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, davacının yük taşıma aracı olan kamyonette istiap haddini aşarak seyahat etmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucunda sigortalı araçta yolcu olan davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49, 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun'un) 85, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, davacı tarafından sunulan raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik olmamasına, hükme esas alınan kusur raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmasına, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı sonrasında %1,8 teknik faizin uygulanma imkanı olmamasına, kazanın oluş şekli dikkate alındığından istiap haddi aşımı ile kazanın oluşu arasında illiyet tespit edilememiş olması ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda; dava konusu olaya ilişkin soruşturma dosyasında yer alan ifadelerden sigortalı aracın sürücüsü, davacı ve beraberindekilerin inşaatta çalıştığı, olay günü havanın yağışlı olması nedeniyle erken paydos verdikleri, davacının çalıştığı inşaat firması tarafından haricen satın alınan araç ile evlerine döndükleri sırada kazanın meydana geldiği ve davacının yaralandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava konusu olay aynı zamanda iş kazası niteliğindedir. Davalı tarafça davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması talep edilmiş ise de İtiraz Hakem Heyetince bu hususta bir araştırma yapılmamıştır.

Şu durumda, davaya konu kazada davacının yaralanması nedeniyle iş kazasına dayalı herhangi bir inceleme yapılıp yapılmadığı, olayın iş kazası olarak kabul edilmiş olması hâlinde davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği (iş kazası sigorta kolundan olup olmadığı) ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu, rücuya tabi olup olmadığı hususlarının SGK’dan sorulması, dayanak ödeme belgelerinin temin edilmesi, rücuya tabi ödeme bulunması hâlinde ilk peşin sermaye değeri tutarlarının indirilmesiyle tazminatın hesaplanması için ek rapor alınması ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.

3. Dosyanın incelenmesinde, sigortalı aracın tescil bilgilerine göre kullanım amacının hususi olduğu görülmektedir. Ancak İtiraz Hakem Heyetince avans faizine hükmedilmiştir.

Şu durumda İtiraz Hakem Heyetince; aracın tescil bilgilerine göre kullanım amacının hususi olması nedeniyle yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.

4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.