"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/56 Değişik İş, 2022/56 Karar
İtiraz Hakem Heyeti kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29.08.2020 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi (ZMSS) ile sigortalı araçların karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak maluliyetinin oluştuğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 52.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvurunun usulüne uygun olmadığını, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile 50.000,00 TL sürekli iş göremezlik ve 2.000,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere, 52.000,00 TL’nin 21.12.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; itirazın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hesaplamanın hatalı olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; başvurunun usulüne uygun olmadığını, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, kusuru kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, davacının elde ettiği gelirlerin düşülmesi gerektiğini, Hazineye kayıtlı aktüer tarafından bilirkişi raporu verilmesini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ile %1,65 teknik faiz üzerinden hesaplama yapılmasını, koruyucu tertibat olmadığını, indirim yapılmasını, dava tarihi itibariyle yasal faiz uygulanması gerektiğini, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirtmiştir.
B. Değerledirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalı ... tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.
11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ilâ 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ilâ 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ilâ 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan kaza tarihinde geçerli mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu düzenlenmelidir.
Eldeki davada kaza, 29.08.2020 tarihinde meydana gelmiştir. Kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanma nedeniyle alınan 04.11.2020 tarihli Ankara Şehir Hastanesi tarafından düzenlenen maluliyet raporunda toplam maluliyetin % 10 oranında olduğu belirlenmiştir.
Maluliyet oranı tespit edilirken hangi yönetmelik hükümlerine göre tespit edildiği belli olmadığı gibi, kaza ile illiyet bağının olup olmadığı da tespit edilmemiştir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliktir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) davacının bizzat muayene edilmek suretiyle, dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek üzere, arazların kaza ile illiyet bağının kurularak kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.